
Uykuya yer olmayan 7 gün: Yaşatılan vahşeti asla unutmayacağım
- 09:01 18 Aralık 2018
- Güncel
ŞIRNAK - Silopi’deki yasak sırasında vurulan ve cenazesi 7 gün boyunca sokak ortasında bekletilen Taybet İnan’ın ölümünün üzerinden 3 yıl geçerken, 7 gün uyumadan pencere kenarından annesini izleyen Halime İnan, “Uykuya yer yoktu. 7 gün boyunca sadece annemi izledim. İki eli de başının altında uyuyor gibiydi. Yaşatılanları ömrüm boyunca unutmayacağım” dedi.
Şırnak’ın Silopi ilçesinde 14 Aralık 2015 tarihinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında komşusundan evine dönerken asker ve polisler tarafından vurulduktan sonra cansız bedeni 7 gün boyunca sokak ortasında bekletilen 57 yaşındaki Taybet İnan’ın (Taybet Ana) ölümünün üzerinden 3 yıl geçti. Yasağın 5. günü (19 Aralık) vurulan Taybet’in yardımına koşan kayını Yusuf İnan da yaşamını yitirmiş, eşi Mehmet İnan yaralanmıştı. 11 çocuk annesi Taybet ise, 7 gün boyunca kaldığı sokak ortasında kan kaybından yaşamını yitirmişti.
Taybet’in ölümüne ilişkin Silopi Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açılan soruşturmada, aradan geçen 3 yıla rağmen bir arpa boyu yol alınmadı. Vücuduna 10 kurşun isabet eden Taybet, vurulduğu ilk günden itibaren tüm kamuoyunun gündemine oturmasına rağmen İlçe Emniyet Müdürlüğü, savcılığa gönderdiği yazıda olaydan 6 gün sonra haberdar olduğunu savundu.
‘Annemi 7 gün boyunca gece gündüz izledim’
Acıları hala ilk günkü gibi olan aile üyeleri, sokağa her çıktıklarında Taybet’i görüyor. 7’nci günde sokak ortasında kaldırılan cenazeyi günlerce gece gündüz uyumadan izleyen kızı Halime İnan, annesinin yerdeki halinin bir an bile gözünün önünden gitmediğini belirtti.
Son sözler: Vurulsam başucuma gelme
“Tarifsiz acı” olarak nitelendirdiği annesinin vurulduğu günü ve sonrasında yaşadıklarını anlatan Halime, olay öncesi annesiyle aralarında geçen bir diyalogu şöyle anlattı: “Anneme çatışmaların yoğunlaşacağını söylediğimde bana dönüp şunları söyledi; ‘Kim öldürülürse sakın onu kaldırmak için oraya gitme. Ben bile vurulup öldürülürsem sakın başucuma gelme, seni de öldürürler ‘ dedi.”
‘6 saat yerde yaralı kaldı’
Annesinin yerde kalan cenazesini 7 gün boyunca tüm çabalarına rağmen bulunduğu yerden alamadıklarını anlatırken gözyaşlarını tutmakta zorlanan Halime, o gün yaşadıklarını “6 saat boyunca o soğuk havada yaralı bir şekilde yerde kaldı. Beyaz bayrak ile cenazeyi kaldırmaya gittiğimde ateş açıldı. Eve gidip sabaha kadar bekledim. Saat sabah 06.00 gibiydi ‘cenazesi belki kaldırılmıştır’ diye düşündüm. Evden çıkıp tekrardan gittiğimde, annem aynı şekilde yerdeydi. Yanına gidemedim” diyerek, bir cam kenarında geçen 7 günü anlatmaya başladı.
‘Öldüğüne inanmıyordum, uyuyor gibiydi’
Cenazesi sokak ortasında bulunan Taybet’in yaşamını yitirdiğine inanmadığını “uyuyor gibi uzandığını” dile getiren Halime, “Annemin vurulup düştüğünü öğrendiğimde inanamadım. ‘Anneme bu olmaz, anneme bir şey olmaz’ diyordum. Çok mücadeleci bir kadındı, düşman kurşunuyla düşeceği hiç aklıma gelmezdi. Düştüğünü öğrendiğimde camdan ve arada bahçeye çıkıp ona bakıyordum. İki eli de başının altında uyuyor gibiydi. O kadar güzel düşmüştü ki orada uzanıyor gibiydi. Ölünceye kadar annemi unutmayacağım. O günleri unutmayacağım” diye konuştu.
‘Amcam yaralı haliyle saatlerce bir ah bile demedi’
Amcasının yaralı haliyle bir ah bile demediğini ve son nefesini ellerinde verdiğini belirten Halime, “Ne amcamı ne de annemi asla unutmayacağım. Amcamı aldığımızda henüz ölmemişti yaralıydı, onu alıp eve götürdük. Bir kere bile ah demedi. Yaşamını yitirdikten sonra ben de kapıya çıkıp anneme baktım. Ona seslendim, sonra gelip amcamın alnından öptüm. Ona ‘bu annemin öpücüğü’ dedim. ‘Ne ben ona gidebiliyorum ne de o bize gelebiliyor bu onun öpücüğü’ dedim. Kim size sebep olduysa Allah bırakmasın dedim” sözleriyle yaşadıkları tarifsiz acıyı özetledi.
‘Son nefesime kadar unutmayacağım’
Annesinin 7 gün sonunda cenazesinin alındığını ama kendilerine ve annelerine yapılan işkencenin daha sonra da devam ettiğini dile getiren Halime, annelerinin 22 gün boyunca defin edilmediğini söyledi. Önce Şırnak daha sonra da Silopi’ye getirilen cenazeye ailelerinden sadece 7 kişinin katıldığını dile getiren Halime, o anları ise şu cümlelerle kaydetti: “Cenazesini 7 gün boyunca her almak istediğimizde sürekli bizi taradılar. En son aradılar ‘onu almaya geliyoruz’ diye biz de onlara gelmeyin sizi de öldürürler dedik. 7’nci günde gelip cenazeyi aldılar. Biz o zaman bile çıkamadık evdeydik. Daha sonra cenazeyi Şırnak’a götürdüler. Cenaze orada 14 gün kaldı. ‘Biz gömeceğiz’ dediler. Ama biz izin vermedik orada gömmelerine. Daha sonra buraya getirdiler burada da onların gömmesine izin vermedik. Ama aileden sadece 7 kişi cenazeye katılabildi. Bizi ağlarız bağırırız diye mezarlığa bile almadılar. Ne olursa olsun o günleri asla unutmayacağım. Ne annemi ne de amcamı ömrümün sonuna kadar hatırlayacağım. 7 gün boyunca aramızda birkaç metre vardı. Annemi 7 gün boyunca gece gündüz uyumadan izledim. O hali asla gözlerimin önünden gitmeyecek ve bize yaşatılan vahşeti asla unutmayacağım.”