Keçiören Kadın Platformu: Birlikte mücadeleyi büyüteceğiz

  • 16:15 2 Aralık 2018
  • Güncel
ANKARA - Keçiören Kadın Platformu, kadına yönelik şiddete karşı dayanışma kapsamında düzenlediği etkinlikte, birlikte mücadelenin önemine dikkat çekti. 
 
Keçiören Kadın Platformu, kadına yönelik her türlü şiddete karşı dayanışma kapsamında, "Kadınlar, erkek ve devlet şiddetinin, tecavüzün, tacizin, yoksulluğun, güvencesizliğin karşısında var" sloganı ile Yunus Emre Kültür Merkezi'nde bir etkinlik düzenledi. Etkinliğin yapıldığı salonda, "Jin jiyan azadi",  "Biz hayatı istiyoruz" dövizleri yer alırken, görkemli kadın eylemlerinin yer aldığı fotoğraflar da yer aldı.
 
Kadın mücadelesinde yaşamını yitirenler ve erkekler tarafından katledilen kadınlar anısına yapılan saygı duruşunun ardından, Şükriye Ercan platform adına basın metnini okudu.
 
'Tecrit derinleştirildi' 
 
AKP'nin 16 yıllık iktidarı boyunca OHAL uygulamaları kalıcılaştırarak yeni bir rejim oluşturduğuna dikkat çeken Şükriye, "Başta tecriti derinleştirerek, barışı suç sayan, savaşı tek seçenek gören bir yönetim anlayışı ile kadına yönelik şiddeti tırmandırdı" dedi. 
 
'Tüm toplumsal değerlere el konuldu'
 
Şükriye, AKP'nin başta kadınlar olmak üzere toplumun tüm kazanımlarına el koyduğunu ifade ederek, şunları dile getirdi: "Toplumun kollektif olarak açığa çıkardığı ahlaki-politik değerlere yönelik saldırılarla tüm toplumsal değerlere el koydu.  16 yılda kadına yönelik şiddet yüzde bin 500 artarken, çocuk istismarı ise son 10 yılda yüzde 700 arttı. 2016 yılında kadın işsizlerin sayısı 1 milyon 550 bine ulaşıp, 331 bin arttı. Cinsel taciz yüzde 499, fuhuş yüzde 790, cinsel istismar yüzde 434 oranında artış gösterdi. Tutuklamalar ise yüzde 300 artış gösterdi. 2018'in 10'ucu ayı sonunda 309 kadın öldürüldü." 
 
'Kadın erkeğe bağımlı hale getirilmek isteniyor'
 
6284 sayılı yasa ve nafaka hakkının sınırlandırılmak istenmesi gibi kadın kazanımlarına dönük politikalara değinen Şükriye, sözlerini şöyle sürdürdü: "Savaşla beslenen kapitalist ekonominin en başat rollerinden birini üstlenen sömürge sistemi ekonomik saldırılarla da toplumun gittikçe yoksullaşmasına ve en çok da kadının ekonomi dışına atılmasına, erkeğe bağımlı hale gelmesine neden olmuştur.  Kayyım atamalarıyla  'kadın asla kendini yönetemez' zihniyetini açığa vuran iktidar, yerel yönetimler sistemine el koymuş ve kadın kurumlarını kapatmıştır."
 
'Efrînli kadınların direnişine katılarak mücadele edeceğiz'
 
Efrîn saldırılarına ve orada yürütülen mücadeleye de değinen Şükriye, "AKP- MHP devleti Ortadoğu'ya elini uzatmış, halklara, kadın ve çocuklara tüm yaşamsal alanlara savaş politikalarını uygulamıştır. Bugün Efrîn ve Kobaniye yönelik saldırılar sömürgeci ve şiddet politikalarının bir devamıdır. Evlerinden ve topraklarından koparılan, bunun sonucunda göçe, sürgüne maruz kalan; bedeni, kültürü, toprağı saldırıya uğrayan Efrînli kadınların direnişinin sesine ve haykırışına katılarak birlikte mücadeleyi büyüteceğiz" dedi. 
 
Basın metninin okunmasının ardından, kadınların mücadelesini anlatan sinevizyon gösterimi yapıldı. 
 
Daha sonra,  kadınların maruz kaldıkları şiddet ve baskıyı anlatan oyun oynandı.  
 
Etkinlik  Grup Tersname'nin müzik dinletisi ile son buldu.