
'Adalet olmayan ülkede adalet istemeye devam edeceğiz'
- 13:14 15 Aralık 2018
- Güncel
İSTANBUL - Cumartesi Anneleri'nin eyleminde bu hafta 27 yıl önce gözaltına alındıktan sonra cenazelerine ulaşılan İbrahim Demir ve Agit Akipa için çocukları, "Adalet olmayan ülkede adalet istemeye devam edeceğiz" dedi.
Kayıplarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle sürdürdükleri eylemlerinin 716'ncı haftasında Galatasaray Meydanı'nda bir araya gelmek isteyen Cumartesi Anneleri, polis tarafından bir kez daha engellendi. Eylem öncesi İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi'nin bulunduğu sokak, polislerce ablukaya alındı. Buna rağmen bina önünde bir araya gelen Cumartesi Anneleri, üzerlerinde kaybedilen yakınlarının fotoğraflarının bulunduğu tişörtler giyip, ellerinde kayıpların fotoğraflarını taşıdı.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, oyuncular Nur Sürer ve Yusuf Çetin ile çok sayıda kişi eyleme katıldı.
Eylemde bu hafta 1991'de gözaltına alındıktan sonra cenazelerine ulaşılan 36 yaşındaki İbrahim Demir ve 39 yaşındaki Agit Akipa için adalet talebinde bulundu. Agit ve İbrahim için çocukları ile torunları da açıklamada bulundu.
Haftanın açıklamasını 19 Ekim 1995'de gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun'un kızı Besna Tosun yaptı. 700 haftadan sonra yaptıkları bütün eylemlerin engellendiğini belirterek,sözlerine başlayan Besna, "Bizler tüm engellemelere karşı yurttaşlık bilinciyle 'Hayır bitmedi!' deme sorumluluğumuzu yerine getiriyoruz" dedi.
'Sizi yaşatmayacağız' tehdidi
36 yaşındaki İbrahim ve 39 yaşındaki Agit'in, Şırnak'ın İdil ilçesine bağlı Çukurlu Köyü'nde yaşadığını ifade eden Besna, "Agit Akipa aynı zamanda köyün muhtarıydı. Köylüler üzerinde ağır bir koruculaştırma baskısı vardı. Köye giriş ve çıkışlar asker kontrolü altındaydı. Köy okulu karakol haline getirilmiş, bazı köylülerin evlerine el konmuş ve askerler yerleştirilmişti. Agit Akipa ve İbrahim Demir, askerlerin okulu, evleri ve köyü boşaltması için Kaymakamlığa ve İçişleri Bakanlığı'na başvurdu. Başvurudan sonra üzerlerindeki baskı daha da arttı ve Karakol Komutanı tarafından 'sizi yaşatmayacağız' diye tehdit edildiler" şeklinde konuştu.
'Aileler 'mağaraya gidin' diye yönlendirildi'
İbrahim ile Agit'in 12 Aralık 1991'de İdil'den köye dönmek için diğer köylülerle birlikte traktöre bindiklerini dile getiren Besna, traktörün yolda askerler tarafından durdurulduğunu ve İbrahim ve Agit'in Dargeçit Anıtlı Tabur Komutanlığı'na bağlı Ağaçlı mezrasında bulunan Piyade Bölük Komutanı ve askerleri tarafından gözaltına alındığını söyledi. Ailelerin jandarma karakoluna gittiğini ancak karakol komutanının onlara "Onları hiç görmedik" dediğini kaydeden Besna, "Bir asker gizlice ailelere 'mağaralara gidin' diye yönlendirdi. Bölgeyi köylülerle birlikte karış karış arayan aileler, 13 Aralık 1991 günü girişi taşla örülerek kapatılmış bir mağarada, kayıpların işkence görmüş, gözleri ve elleri bağlanmış haldeki cansız bedenlerine ulaştı" diye konuştu.
'Men'i muhakeme kararı'
Olay ile ilgili açılan soruşturma hakkında bilgi veren Besna devamında şunları aktardı: "Olay hakkında başlatılan soruşturmada İdil Cumhuriyet Başsavcılığı Ağaçlı mezrasında bulunan Piyade Bölük Komutanı Üsteğmen ve ilgili er ve erbaşların 'adam öldürme' suçundan şüpheli olduğuna kanaat getirdi. 18 Aralık 1991 tarihinde soruşturma açma izni almak için dosyayı Dargeçit Kaymakamlığı İlçe İdare Kurulu'na gönderdi. Dargeçit Kaymakamlığı İlçe İdare Kurulu 20 Mayıs 1992 tarihinde 'men'i muhakeme' kararı verdi. 2011 yılında aileler avukatları Tahir Elçi aracılığıyla İdil Cumhuriyet Başsavcılığı'na tekrar başvuruda bulundu. Savcılık dosyaya ulaşmak için ilgili kurumlara başvurdu. Ancak bütün kurumlar arşivlerinde herhangi bir dosya, bilgi veya belgeye rastlamadıklarını bildirdi."
Yargılama için çağrı
Bunun üzerine İdil Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından İbrahim ve Agit'in zorla kaybedilmesi ve dosyayı kaybeden Dargeçit Kaymakamlığı görevlileri hakkında "görevi kötüye kullanmak"tan yeni bir soruşturma başlatıldığını ifade eden Besna, ancak yürütülen soruşturmalardan bugüne kadar bir sonuç alınmadığı bilgisini paylaştı. Besna, dava avukatı Tahir Elçi'nin 28 Kasım 2015 tarihinde Diyarbakır'da bulunan Dört Ayaklı Minare'nin yanında katledildiğini hatırlatarak, İbrahim ve Agit'in Tahir Elçi dosyalarında etkin bir soruşturma ve yargılama faaliyeti icrası için çağrıda bulundu.
İbrahim'in kızı Deniz Demir de "Biz adalet istiyoruz. Nereye yasak koyarlarsa koysunlar biz bu davayı bırakmayacağız" dedi.
'Failler belli isimler belli'
Agit'in oğlu Fehmi Akipa ise "Hiç bir zaman davamızdan vazgeçmedik. Adaleti olmayan bir devlette adalet aramak çok zor. Failler belli isimleri beli. Adaleti olmayan devlette akıbetlerinin açıklanmasını istiyoruz. Bu dosya müvekkilden vekile olan bir dosyadır. Adalet olmayan ülkede, adalet demeye devam edeceğiz" diye konuştu.
Açıklamanın ardından eylem sona erdi.