Hak savunucuları hak ihlallerini konuştu

  • 17:15 15 Aralık 2018
  • Güncel
İZMİR - "İnsan Hakları Savunucuları Haklarını konuşuyor" panelinde kadınlara ve çocuklara yönelik hak ihlalleri konuşuldu.
 
İzmir Barosu tarafından "İnsan Hakları Savunucuları İnsan Haklarını Konuşuyor" paneli düzenlendi. İzmir Barosu Konferans Salonunda gerçekleştirilen panele, kadın kurumları, hukukçular, akademisyenler ve sivil toplum kurumu temsilcileri katılırken, panelde, Türkiye'de yaşanan hak ihlallerine ilişkin sunumlar yapıldı. 
 
Panelin ilk oturumunda Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen akademisyenler söz aldı. Prof Dr Nilgün Toker, Prof. Dr. Cem Terzi, Dr Cenk Yiğiter'in konuşmalarıyla devam eden panelde "STK ve İnsan Hakları Aktivistleri Konuşuyor" oturumunun ilk bölümünde İnsan Hakları Gündemi Derneği'nden Avukat Özlem Yılmaz, Türkiye İnsan Hakları Vakfı adına Coşkun Üsterci, Ceza İnfaz Sisteminde Toplum Derneği Zafer Kıraç, Hakların Köprüsü Derneği adına Avukat Ayşegül Karpuz söz aldı.
 
'Kadınlara uzanan erkek eli besleniyor'
 
Oturumun ikinci bölümünde ise, toplum içinde dezavantajlı gruplara yönelik çalışmaları olan katılımcılara yer verildi. Panelde konuşan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Sekreteri Fidan Ataselim ise Kasım ayında 31 kadının katledildiğini belirterek, her yıl katledilen kadın sayısının savaşı çağrıştırdığını söyledi. Kadınların giderek kendi haklarını daha çok aradığını, katledilen kadınların büyük oranda boşanmak isteyen kadınlardan oluştuğunu kaydeden Fidan, "Devlet kadınların yanında yer almak yerine kadınlara uzanan erkek elini besliyor. Bir devlet yetkilisi ne söylerse erkek de mahkemede aynı şeyi söylüyor. 25 Kasım ve 8 Mart'ta 0 ölüm söylemimiz bile verilerde etkiliyken bu 25 Kasım'da verilerin değişmediğini görüyoruz. Bu da iktidar söylemlerinden bağımsız düşünülemez" sözlerini kullandı.
 
'Şüpheli kadın ölümleri araştırılmıyor'
 
Fidan devamında, kadın katliamlarının kadının özgürleştirilmesine duyulan öfkeyi yansıttığını ifade ederek, devletin kadın katliamlarına yönelik istatistiki çalışmalarda bulunmadığını vurguladı. Fidan, "Süleyman Soylu 19 ayda 393 kadın öldüğünü söyledi. Bizim ismi belli olan veriler 652. Biz sadece basına yansıyan cinayetleri değil ailenin duyulmasını istemediği verileri de tutuyoruz. Kadın düşmanlığı ne kadar artarsa şiddet ve şüpheli ölüm davaları çok geliyor. Devlet şüpheli kadın ölümlerini yeterince araştırmıyor" dedi.
 
'108 bin çocuk suça sürüklendi'
 
Ardından söz alan Zerrin Kale ise, savaşlarda en çok çocukların zarar söyledi. Zerrin, 1989 da Türkiye'nin Çocuk Hakları Sözleşmesi'ne imza atmasına rağmen Meclis'te Çocuk İzleme Komisyonu'nun olmadığını kaydetti. Zerrin, toplam 335 bin çocuktan 108 bininin suça sürüklendiğini, 155 bininin ise mağdur çocuklardan oluştuğunu belirtti. Zerrin ayrıca, geleneksel yöntemler yerine rehabilitasyon yönteminin uygulanması gerektiğinin altını çizdi. 
 
Panel, "İnsan Hakları Mücadelesinin Hukuki Boyutu" oturumu ve soru-cevap bölümüyle devam etti.