Nazlıcan Nujin Yıldız

 

İZMİR - Hindistan'da bir kadının tecavüz edildikten sonra katledilmesinin ardından sokaklara çıkan kadınların “Jin jiyan azadî” sloganının yazılı olduğu pankartı taşımasına dair konuşan DEM Parti İzmir milletvekili Burcugül Çubuk, “Jin jiyan azadî” sloganının özgürlük ve kurtuluşu hedefleyen bütün kadın hareketlerinin ilkesi haline geldiğini vurguladı.

 

Kürt kadın özgürlük hareketinin direniş felsefesi olan “Jin jiyan azadî” sloganı dünyada yankı uyandırmaya devam ediyor. “Jin jiyan azadî” felsefesinin temeli ilk defa PKK Lideri Abdullah Öcalan tarafından atılırken, 2000’li yılların başında, Kürt kadınların özel savaş politikalarına karşı kullandığı bu slogan, daha sonra her alana yayıldı ve kadın hareketlerinin temel sloganı oldu. 2012 yılında kadın öncülüğünde gelişen Rojava Devrimi ile bu slogan, bir devrimin sloganı haline geldi. İran’da Jîna Emînî’nin ahlak polisleri tarafından katledilmesi ile Rojhilat Kurdistanı’nda başlayan eylemlere ülkedeki tüm kadınların katılmasıyla artık “Jin jiyan azadî”, Orta Doğu’da kadınların direnişinin sloganı oldu. Dünya genelinde evrenselleşen bu slogan, geçtiğimiz günlerde Hindistan sokaklarında da yankılandı.

 

Hindistan'da bir kadın doktorun, tecavüz edildikten sonra katledilmesinin ardından başlayan eylemler devam ediyor. Hindistan’da dijital medya üzerinden örgütlenen kadınlar “Jin jiyan azadî” pankartı taşıyarak adalet çağrısında bulundu. Bu direnişe dünyanın birçok yerinden kadınlar da destek verdi.

 

Konuya dair ajansımıza konuşan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İzmir Milletvekili Burcugül Çubuk, “Jin jiyan azadî kadın mücadelesinin çok uzun zamandır aradığı slogan haline gelmiş oldu” dedi.

 

‘Jin jiyan azadî on yıllardır haykırılıyor’

 

“Jin jiyan azadî” sloganını kadınların on yıllardır haykırdığını ve sahiplendiğini ifade eden Burcugül, aynı zamanda bu sloganın, kadınların yaşamı üzerinde etkisi olduğunu, kadınların yaşamını tariflediğini söyledi. “Jin jiyan azadî” sloganının mücadelenin içerisinden çıkan bir slogan olması sebebiyle her zaman çok etkili olduğunu dile getiren Burcugül, “Rojava’da cihatçı çetelere ve sömürgeci devletlere karşı mücadelede kadınların öncüleşmesi, Êzidî kadınların mücadelesiyle birlikte ortaya şöyle bir denklem çıkmış oldu; bir yanda kadın kurtuluş mücadelesi ve özgürlükçü biz çizgi bir yanda da yok etmeye niyetli erkek egemen bir çizgi vardı. Çelişki çok netleşti ve tüm dünyada ‘Jin jiyan azadî’ tanınan bir slogan haline geldi” şeklinde konuştu.

 

‘Kadın mücadelesinin çok uzun zamandır aradığı slogan’

 

Jîna Emînî’nin İran’da ahlak polisleri tarafından katledilmesinin ardından bütün sokaklarda “Jin jiyan azadî” sloganının duyulmasının şaşırtıcı olmadığını sözlerine ekleyen Burcugül, “Bütün kadınların, kendi yaşamları açısından simgeleştirdikleri bir slogandı, hepimizin simgesi haline geldi. Hepimizin patriyarkaya, erkek egemen devletlere ve saldırılara karşı sözümüz haline geldi. Geçmişte toplumsal mücadelelerde böyle sloganlar her zaman oldu. Küba devriminin akabinde ‘Gerçekçi ol, imkansızı iste’ bir motto haline gelmişti. Böyle birçok örnek var. Örneğin ‘Dünyanın bütün işçileri, birleşin’ gibi. Bugün de ‘Jin jiyan azadî’ kadın mücadelesinin çok uzun zamandır aradığı slogan haline gelmiş oldu” dedi.

 

Dünyadaki kadın hareketlerinin ilkesi

 

Hindistan’da da aynı sloganın sokaklarda yükseldiğine işaret eden Burcugül, “Hindistan’da kadınlar hem dünyadaki bütün kadın hareketleriyle kız kardeş olduklarını bu şekilde haykırıyorlar hem de erkek egemenliğine karşı nasıl büyük bir güç olduklarını haykırıyorlar. Aynı zamanda bir dayanışma çağrısıdır. Fakat en temelde de tecavüzcülere ve tecavüzcüleri koruyan yargı sistemine, devlete karşı ‘Bakın biz yalnız değiliz, dünyadaki bütün kadınlar kız kardeşimiz ve sizi, biz tek başımıza alt edemezsek bütün kadınlarla birlikte alt edeceğiz’ temsili anlamında kullanıyorlar” ifadelerine yer verdi.

 

‘Kadın düşmanlarına korku veriyor’

 

Burcugül, Hindistan'da “Jin jiyan azadî”nin sahiplenilmesinin, kadınların büyük pankartlarla bu sloganı atarak yürümesinin şaşırtıcı olmadığını kaydederken, sloganın sadece kadınları birleştiren değil, kadın düşmanlarına korku veren ve kadın mücadelesini gösteren bir slogan olduğunun altını çizdi. Burcugül, “Bugün ‘Jin jiyan azadî’deyse şöyle oluyor: ‘Biz buradayız, geliyoruz, bizi durduramayacaksınız ve sizin bütün zorbalıklarınız, şiddetiniz, kadın düşmanlığınız, cinsel suçlarınızla birlikte tarihin çöplüğünde yeriniz hazır’ diyorlar” dedi.

 

‘Savaş politikaları kadın bedeni üzerinde uygulanmaya çalışılıyor’

 

Hindistan’daki kadın hareketinin uzun zamandır çok güçlü olduğunu söyleyen Burcugül, son olarak şu ifadelere yer verdi: “Özellikle Kurdistan ve Hindistan gibi sömürülmüş, fakir bırakılmış, dili ve kültürü sürekli asimile edilmeye çalışılmış ülkelerdeki kadın hareketlerinin güçlülüğünün temelinde de savaş politikalarının ve sömürge politikalarının, özellikle kadın bedeni üzerinde ve kadın yaşamı üzerinde uygulanmaya çalışılmasıyla alakalı olduğunu düşünüyorum. O nedenle de Kurdistan, Afganistan ya da Hindistanlı kadınlar birbirleriyle daha çok kız kardeş. Dünyanın tamamı açısından da bu mücadele dinamiği, bu kız kardeşlik ön açıcı ve kazanımlarla sonuçlandıran bir mücadele dinamiğidir.”