DİYARBAKIR - Çiftçi Berrin Öztürk, topraktan en iyi kadının anladığını ancak makineleşme ile birlikte erkek güdümüne giren tarımda üretim planlamasının tamamen değiştiğini ve kadının ikinci plana atıldığını belirterek, "Tarımın kurtuluşu kadının tarıma sahip çıkması ile mümkün olacaktır” dedi.

 

Ekonomik kriz her alanda etkisini göstermeye devam ederken, bu süreçten en fazla etkilenen kesimlerin başında ise tarımla geçimini sağlayan çiftçiler geliyor. Tarım ürünlerine getirilen zamlardan kaynaklı çiftçi, tarlasını süremez duruma geldi. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, Tarım ürünleri üretici fiyat endeksi (Tarım – ÜFE) geçen yılın Aralık ayına göre yüzde 12,20 ve on iki aylık ortalamalara göre ise yüzde 11,64 artış gösterdi. 

 

Sakarya’da 20 yıldır çiftçilik yapan Berrin Öztürk, makineleşme ile birlikte tarımın erkek güdümüne girdiğini ve kadınların ikinci plana atılarak emeğinin görünmez kılındığını belirtti.  

 

‘Makineleşmeyle birlikte tarım erkek güdümüne girdi’

 

Kadınların çiftçi olarak tarımda yer almaları gerektiğini ifade eden Berrin, toprağı en iyi bilenin kadın olduğunu ve bu geleneğin sürmesi gerektiğini söyledi. Tarımın erkek güdümüne girmesi ile birlikte üretim planlamasının tamamen değiştiğini aktaran Berrin, "Tarımda kadınların asıl sorunları burada başladı. Daha önce aile çiftçiliği içinde tohumu koruyan, üretimi planlayan hep kadınlardı. Fakat makineleşme hayata geçirildikten sonra bu süreç erkeklerin güdümüne alındı. Erkeklerin traktör başlarına geçmesiyle de endüstriyel tarım başladı. Bu süreçle birlikte kadınlar ikinci plana itildi. Kadının emeği elinden çalındı ve erkeğin işiymiş gibi bir algı oluşturuldu. Oysa bu bizim işimiz ve biz kadınlar tarım alanlarına sahip çıkmalıyız” dedi. 

 

‘Emek isteyen zor bir iş’

 

Ekonomik krizden kaynaklı her şeyin paraya göre planlandığını kaydeden Berrin, "Hangi ürün daha pahalı ise o ürün alınıp ekiliyor. Bu hale gelmesi ile kadınların tarımdan çekilmesine neden olundu. Kadınlar kendi topraklarında, aile topraklarında ek işçi gibi çalışır oldular. Tarıma ve kadına bir saygınlık kalmadı. Tarımda kadının yer alması basit değil. Çünkü tarımcılık emek isteyen zor bir iştir. Bu yüzden tarımın kurtuluşu kadının tarıma sahip çıkması ile mümkündür” diye konuştu.

 

‘Krizden önce tarım kendi kendine yetiyordu’

 

2014 yılının tarım yılı olduğunu ifade eden Berrin, şöyle devam etti: “Temel ihtiyacımız olan beslenmedir ve bu yüzden ekonominin ilk sırasında tarımın olması gerekiyor. Fakat öyle bir hale geldik ki kendi kendine yeten kendi kendini besleyebilen bir toplum iken şimdi tam tersi bir hayat sürdürüyoruz. Yani ekonomik krizden önce tarım kendi kendine yetiyordu. Fakat şimdi tüm tarım ürünlerinde artış oldu ve tarımın bir değeri kalmadı. Biz kadınlar tarımı ayakta tutmaya çalışıyoruz ve tek amacımız bir olup kendi kendine yeten bir toplum oluşturmak.”