
Sistematik şiddeti şikayet eden kadına '10 gün beklemen gerek' yanıtı
- 09:05 19 Aralık 2018
- Güncel
Gülistan Azak
HABER MERKEZİ - Boşanmış çocuklu bir kadın olduğu için toplumsal baskıya maruz kalan A.Z., “dini nikah” adı altında birlikte yaşamaya mahkum edildiği H.O.’nun uyguladığı sistematik şiddetin ölüm boyutlarına ulaştığını söyledi. Defalarca şikayetçi olan A.Z., emniyetten kendisine koruma kararı için 10 gün beklemesi gerektiği söylendiğini kaydetti. “Şikayetlerime rağmen şiddet devam ediyor” diyen A.Z., kadınlara çağrıda bulundu.
Suriye’deki savaştan kaynaklı Türkiye’ye göç etmek zorunda kalan mülteci çocuk ve kadınlar, çocuk yaşta evlendirilme ve ikinci evcilik gibi yasadışı evliliklere mecbur bırakılıyor. Üstelik bu evliliklere aracılık eden “insan tacirleri”nin varlığından tüm devlet kurumları haberdar olmalarına rağmen herhangi bir önlem ya da yaptırım bulunmuyor. Yaşadıkları maddi zorluklar, çalışma izinlerinin olmaması ve oldukça düşük ücretlerle güvencesiz işlerde çalıştırılmaları, bu evliliklerin önemli sebepleri olarak karşımıza çıkıyor.
Türkiye’ye 5 buçuk yıl önce evli olduğu erkek ve 2 çocuğu ile birlikte göç etmek zorunda kalan A.Z., göç ettikten kısa bir süre sonra ailelerin zoru ile evlendirildiği erkeğin kendisinden ayrıldığını dile getirdi.
‘Dini nikah’ adı altında birlikte yaşamaya zorlandı
Boşandıktan sonra çocuklarıyla ayrı bir eve taşınan A.Z., bu kez boşanmış olmasından kaynaklı toplumsal baskıyla karşı karşıya kaldığını söyledi. Kendisi gibi Türkiye’ye göç eden H.O. isimli erkek tarafından sürekli taciz edildiğini kaydeden A.Z., kapısından ayrılmamasından kaynaklı mahallede farklı bir bakış açısının geliştiğini söyledi. Toplumsal baskı nedeniyle H.O. ile “dini nikah” adı altında yaşamaya mahkum edildiğini ifade eden A.Z., aile ve mahalle baskısı nedeniyle H.O. ile 8 aydır yaşamaya zorlandığını belirtti.
A.Z., birlikte yaşamaya zorlandığı H.O.’nun ise ilk günden itibaren kendisine sistematik şiddet uyguladığını söyledi.
‘Her gün sistematik şiddete maruz bırakılıyorum’
H.O.’nun kendisine sürekli sistematik şiddette bulunduğunu vurgulayan A.Z., bu şiddetin ise sürekli çocukların gözü önünde cereyan ettiğini kaydetti. Hem çocuklarının bu şiddete şahit olmamaları hem de kendini korumak için kendilerini banyoya kilitlediklerini aktaran A.Z., “Tek odalı bir evde yaşıyorum. H.O.’nun çocuklarımın gözü önünde bana şiddet uygulamasını önlemek ve şiddetten korunmak için kendimi banyoya kilitliyordum. Bu nedenle H.O.’nun şiddetine devamlı banyoda maruz kalıyordum” diye konuştu.
‘Şiddet ölüm boyutlarına ulaştı’
H.O. tarafından maruz kaldığı şiddetin ölüm boyutuna vardığını belirten A.Z., şöyle devam etti: “8 aydır her gün şiddete maruz kalıyorum. Bu şiddet ölüm boyutuna vardı. Hatta bir gün boğazımı öyle bir sıktı ki nefes alamayıp bayıldım. Beni hastaneye götürdü. Doktor ‘Nasıl oldu?’ diye sorduğunda ise ‘Nasıl oldu bilmiyorum, bir rahatsızlığı var sanırım’ diye cevap verdi. O an yaşadığım şiddet yüzünden nefes alamadığımdan hem de H.O.’nun tekrar şiddet uygulayabileceğinden korktuğumdan doktora gerçeği söyleyemedim.”
‘Doğmamış çocuğumu katletti’
H.O.’nun gebe olduğunu öğrenmesi ile uyguladığı şiddetin arttığını belirten A.Z., düşük yapması için yere fırlatıldığını ve çocuğunu kaybettiğini söyledi. A.Z., o an yaşadıklarını “H.O.’ya gebe olduğumu söylediğimde kürtaj olmam yönünde baskı yaptı. Ben ise kürtaj olmayı reddettim ve çocuğumu doğurmak istediğimi söyledim. Bunun üzerine bana uyguladığı şiddeti arttırdı ve iş yerime geldiği bir gün beni kaldırıp yere fırlatması ile doğmamış çocuğumu katletti. Daha sonra ise çocuğun öldüğüne emin olmak için beni hastaneye kontrole götürdü” sözleriyle anlattı.
‘Defalarca şikayetçi oldum ama önlem alınmıyor’
Maruz kaldığı şiddet nedeniyle H.O. hakkında defalarca şikayette bulunmasına rağmen herhangi bir cezai tedbirin uygulanmadığına dikkat çeken A.Z., karakoldaki polislerin “Aile içi bir mesele. Bir şey yapamayız. Koruma kararı için 10 gün beklemen gerekir” diyerek kendisini geri gönderdiğini belirtti.
‘Şiddete öz savunma ile karşılık veriyorum’
Maruz kaldığı şiddete karşı artık özsavunma uygulamaya karar verdiğini dile getiren A.Z., H.O.’nun eve gelmesini önlemek için evinin kapısına demir korkuluk taktığını söyledi. Evin kapısını demir korkuluk ile kapattıktan sonra H.O.’nun kendisine devamlı eve geri dönmesi yönünde ısrar ettiğini belirten A.Z., uzun süredir eve gitmediğini ve arkadaşının evinde kaldığını sözlerine ekledi.
Kadınlara çağrı
A.Z., son umudu olduğunu düşündüğü kadınlara “Şikayetlerime rağmen şiddet devam ediyor. Bana ne yapacağım konusunda yardımcı olun. Kadınlardan ve hukukçulardan destek bekliyorum” çağrısında bulundu.