Ne zamana kadar sessiz kalacaksınız: Leyla'nın talebini yerine getirin

  • 09:04 14 Ocak 2019
  • Güncel
VAN - DTK Eşbaşkanı ve HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven ve tutsakların açlık grevi eylemine destek veren Vanlı kadınlar, Leyla'nın talebinin kabul edilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Cezaevlerinden cenaze çıkması mı bekleniyor?” diye sordu. 
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan'a uygulanan tecridin kaldırılması talebiyle 8 Kasım 2018'de tutuklu bulunduğu Diyarbakır E Tipi Cezaevi'nde açlık grevine başlayan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven, eylemin getirdiği ağır sağlık sorunları nedeniyle 7 gün avukatları ile görüşemedi. Leyla'nın artık kritik bir süre olan 68'inci gününde de uluslararası kurumlar ve Türkiye'de hükümet kanadından hiçbir tepki verilmiyor. Kadınlar ise başladığı günden bu yana Leyla'nın eylemine desteğini sürdürüyor. 
 
'Cenazelerin çıkmasını mı bekliyorlar?' 
 
Behice Abi, bütün dünyanın açlık grevinden haberi olmasına rağmen sessiz kaldığını belirterek, "Başta Türkiye hükümeti olmak üzere herkes sessiz. Leyla'nın durumu çok kritik. Midesi sıvı almıyor, avukatlarıyla görüşemiyor, annesi geçtiğimiz günlerde vefat etti. Annesinin cenazesine dahi katılamadı. Bir evlat hangi nedenden dolayı annesinin mezarına gelemeyecek aşamayı yaşar. Bu hangi vicdana sığar. Böyle üç maymunu oynamaya devam mı edecekler? Yetkili kişiler cezaevinden bir cenazenin çıkmasını mı bekliyorlar" diye tepki gösterdi. 
 
'Leyla'ya sahip çıkmak zorundayız' 
 
Leyla'nın direnişinin sadece Kürt kadınları için değil, dünya kadınları için de önemli bir adım olduğunu belirten Behice, "Çünkü tecrit altında olan sadece Kürt'ler değil; farklı, muhalif olan herkes tecrit altında. Leyla duruşuyla bütün kadınların, halkların sesi oldu. Artık bir şeylerin yapılması gerekiyor. İnsani olarak, vicdani olarak sesiz kalınması doğru değildir. Leyla'nın direnişini destekliyoruz. Buradan bütün kadınlara sesleniyorum. Leyla'ya sahip çıkmak zorundayız. Şu anda bütün cezaevlerinde destek grevleri, Avrupa ülkelerinde bile destek eylemleri sürüyor. Buradan bir kez daha yetkililere sesleniyorum; Leyla'nın talepleri kabul edilsin. Tecrit son bulsun" çağrısında bulundu. 
 
'Halkın iradesi olarak seçildi' 
 
Leyla'nın Hakkari halkının iradesi olarak milletvekili seçildiğini hatırlatan Edibe Babur, "Leyla kişisel ihtiyaçları ve talepleri için açlık grevine girmedi. Leyla ağırlaştırılmış bir şekilde sürdürülen tecride karşı bedenini açlık grevine yatırdı. Şu anda kritik bir aşamayı geride bıraktığı halde tek bir kişisel talepte bulunmamış. Sadece Kürt halkı için de açlık grevine girmemiş. Demokrasi için açlık grevini sürdürüyor. Türkiye halklarının özgürlüğü için açlık grevine başlamış. Bunun iyi anlaşılması gerekiyor. Tüm kadınlar Leyla'nın eylemini anlamlandırmalıdır. Bir an önce talepleri karşılanmalıdır, yarın geç olabilir" ifadelerine yer verdi. 
 
'Leyla Güven haklıdır, tecrit son bulmalıdır'
 
Leyla'nın eylemini desteklediklerini söyleyen Necla Dorman, "Bütün siyasi tutsakların talepleri taleplerimizdir. Sonuna kadar onların direnişlerini selamlıyor, yanlarında olma sözünü veriyoruz. Kürtlerin Leyla'nın eylemiyle birlikte özgürlüklerine kavuşacağını umut ediyoruz. Devlet yetkililerinin açlık grevine karşı sesiz kalmalarını kınıyoruz. Tecridin kaldırılmasını ve tutsakların özgürlüğünü istiyoruz. Leyla Güven haklıdır tecrit son bulmalıdır" ifadelerini kullandı. 
 
'7'den 70'e kadınlar  Leyla'nın direnişine  destek olmalı'
 
Şirin Aslan ise 90'lı yıllarda göçertme politikası zihniyetinin şu anda tecritle kendini yaşatmaya devam ettiğini belirterek şunları söyledi: "Bu tecrit sadece Abdullah Öcalan üzerinde değil bütün Kürt halkı üzerinde ağırlaştırılmış bir şekilde sürdürülüyor. Artık herkesin ses çıkarması gerekiyor. Zulme karşı ses çıkarmak insanidir. Kürtler de elini vicdanına koysun kardeşine sırtını çevirmesin. Kürtler artık AKP hükümetine oy vermesin. Kürt halkı zulme karşı birlik olmalıdır. 7'den 70'e kadınlar Leyla'nın direnişine sahip çıkmalıdır." 
 
‘Zulüm karşısında büyük bir direniş veriyor’
 
AKP hükümetinin ötekileştiren politikalarından vazgeçmesi gerektiğini vurgulayan Fatma Dorman, "Leyla Güven başka bir memleketin insanı değil. O da bu ülkenin bir yurttaşı. Şu anda zulüm karşısında büyük bir direniş veriyor. Kadınlar olarak Leyla'yı yalnız bırakmamalıyız. AKP hükümeti zulüm yapmaktan vazgeçmelidir" diye konuştu.