
TJA'dan Roboski açıklaması: Katliama karşı sessiz kalmayacağız
- 13:53 28 Aralık 2018
- Güncel
MARDİN - TJA, Roboski Katliamı'nın 7'nci yıl dönümü dolayısıyla yaptığı açıklamada, "Roboskî davası ve ailelerinin direnişi tüm Kürt halkının davası ve direnişi haline gelmiştir. Yaşanan bu katliamlara karşı sesiz kalmayacağımızı bir kez daha belirtiyoruz" dedi.
Şırnak'ın Uludere ilçesine bağlı Roboski köyünde 28 Aralık 2011'de Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) bağlı savaş uçaklarının bombardımanı sonucu 19'u çocuk 34 kişinin yaşamını yitirmesinin 7'nci yıl dönümü dolayısıyla Tevgera Jinên Azad (TJA), yazılı bir açıklama yayınladı.
Açıklamada şu sözlere yer verildi:
"28 Aralık 2011'de AKP iktidarı kanlı tarihine yeni bir katliam eklemiştir. İktidarın savaş uçaklarıyla, Roboskî'de 28'i aynı aileden, çoğu çocuk ve genç 34 Kürt insanı bombalanarak hunharca katledilmiştir. Bu katliam o kadar soğukkanlı ve planlı bir biçimde işlenmiştir ki, dönemin başbakanı emri ben verdim diyerek, katliamın planlı olduğunu itiraf etmiş, bu insanlık suçunu işleyenlerden hesap sorma yerine onları kutlamış ve vicdanları ağlatan Roboskî katliamıyla Kürt düşmanı politikalarını açıkça ilan etmiştir.
Kürt halkının, demokratik kamuoyunun ve vicdan dünyasının Roboskî Katliamı sorumlularının açığa çıkarılması için yürüttüğü mücadele 7 yıl boyunca sokaklarda, mahkeme salonlarında devam etmiştir. Ancak AKP iktidarı nezdinde katliamın sorumlularını soruşturmak bir yana Roboskî aileleri Kürt düşmanı politikalarıyla hedef alınmış, adalet talebi görmezlikten gelinerek katliam ve inkâr siyaseti her geçen gün daha da derinleştirilmiştir. Türkiye'de sonuna kadar götürülen adalet arayışı, AİHM'in ret kararıyla vicdanlardaki sızıyı daha da derinleştirmiştir. AİHM bu kararıyla Roboskî davasında somutlaşmış cezasızlık politikasına da ortak olmuştur.
AKP-devlet politikalarının temeli inkar ve katliama dayanmaktadır. Roboskî Katliamı'nı yapan zihniyet yüzündeki tüm maskeleri atarak, daha sonra Cizre, Sur, Nusaybin, Şırnak, Silopi, Mexmûr ve Şengal'deki saldırılarla da aynı katliamcı zihniyetini devam ettirmiştir. Tüm bu katliam ve savaş politikaları Kürt halkının kazanımlarını tasfiye etmeyi, özgürlük ve demokrasi mücadelesini engellemeyi amaçlamaktadır. Ancak bilinmelidir ki Roboskî davası ve ailelerinin direnişi tüm Kürt halkının davası ve direnişi haline gelmiştir. Kürt halkının katliamcı devlet geleneğine karşı hak, adalet ve özgürlük mücadelesi hiçbir baskı ve katliam uygulamasıyla engellenemez.
Roboskî Katliamının 7'inci yılında Kürt halkının kazanımlarına ve Sayın Abdullah Öcalan'a dönük geliştirilen mutlak tecrit, sömürgeci ve uluslararası güçlerden bağımsız değildir. Buna karşı Türkiye ve Kürdistan Cezaevlerinde DKT Eşbaşkanı Leyla Güven'le başlayan ve 61 tutsağın katıldığı süresiz-dönüşümsüz açlık grevi direnişleri göstermiştir ki, hiçbir tecrit ve katliam uygulamaları kadınların ve Kürt halkının iradesini kıramamış, özgürlük mücadelesini daha güçlü bir biçimde sahiplenmesine engel olamamıştır.
TJA olarak, bu katliamcı zihniyeti bir kez daha lanetliyoruz. Katliamda katledilen 34 Kürt insanına rahmet, ailelerine ve Kürt halkına başsağlığı diliyoruz. Başta kadınlar olmak üzere tüm Kürt halkını ve uluslararası kamuoyunu, Roboskî katliamının sorumlularından hesap sorulana kadar demokratik mücadelesini sürdürtmeye davet ediyoruz. Yaşanan bu katliamlara karşı sesiz kalmayacağımızı bir kez daha belirtiyoruz."