Efrîn forumunda ilk gün: Türkiye bölgede sert politikalar yürütmektedir

  • 18:08 2 Aralık 2018
  • Güncel
QAMİŞLO - "Uluslararası Efrîn'de Demografik Değişim ve Etnik Temizlik Forumu"nun ilk günü sona erdi. Gün boyu yapılan konuşmalarda Türkiye'nin saldırıları, Efrîn'de yaşanan demografik yapı değişimi ve Ortadoğu'da egemenlerin güçlerin ittifakları üzerinde duruldu. 
 
Rojava Stratejik Araştırmalar Merkezi'nin organizasyonuyla Qamişlo'nun Amûde ilçesinde gerçekleştirilen "Uluslararası Efrîn'de Demografik Değişim ve Etnik Temizlik Forumu"nun ilk günü sona erdi. Forum, Stratejik Araştırmalar Merkezi yöneticilerinden Dr. Ehmed Sino tarafından yapılan açılış konuşmasıyla başlarken, ardından Efrîn'deki saldırılarının yer aldığı bir sinevizyon gösterimi yapıldı.
 
Tanıklar yaşadıklarını anlattı
 
Daha sonra saldırılarda yapılan katliam ve talana tanıklık edenler konuştu. Tanıklar, Türkiye'nin her türlü ileri teknoloji silahlarla tüm dünyanın gözleri önünde Efrîn'e saldırdığını ve uluslararası alanda Efrîn'deki katliamlara ve kentin yıkımına ilişkin hala bir tutum geliştirilmediğini söyledi. Tanıklar ayrıca Türkiye'nin çocuk, kadın ya da askeri güç farkı gözetmeksizin Efrîn'in tüm bölgelerini bombaladığına dikkat çekti. Tanıklardan biri Cindires'ten çıktığı sırada uçakların bombaladığını ve kardeşinin yaşamını yitirdiğini, aile üyelerinden bazılarının da yaralandığını anlattı ve Avrin Hastanesi'nde tedavi altında alınan yaralıların da yine hedef olduğunu dile getirdi.
 
Tanıklar, Efrîn ve köylerine yönelik 58 gün süren saldırılarda çok sayıda çocuğun katledildiğinin altını çizdi. Kürtlerin evlerinden zorla çıkarılarak yerlerine çetelerin yerleştirildiğini söyleyen tanıklar, Kürtçenin yasaklandığını ve Arapça ile Türkçenin zorunlu kılındığını, bu şekilde de Efrîn demografisinin değiştirilmesinin amaçlandığını vurguladı. Efrînli sivillerin tutsak alındığını, işkenceden geçirildiğini ve serbest bırakılmaları için fidye istendiğini belirten tanıklar, ancak çete grupların tüm vahşetine ve uygulamalarına rağmen uluslararası toplumun sessiz kaldığını söyledi. 
 
Hediye Yusîf'in mesajı okundu
 
Forumda, Kuzey Suriye Demokratik Federasyonu Kurucu Meclisi Eşbaşkanı Hediye Yusif'in mesajı da okundu.
 
Hediye mesajında Efrîn saldırılarının bölgesel ve küresel güçlerin ittifakı sonucu geliştiğini belirtti. Efrîn saldırılarının Suriye krizinde yeni bir dönemi başlattığına dikkat çeken Hediye, "Savaş silahlı gruplara ya da kendilerini muhalif olarak adlandıran gruplarla savaş şeklinde başladı, ancak bir ülkeye yönelik savaşa dönüştü. Efrîn, Suriye'nin bir parçası olmasına rağmen Suriye rejimi işgale karşı sessiz kaldı" dedi. 
 
Hediye, mesajında devamla, "Suriye halkının, özellikle de Efrîn halkının yaşadığı tüm acılara rağmen yeni bir gelecek, özgür bir halk ve demokratik bir sisteme inancımız var ve bu inancımız özgür iradeye dayanmaktadır" diye ekledi. 
 
Aldar Xelil: Dünya kör bir sessizlik içinde
 
TEV-DEM Diplomasi Komitesi Sorumlusu Aldar Xelîl de yaptığı konuşmada Türkiye'nin Efrîn saldırılarındaki amaçlarına ilişkin tespitlerde bulundu. Aldar, Efrîn'de savaş suçu ve soykırım işlendiğini, her türlü asimilasyon geliştirildiğini, buna karşı dünyanın da kör bir sessizlik içinde olduğunu söyledi.
 
'Türkiye Efrîn'de sert politikalar yürüttü'
 
David Philips ve Aldar Xelîl'in konuşmalarının ardından söz alan Modern Tarih Profesörü ve Ortadoğu, İran, Türkiye Uzmanı Fereh Sabır da Türkiye'nin bölgede sert politikalar yürüttüğünü ve bölgede ciddi bir durum oluşturduğunu söyledi.
 
Tayyip Erdoğan'ın uluslararası ölçülere ve komşu ülkelerin haklarına saygılı olması gerektiğini belirten Fereh, Efrîn'de yaşananların demografi değişimi olduğunu, dayatılan politikanın bölge gerçeğine ters düştüğünü söyledi. Fereh, konuşmasında şunları dile getirdi: "Belirtmek isterim ki Efrîn'de şu an yaşananlar dil ve kültür jenosididir. Türkiye, ılımlı siyaset uygulayarak bölgede yeni gelişmeler yarattığını iddia etmekte, ancak sahadaki gerçek bunun tam tersini göstermektedir. Açıkça görülmektedir ki Türkiye bölgede sert politikalar yürütmektedir."
 
'Efrîn için Rusya ve Türkiye'nin pazarlığı söz konusu'
 
Rusya-Türkiye ilişkilerini ise Fereh, şu sözlerle değerlendirdi: "Bu ilişki çıkarlar üzerine kurulmuştur. Rusya, Suriye rejiminin meşruluğunu korumak istiyor. Efrîn işgali de Rusya ile Türkiye arasındaki pazarlığın sonucudur. Rusya, rejimin İdlib'deki hakimiyetini arttırmak için Türkiye'nin Efrîn bölgesini işgal etmesine izin vermiştir. Türkiye ABD ile siyasi ve askeri işbirlikleri aracılığıyla Kuzey Suriye halklarının Suriye krizini çözmesini engellemek istemektedir."