
Doğu ve Kuzey Suriyeliler saldırılar nedeniyle topraklarına dönemiyor
- 09:13 27 Aralık 2018
- Güncel
VAN - Savaş nedeniyle ülkelerini terk etmek zorunda kalan Kobanê, Rakka ve Halepli kadınlar, TSK'nin Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik saldırı hazırlıklarına tepki göstererek, "Savaşlar yüzünden ülkemize dönemiyoruz" dedi.
Ülkelerindeki savaş ve DAİŞ’in saldırıları nedeniyle göç etmek zorunda kalarak yerleştikleri Türkiye kentlerinde yaşam mücadelesi veren Halepli, Rakkalı ve Kobanêli birlerce mülteci, hala topraklarına yönelik devam eden saldırıları kaygıyla izliyor. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK), son olarak Federal Kürdistan Bölgesi'ndeki Maxmur ve Şengal'e yönelik gerçekleştirdiği bombardımanda 1’i çocuk 7 kişimi yaşamını yitirdi.
Yine Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik savaş hazırlıklarını yaptığı bir dönemde ABD de Suriye'den çekilme kararı aldı. Van'ın İpekyolu ilçesine bağlı Hacıbekir mahallesinde yaşayan Kobanêli Selma Elahmed, Halepli Şemsa Eli ve Rakkalı Fatma Elhalid, savaş politikalarına ve saldırılara tepki göstererek, "Artık ülkemize dönmek istiyoruz" dedi.
'Kadınlar özsavunmanın öncülüğünü yaptı'
Selma Elahmed, DAİŞ’in saldırılarına karşı Kobanê'de büyük bir mücadele verildiğini hatırlatarak, "Yaklaşık 10 dakika uzağımızdaydılar. Attıkları bombalar bizim evlere de isabet ediyordu. Her sabah bomba sesi ile uyanıyorduk. Artık Kobanê’den çıkmak zorunda kaldık. Üzerimizdeki tek kıyafetle gece saat 01.00'da sınırı geçtik. Bizim gibi binlerce kişi o sınırı geçti. Suruç'ta nöbet tutan binlerce insan bize destek oldu. Daha sonra bir otobüsle Urfa'ya gittik ve yerleştik. Sürekli bugün yarın evlerimize döneceğiz umuduyla yaşadık ama dönemedik. Orada özsavunmamızla savaşmaya çalıştık ve özellikle bunun öncülüğünü kadın arkadaşlar yaptı. Onlar Kobanê'den çıkmamızı istedi. Biz de bu yüzden çıktık" diye anlattı.
Maxmur ve Şengal'e yönelik bombardıman ile Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik savaş hazırlıklarına tepki gösteren Selma, "Dilerim bu savaş bir an önce biter. Kimsenin bizim yaşam hakkımızı elimizden almaya hakkı yok" diye belirtti.
‘Daha ne kadar insan ölecek?’
Halep'ten göç eden Şemse Eli (55) de, yaşadığı zorlukları şöyle anlattı: "Yaklaşık 5 yıl önce Türkiye'ye gelmek zorunda kaldık. DAİŞ terörüyle mücadele eden oğlum ve eşim savaşta yaşamını yitirdi. Kimse topraklarından gelmek istemezdi. Fakat göç etmek zorunda kaldık. İlk geldiğimizde bir ay boyunca camide kaldık. Daha sonra baraka gibi bir ev bulduk ve yerleştik. Küçük çocuklar vardı. Biri verem oldu burada. Yaşam zor geçiyor ama biraz daha direnmek zorundayız. Bu baraka gibi eve 250 TL veriyoruz. Bir oğlum ameliyat geçirdiği için çalışamıyor diğer oğlum geceleri karton toplama işi yapıyor. Ülkemizi çok seviyoruz ve özlüyoruz, topraklarımıza geri dönmek istiyoruz fakat dönemiyoruz çünkü hala savaş var. Hiçbir yerde savaşın olmasını istemiyoruz. Televizyonlarda sürekli görüyoruz nasıl saldırılar gerçekleştirdiklerini, daha ne kadar insan ölmeli?”
'Dünyadaki savaşa son verilmeli'
Rakka'dan göç eden kadınlardan Fatma Elhalid (22) ise, savaşta ağabeyi ve akrabalarının çoğunu kaybetti. Her şeylerinin yakıldığını söyleyen Fatma, “Ev, erzak, giysiler, her şeyimiz yakılarak, bombalanarak yok oldu. Esat ve DAİŞ yüzünden çıkan savaşta 2 çocuğum, eşim ve eşimin annesi ile birlikte 5 yıl önce buraya gelmek zorunda kaldık. Öldürerek, katlederek, yakarak, yıkarak bir yere varılmaz. Dünyadaki savaşa son verecek politikalar izlenmeli" dedi