İZMİR - Emek ve Demokrasi Güçleri, artan nefret söylemlerine tepki göstererek, "Nefret söylemini olabildiğine besleyen iktidar, bir yandan da demokrasi adına geride kalan son kırıntılara dahi göz dikerek her türlü fikir beyanını yargı sopasıyla tehdit ediyor" dedi. 

 

İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, son günlerde artan nefret dili ile ayrımcı söylemlere ilişkin Konak ilçesinde bulunan Eğitim Sen 1 No'lu Şube binasında düzenledikleri toplantıyla kınadı. Çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcilerinin de destek verdiği açıklamayı Emek ve Demokrasi Güçleri adına Sağlık ve Sosyal Hizmetler Emekçileri Sendikası Şubesi (SES) Eş Başkanı Hülya Ulaşoğlu yaptı. 

 

'AKP tarafından toplumda kutuplaştırma derinleştiriliyor'

 

"Düşmanlaştırma politikalarına ve baskılara karşı kardeşlik ve demokrasi talebini yükseltelim" diyen Hülya, yaklaşan yerel seçimlerde AKP iktidarı tarafından her seçim sürecinde olduğu gibi toplumda kutuplaşmanın derinleştirildiğini belirtti. Sakarya'nın Hendek ilçesinde Kadir Sakçı'nın etnik kimliği nedeniyle nefret saldırısı sonucu yaşamını yitirdiğini hatırlatan Hülya, şöyle devam etti: "Sakarya'da etnik kimliği sorulduğunda sadece Kürt olduğunu inkar etmediği için bir yurttaşımızın katledilmesi, oluşturulan kutuplaşma atmosferinin yarattığı tehlikeye bir kez daha işaret etmiştir. Bir insanın etnik kimliğinin sorulması, sorgulanması başlı başına sorun iken, bu kimliğini dile getirmesinden ötürü yaşam hakkının elinden alınmasının başlıca sorumlusu, ırkçılığı ve her alanda ayrımcılığı körükleyen AKP - MHP iktidar bloğunun yöneticileridir. Bu dili kullanan, yeniden üreten ve destekleyenlerin 'suça teşvikleri' ise medya tarafından örtbas edilip görünmez kılınıyor. Ancak bu sesin güçlenmesiyle ölüm ve çatışmaların önüne geçebiliriz."

 

'Gösterilen sopa, demokrasi talebini yükselten bütün yurttaşlaradır'

 

İktidarın nefret söylemini olabildiğine beslediğini vurgulayan Hülya, bir yandan da demokrasi adına geride kalan son kırıntılara dahi göz dikerek her türlü fikir beyanını yargı sopasıyla tehdit ettiğini söyledi. Metin Akpınar ve Müjdat Gezen'in "daha fazla demokrasi" taleplerini dile getirdikleri için bizzat Cumhurbaşkanı tarafından "müsvedde" olarak nitelendirilip kitlelere hedef gösterildiğini hatırlatan Hülya, "Bu tür baskılarla esas korku salınmak isteyen iki sanatçı şahsında bütün toplumdur. Gösterilen sopa, demokrasi talebini yükselten bütün yurttaşlaradır. Halklar arası kutuplaştırma, düşmanlaştırma çabalarına karşı durmak için tüm gücümüzle mücadele etmek, coğrafyamızda kardeşliği hâkim kılmak biz emek ve demokrasi güçlerinin birincil görevidir. Bunun aksi yönde bütün çabalara karşı yükselteceğimiz. Baskılara karşı tüm yurttaşlarımızla omuz omuza duracağımızı ifade ederiz" dedi.