ÖHP ve İHD'den Tekirdağ Cezaevi hak ihlalleri raporu

  • 17:46 21 Aralık 2018
  • Güncel
İSTANBUL- ÖHP ve İHD Tekirdağ 1 ve 2 No’lu F Tipi ile T Tipi cezaevlerinde Kasım ve Aralık ayında yaşanan hak ihlallerine ilişkin raporunu açıkladı.
 
İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Özgürlükçü Hukukçular Platformu (ÖHP),Tekirdağ 1 ve 2 No’lu  F ve T Tipi Cezaevlerinde Kasım ve Aralık ayında yaşanan hak ihlallerine ilişkin hazırladıkları raporu İHD İstanbul Şube binasında yaptıkları basın toplantısı ile duyurdu. Basın toplantısına ÖHP İstanbul Şubesi Sözcüsü İlknur Alcan ile İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri  ve  Av. Fırat Vural katıldı. 
 
Toplantıda konuşan Avukat Fırat Vural, tutukluların keyfi uygulamalara itiraz etmesi sonucunda fiziki şiddete maruz kaldıklarını belirtti. Fırat, Tekirdağ 2 No’lu F Tipi Cezaevi'nde bulunan tutukluların kendilerine yaşadıkları hak ihlallerini aileleri ve avukatları aracılığıyla aktardığını söyledi.
 
Onlarca hak ihlali  tespit edildi
 
Fırat, Tekirdağ 1 ve 2 no’lu F ve T Tipi Cezaevlerinde kendilerine tutuklular aracılığıyla iletilen hak ihlalleri raporunda yer alan ihlalleri ise şöyle sıraladı:  
 
“*Spor hakkı ayda bir ya da iki ayda bir 1 saat uygulanıyor. Bazı bölümlerde disiplin cezaları ve protestolar nedeniyle 3-4 aydır çıkılamıyor. 
 
*Henüz davası devam edenleri de kapsayan, suçlara göre gruplar oluşturuldu ve sohbet hakkı çerçevesinde aynı gruptakiler bir araya getirildi. 
 
*Kütüphane ve atölye hakkı idare tarafından keyfi olarak kullandırılmıyor.
 
*Hapishaneye ilk gelişte çıplak arama yapıldığı, çoğunlukla tüm giysilerin zorla çıkartıldığı, uygulanan şiddet nedeniyle ciddi yaralanmalar meydana gelebildiği ancak darp raporu alma girişimlerini revir ve hastaneye götürmeyerek engellediği belirtildi. 
 
*Hastane ve mahkemelere gidişte tişörtte yazı ya da resim var mı diye üstteki giysilerin kamera karşısında kaldırılıp ya da çıkarttırılıp bakıldığı, yazılı ya da baskılı tişört yasağının devam ettiği, mahkemeye giderken x-ray cihazına kadar üç ayrı aramadan geçildiği ifade edildi. Üstlerinde tişört dışında bir şey olmadığında ise çıplak bedenlerini sergilemek zorunda bırakılıyorlar.
 
*Odalarda bulunan radyolara el konuldu ve geri verilmedi. 
 
*Giysi sınırlamasının devam ediyor ve tutuklu ailelerinin getirdiği kışlık kıyafetler dahi verilmiyor. 
 
*Disiplin cezaları çok sık ve keyfi nedenlerle veriliyor. Sıklıkla verilen hücre cezası, iletişim cezası, ücretli işte çalışmama cezası, görüş cezası gibi cezaların birbirine eklenerek uygulanmaları nedeniyle yıllara varan sürelerle hak mahrumiyeti yaşanıyor. Tutukluların aileleriyle görüşme ve mektuplaşma haklarını bile bu nedenle uzun sürelerle kullanılamıyor. 
 
*Hücre cezaları nedeniyle infaz yakma uygulamasına ve diğer disiplin cezaları nedeniyle mahpusluk süresinin keyfi olarak uzatılmasına maruz bırakılıyorlar. 
 
*Tedavi hakkına erişimde sorunların kısmen devam ettiğini, hastaneye ve revire sevklerin  gecikerek sağlandığı, diş ağrısı çeken bir mahpusun iki hafta bekletilebildiği, doktorların tıp etiğine aykırı hareket ederek kelepçeli tedaviye tabi tutulduğu ve tedavi hakkına erişimin engellendiği gelen bilgiler arasında."
 
Öneriler sunuldu
 
Fırat,  ÖHP ve İHD’nin cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine ilişkin talep ve önerilerini ise şöyle dile getirdi:
 
“*Hapishanelerdeki işkence ve kötü muamele ile keyfi uygulamalara son verilmeli.
 
*Ceza infaz mevzuatı ve uygulamalarının AİHS, Medeni ve Siyasal Haklar Sözleşmesi, BM İşkencenin Önlenmesi Sözleşmesi, BM Mahpusların Islahı İçin Temel Prensipler ve Avrupa Konseyi (AK) “Avrupa Cezaevi Kuralları” başlıklı tavsiye kararları gibi uluslararası insan hakları ve ceza infazına dair mevzuat ve standartlarına uygun hale getirilmeli.
 
*Hasta mahpusların tedaviye erişim hakkının engellenmesine dönük uygulamalara son verilmeli.
 
*İnfaz hakimliklerinin ve cumhuriyet savcılıklarının mahpuslardan gelen şikayetleri etkin bir şekilde soruşturması ile insan haklarına ve uluslar arası mevzuata uygun, hak ihlallerini önlemeye yarar kararlar vermeli.
 
*Hapishanelerde yaşanan ihlallerin ortadan kaldırılması noktasında Adalet Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, TBMM İnsan Hakları Komisyonu, İl İnsan Hakları Komisyonları ve BM İşkenceyi İzleme Komitesi etkin sorumluluk üstlenmeli.
 
*Hapishanelerin insan hakları, sağlık ve hukuk alanında çalışanlar başta olmak üzere uzman sivil heyetlerin denetimine açılmalı."