
Gülistan Kılıç Koçyiğit: Kısa süreli görüşmeyi lütuf olarak sunan aklı reddediyoruz
- 12:26 13 Ocak 2019
- Güncel
ANKARA - HDK'nin 9. Genel Kurulunda konuşan HDK Eş Sözcüsü ve HDP Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Mehmet Öcalan'ın PKK Lideri Abdullah Öcalan ile yaptığı görüşmeye işaret ederek, "3 yılık tecritten sonra bir aile görüşünü bize lütuf olarak sunan aklı ve yönetimi ret ediyoruz. Biz tecritti sistematik bir şekilde kırılmasını istiyoruz. Yoksa bıçak kemiğe dayandığında kısa süreli görüşme görüşme değildir. Biliyoruz, milyonlarca insan o görüşmede sayın Öcalan'ın sağlığını duyduğu için mutlu ve huzurluydu" dedi.
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) 9. Dönem Genel Kurul'u Ankara'da bulunan Hotel Akar International'da başladı. Kurula, HDK Eş Sözcüleri Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Onur Hamzaoğlu, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, HDP milletvekilleri ve yöneticileri, Yeşiller Sol Gelecek Partisi( YSGP) Eş Sözcüleri Eylem Tuncaelli ve Sinan Tutul, çok sayıda kadın, sendika temsilcisi, İnsan Hakları Derneği (İHD) yöneticileri ile çok sayıda kişi katıldı. Konferansın yapıldığı salona Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven'in fotoğrafının üzerinde bulunduğu, "Tecride hayır, yaşamı savunan direnişe ses ver" yazılı mor pankart ile "Emek Barış, Özgürlük için Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz" dev pankartları asıldı.
Kurul divanın belirlenmesinin ardından, özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına yapılan saygı duruşu ile başladı.
'Leyla faşizme karşı başka bir direniş yolu buldu'
Açılış konuşmasını HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiiğit yaptı. Gülistan konuşmasına başlamadan, HDK'nin kuruluna katılamayan cezaevlerinde olan tutsaklara selamlarını göndererek şöyle konuştu: "Yıllardır mücadele ediyoruz. 2015'ten itibaren mücadelenin rengi ve tadı değişti. Bugün mücadelede en önde yürüyen yoldaşlarımız var. Bugün 67'inci gününde olan Sayın Leyla Güven'in olduğu gibi en ön saflarda mücadele ediyor. Leyla arkadaşımız mücadelenin en başında yer alıyor. Faşizme karşı başka bir yol bulmak lazımdı. Leyla o yolu buldu o yoldan ilerliyor. Kendisi açlık grevini şöyle tanımlıyor; 'Benim bir talebim yok'. Tecrit demokrasinin yok edildiğidir. Tecritti kırabilirsek, orada artık başka bir mücadele hattına geçebileceğine yüksek sesle söylüyor."
'Milliyetçilik tohumunu her yerde ekip toplumu zehirliyorlar'
Türkiye'nin tarihi boyunca iktidarların kendilerine düşman yaratıklarını, ama içeride her zaman bir düşmanın olduğunu belirten Gülistan, "Kürt düşmanlığı yarattılar. Bu düşmanlık tohumları halan devam ediyor. İktidarda kalabilmek için Kürt düşmanlığını her yerde her zaman gösteriyor. Milliyetçilik tohumunu her yerde ekip toplumu zehirliyorlar. Bunun bir amacı da tecrittir. Sayın Öcalan barış için inisiyatif aldı. İki yıl boyunca ne bir kürdün nede bir türkün kimsenin burnu kanamadı. Herkes mutlu ve huzurluydu. Onlar barış sürecini gerçek anlamda inşa ederlerse, son yüzyıldır milliyetçilik damarından vazgeçerlerse, yeniden bir düzen kurulacaktı. O düzen çoğunluk düzeniydi. Bunun için tetiğe bastılar, masayı devirdiler. 5 Nisan 2015 yılından beri İmralı adasına mutlak bir tecrit başlattılar. Bu tecrit bütün toplumu kuşattı" ifadelerinde bulundu.
'Kısa süreli görüşmeyi lütuf olarak sunan aklı reddediyoruz'
Dün Mehmet Öcalan'ın PKK Lideri Abdullah Öcalan ile görüşmesini hatırlatan Gülistan, konuşmasına şöyle devam etti: "Mehmet Öcalan, Sayın Öcalan ile görüşme gerçekleştirdi. 3 yılık tecritten sonra bir aile görüşünü bize lütuf olarak sunan aklı ve yönetimi ret ediyoruz. Biz tecritti sistematik bir şekilde kırılmasını istiyoruz. Avukatları ve ailesi ile sistematik bir şekilde görüşülmesini istiyoruz. Yoksa bıçak kemiğe dayandığında kısa süreli görüşme görüşme değildir. Biliyoruz, milyonlarca insan o görüşmede sayın Öcalan'ın sağlığını duyduğu için mutlu ve huzurluydu. Kürt halkı daha önce imza toplayıp Sayın Öcalan için irademdir demiştir. Bu anlamda Sayın Leyla Güven'in başlattığı direniş denizlerin yoludur. O yola bin selam olsun."
