
‘Tişrîn direnerek kazandı ve tarih yazdı’
- 09:07 6 Mayıs 2025
- Güncel
Derya Ren
RIHA - Tişrîn’de verilen direnişin zaferle sonuçlanmasını değerlendiren Kuzey ve Doğu Suriye Dış İlişkiler Dairesi Eşbaşkan Yardımcısı Gulîstan Elî, “Yazılan bir direniş tarihi var. Bu tarih halkın kanıyla yazıldı” dedi.
Baas rejiminin 8 Aralık’ta yıkılması sonrası Suriye’de yeni dengelerin kurulma ihtimali güç kazanırken, Türkiye ve ona bağlı paramiliter gruplar Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’nin bulunduğu yerlere saldırı başlattı. Saldırıların başlatıldığı yerlerden biri olan Tişrîn Barajı ve çevresi, büyük direnişlere tanık olurken, halkın saldırılara karşı 8 Ocak'ta başlattığı direniş nöbetinin başarıya ulaştığı açıklandı.
Onlarla kişi katledildi
Saldırılarda TSK’ye ait SİHA’lar tarafından 19 Aralık 2024’te direnişi takip ettiği sırada Hawar Haber Ajansı (ANHA) Muhabiri Cihan Bilgin ve gazeteci Nazım Daştan, 15 Şubat’ta ise Gazeteci Egîd Roj katledildi. Devam eden direniş esnasında onlarca kişi Türkiye’ye ait SİHA’larla katledilirken, onlarca kişi ise yaralandı. Öte yandan gerçekleşen saldırılardan kaynaklı barajın birçok bölümü hasar alırken, bölgede bulunan sivil yaşam alanları günlerce elektriksiz ve susuz kaldı.
YPJ ve QSD’nin ziyareti
Tişrîn’e yönelik gerçekleşen saldırılara karşı Kuzey ve Doğu Suriye halkları 8 Ocak’ta Tişrîn’de nöbet eylemi başlattı. Başlatılan nöbet eylemi büyük bir coşku ve kararlılıkla devam ederken, yer yer sanatçılardan, aydınlar ve siyasetçilere kadar birçok kesim nöbet eylemine dahil oldu. Kadın Savunma Birlikleri (YPJ) Genel Komutanı Rohilat Efrîn, Demokratik Suriye Güçleri (QSD) Genel Komutanı Mazlum Ebdî ve Uluslararası Koalisyon Güçleri’nin içerisinde yer aldığı heyet 19 Nisan’da Tişrîn direnişinde bulunan halkla toplantı gerçekleştirirken, halkın direnişi selamlandı.
Dün Özerk Yönetim tarafından yapılan açıklamayla 8 Ocak’ta Tişrîn’de halk tarafından başlatılan nöbet eyleminin sonlandırıldığı bilgisi paylaşıldı.
Konuya dair Kuzey ve Doğu Suriye Dış İlişkiler Dairesi Eşbaşkan Yardımcısı Gulîstan Elî ajansımıza konuştu.

Halkın direnişi
8 Aralık’da Kuzey ve Doğu Suriye’de bulunan 3 bölgeye ciddi saldırıların yapıldığını söyleyen Gulîstan Elî, “Rojava devriminin yaşadığı bu 14 yıl içerisinde, Kuzey ve Doğu Suriye halkı büyük bir direniş içerisinde oldu. Sivillere yönelik olan saldırılar da dahil, nerdeyse her gün Türkiye’ye ait savaş uçakları halkın yaşadığı yerleri bombalıyorlardı. Bombalama sonucunda birçok sivil katledildi. Ancak yaşanan bu saldırılar 2025 yılında daha da bir şiddetlendi, özelde de Tişrîn barajına yönelik. Baraj bölgede yaşayan halklar için çok önemli bir konuma sahip. Çünkü bölge halkının elektrik ve su ihtiyacını karşılıyordu. Ve halk kendileri için hayati olan böylesi bir yeri Türkiye’nin saldırılarına karşı korumak için çok büyük direniş gösterdi” diye kaydetti.
‘Tarih halkın kanıyla yazıldı’
Gulîstan Elî, bölge halkının daha önceki yıllarda DAİŞ’e karşı vermiş olduğu direnişi hatırlatarak, “Nasıl ki bölge halkı yıllar önce kendisini DAİŞ’e karşı örgütlediyse, kadınlar kendilerini YPJ -YPG ve QSD içerisinde örgütlediyse, yine aynı şekilde Özerk Yönetim tarafından yapılan çağrıya halk cevap oldu. Ve halk kendilerini canlı kalkan yaptı. Tişrîn’e giderek, savaşçılarının yanında olduklarını gösterdiler. Halk farklı kentlerden, örgütlenerek direnişe katıldı. Tişrîn’de verilen bedellerden sonra orası bölge halkı için kutsal bir yer haline geldi. Bugün herkes yönünü oraya verecek, yazılan bir direniş tarihi var. Bu tarih halkın kanıyla yazıldı” dedi.
Halkın Tişrîn’e akması
Onlarca insanın direniş yerinde saldırılar sonucunda yaşamını yitirdiğini hatırlatan Gulîstan Elî, devamında şunlara dikkat çekti: “Şuan hala tedavi olan onlarca kişi var. Sanatçısından, gazetecisine, oyuncusuna kadar herkes Tişrîn’e aktı. Halkın büyük direnişi sonucunda geçtiğimiz yıllarda elde edilen kazanımların tekrardan kaybedilmemesi için 7’den 70’e herkes oradaydı. Bugün burada halk büyük bir coşku, heyecanla zaferi kutladılar. Ne şarta olursa olsun bizler topraklarımızı savunmaktan vazgeçmeyeceğiz. Çünkü bu halk bir felsefe üzerine yaşamını ilerletiyor. Şüphesiz bu direniş gelecek için büyük örnektir.”