Kadınlar 'Şirin Tekeli Araştırma Ödülü' panelinde buluştu
- 13:30 1 Aralık 2018
- Güncel
İSTANBUL - Şirin Tekeli Araştırma Ödülü kapsamında düzenlenen panelde bir araya gelen kadınlar, "Türkiye'deki kadın hareketleri", "Türkiye yayıncılık hayatının yeni aktörleri olarak kadın" ve "Ağır ceza mahkemelerinde kadınlar" gibi konuları tartıştı.
Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Merkezi (Su Gender) tarafından Şirin Tekeli Araştırma Ödülü kapsamında Karaköy'de bulunan Minerva Han'da panel düzenlendi. "Müştereği kurmak Türkiye'de kolektif mekanlarda kadınlar", "İttifak, dayanışma ve çelişki kavramları ışığında Türkiye kadın/feminist hareketleri", "Türkiye yayıncılık hayatının yeni aktörleri olarak kadın" gibi konu başlıkların yer aldığı panelde Prof. Dr. Fatmagül Berktay, Dr.İclal Ayşe Küçükkırca, akademisyen Ayşe Gül Altınay, Av.Aylin Demir, akademisyen Demet Bolat gibi isimler konuşmacı olarak yer aldı.
'Şirin burada olsaydı çok mutlu olurdu'
"Şirin Tekeli: Eşitliğe ve Özgürlüğe Adanmış Bir Yaşam" başlıklı sunumu başlayan panelde konuşan Fatmagül, Şirin'le yaşadığı dostluğu anlatarak, "Bugün burada konuşmak benim için hüzünlü bir mutluluk. Eminim Şirin burada olsaydı çok mutlu olurdu, çünkü daima gençlere el veren ve onları yükseltmeye çalışan bir insandı" dedi. Şirin'in hayattan keyif aldığını söyleyen Fatmagül, "Şirin Tekeli'nin sadece kadınlar açısından değil bütün Türkiye açısından dönüştürücü bir etki yarattığını düşünüyorum. Şirin'i düşünürken cesaretin altını hep çiziyorum. Şirin'in bana söylediği çok önemli bir şey vardı: Kendin olmaya cesaret edebilmek… Onun politika anlayışı dışlayan değil çoğaltan, içeren bir anlayıştır. Umarım bunu sürdürmeyi başarabiliriz" diye konuştu.
'Toplumsal özneler hiper-erkeklikle özdeşleştiriliyor'
Ardından söz alan Demet Bolat, "Müştereği kurmak Türkiye'de kolektif mekanlarda kadınlar" başlıklı sunumunu yaptı. Demet, toplumsal öznelerin hiper-erkeklikle özdeşleştirmeye çalışıldığını anlatarak, politik iradelerin iğdiş edildiğini söyledi.
Daha sonra konuşan Aylin Demir ise, "Ankara'daki yerel yönetimlerin kadınlara yönelik toplum merkezleri üzerine bir inceleme" başlığı altında söz aldı. Bu merkezlerin yapılarını anlatan Aylin, "Talebe ve sınıfsal konuma göre merkezlerin yapıları değişebiliyor. Mahallelinin talebinden de bağımsız değildi kurslar. Yerel yönetimlerin kurduğu bu merkezlere genelde başörtülü ve ev kadınları geliyor. Burjuva kesimin yanı sıra daha çok alt gelirli kadınların geldiğini gözlemledim" dedi.
Feminist grupların birbiriyle ilişkisi tartışıldı
Panel, İclal Ayşe Küçükkırca'nın "İttifak, dayanışma ve çelişki kavramları ışığında Türkiye kadın/feminist hareketleri" başlıklı sunumuyla devam etti. İclal, görüşmelerinin 30-60 dakika sürdüğünü farklı kadın hareketlerinden birçok kadınla görüştüğünü söyledi. Türkiye'deki feminist kadınlarla dindar feminist kadınlar ve sosyalist feminist kadınlar arasında bir kopukluk olduğuna dikkat çeken İclal, bu gruplar arasında güvensizlik yaşandığını, ortak işler yürütmediklerini ve çelişkilerini aşmaya dair de bir önerilerinin olmadığını aktardı. Dindar feminist kadın hareketiyle özgür kadın hareketinin 2000'li yılların başlarında ortak etkinliklerinin olduğunu ifade eden İclal, bu iki grubun hem dayanışma hem de ittifak ilişkisi kurduğunu belirtti. İclal, dindar kadınlarla LGBT+ ilişkisinin yaşamsal paradigmalarının farklı olmasına rağmen kısıtlı da olsa bir güven ilişkisi olduğunu da belirterek şöyle dedi: "Özgür kadın hareketi LGBTİ+ hareketi kendi toplumsal sorumluluklarından dolayı Diyarbakır'da yaptığım araştırma sonucu o tabanı yalnız bıraktığını gördüm. Seçim dönemlerinde karşılaşmalar çoğaldığı için biraz daha diyalog artabiliyor."
Panel sunumların ardından izleyicilerin katılımıyla soru-cevap şeklinde devam ediyor.
Gün boyu devam edecek panelin ikinci oturumu saat 13.30-15.30 arasında gerçekleşecek.
İkinci oturumda ise katılımcılar şu sunumları yapacak:
*Ezgi Burgan: Çürüğün üretimi: Yayla coğrafyasında türler arası karşılaşmalar ve cinsiyet
*Coşku Çelik, Ecehan Balta: Maden işçisiyle "Ev"li: Burada kadınlar hiç durmaz kızım
*Sezen Çilengir, Arzu İnan, Rüya Telli: Bir bellek mekanı olarak Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası'nda çalışan kadınların gündelik hayatı
*Özgür Sevgi Göral: Hayatta kalmak, ayakta kalmak, adaleti aramak: Ağır Ceza Mahkemelerinde kadınlar
Panelin saat 15.45-17.15 arasında gerçekleşecek üçüncü oturumunda ise şu konular ele alınacak:
*Fatih Altuğ: Osmanlı kadın yazarlık alanı (1895-1908)
*Yonca Güneş Yücel, Gözde Orhan: Türkiye yayıncılık hayatının yeni aktörleri olarak kadın
*Çevirmenler: Dilin, kuramın ve mesleğin dönüşümü
*Yıldız İpek Mehmetoğlu: Bir buluşma yeri olarak ev: Aliye Berger'in Narmanlı Han'daki Atölye apartmanı üzerinden 1950'ler Türkiye'sinde "ideal ev" e bakış.
Panel, sunumların ardından yapılacak ödül töreniyle sona erecek.