'AKP MHP bloğu savaş bloğudur'
Yerel seçimler için AKP- MHP'nin ittifakını da değerlendiren Gülistan, AKP ve MHP bloğunun savaş bloğu olduğunu ifade etti. Gülistan, "AKP- MHP temel politikasının savaş olduğunu, sadece ülkemize özgün olmadığını biliyoruz. Bütün dünyada alt üst oluş var. Kapitalist dünyada en çok fakirler gelişmemiş ülkeler etkileniyor. Kapitalizm her seferinde aynı formüle başvuruyor. Bu formülün sonucunda milyonlarca insan sakat kalmış, yaşamını yitirmiştir. Bu savaşı kışkırtanlar, zamanında göçmenler üzerinde pazarlık yapanlar yeniden göçmenler üzerinde bir savaş açıyor. Kapıyı açanlar mültecilik kağıdı imzaladınız mı? Nasıl yaşıyorlar dediğimiz zaman susuyorlar. Sadece bu durum masada bir kozdur. Ülkede savaşın bizi daha çok yıkıma ve krize götürdüğünü görüyoruz. Son yılların savaş bilançosu ekonomiye nasıl etki ediyor. Belirli kurumların bütçeleri şişirilirken, hayvancıya üreticiye hiçbir şey verilmiyor. Bunların yanında yandaşlara daha fazla nasıl para akıttırabiliriz diye düşünüyorlar" diye konuştu.
'Özeleştirimizi veriyoruz'
HDK'nin uzun bir yürüyüşten geldiğini hatırlatan Gülistan, HDK'nin il olarak "Umuda yolculuk" şiarı ile yola çıktığını belirtti. Gülistan şu özleştiri ve eleştiride bulundu: "İki yılık OHAL sürecinde işinden edilen kamu emekçileri ,kadınları, basınları ne yazık ki çatımız altında birleştiremedik. Hayvancılık yapanların biz çiftçi birlikleri ile yan yana durup onlar ile durup bir mücadele hattını geliştiremedik. Kürdistan ve Ege'yi Karadeniz'i birleştiremedik buda bizim özeleştirimizdir. Yeni dönemi nasıl karşılayacağımız, kendi örgütsel tarzımız, çalıştay ve atölyeyeler ile geliştirecek ve daha güçlü, umutlu ve güzel olacaktır. Bütün bunlar bir sihir değil, kurtarıcı beklemekten vazgeçmeliyiz. Hep bekleriz, o gün mücadele başlayacak, hayır her birimiz bütün işaret fişeklerini gözeten bir yerden, direnişin asli öncüsü kılan bir yerde mücadeleye eklenmelidir. Kadınlar bu anlamda çok anlamlı bir adım attılar."
'AKP'ye kaybettirmeliyiz '
Ardından konuşan HDK'nin diğer bir Eş Sözcüsü Onur Hamzaoğlu ise, Türkiye'de faşizmin oturduğunu söyledi. Onur, 31 Mart'a yapılacak yerel seçimlere değinerek, "Yakın bir zamanda yeniden bir sandık kurulacak. 24 Haziran'da yapılan seçimlerin iktidarın krize yakalanmadan sandığa geme manevraları üzerinden yürütülmüştür. Eylül ile beraber yerel seçimler gündemimize oturdu, Siyasi tarihinde hiç bu kadar merkezileşmemiş yerel seçimleri tartışıyoruz. Bütün bölgelerde kaybettirmeliyiz, Kaybettirme araçları ne olursa AKP'ye kaybettirmeliyiz. HDK'nin içerisinde ve dışında hep beraber kurulması ve bu meclislerden doğrudan sağlamamız lazım. Kayyım atanan Kürt illerinde kat be kat sayıları yükseltmeliyiz" dedi.
Genel Kurul sonucunda HDK eşsözcülüğünü devredeceğini de açıklayan Onur, konuşmasını "Ekmek, özgürlük, barış ve sosyalizm mücadelesinde rehin tutulan tüm yoldaşlarımı, bir insanlık suçu olan tecridi kaldırmak için bedenlerini açlığa yatıranları, çalışma arkadaşım Leyla Güven'i selamlıyorum" diyerek noktaladı.
Kurul Leyla Güven'in gönderdiği mektubun okunması ile devam ediyor.