
‘Talebimiz tecridin kalkması değil Sayın Öcalan’ın özgürlüğü'
- 12:50 1 Aralık 2018
- Güncel
DİYARBAKIR - "Örgütlülüğümüz özgürlüğümüzdür" şiarıyla başlayan konferansta konuşan HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Dirayet Dilan Taşdemir, Leyla Güven’in eylemiyle tüm Kürt kadınlarının sesi olduğunu belirterek, “Tecride karşı hepimizin itirazı var. Talebimiz yalnızca tecridin kalkması olmamalı bundan sonra Sayın Öcalan'ın özgürlüğünü gündemde tutmalıyız” dedi.
Tevgera Jinên Azad (TJA) bileşenleri, HDP Kadın Meclisleri'nin de katılımıyla Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır İl Örgütü binasında bulunan Vedat Aydın Konferans Salonu'nda "Örgütlülüğümüz özgürlüğümüz" şiarıyla konferans düzenliyor. Devam eden konferansta konuşan HDP Kadın Meclisi Sözcüsü ve Ağrı Milletvekili Dirayet Dilan Taşdemir, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik sürdürülen tecridi protesto etmek amacıyla açlık grevi eyleminde olan Leyla Güven ve tüm siyasi tutsakları selamlayarak konuşmasına başladı.
Konferanstan güçlü kararlarla çıkacaklarına inandığını belirten Dirayet, "Rojhilat'tan Başur'a yürütülen politikalar inkar ve asimilasyon politikalarıdır. Biliyoruz ki sadece bugün değil iktidarlar yüz yıllardır bu politikaları yürütüyor. Öyle bir noktaya gelinmiş ki artık kadınların isimleri bile yasaklanıyor. Her yerde kadına yönelik saldırılar artıyor. Biz bu zihniyeti tecrit şahsında tanıyoruz, cezaevinde esir edilen yoldaşlarımız şahsında tanıyoruz, kadın katliamları şahsında tanıyoruz. Herkes de iyi biliyor ki kadınlar da bu saldırılara karşı hiçbir zaman boyun eğmedi ve eğmeyecek. 25 Kasım'da kadınlar yalnızca şiddete karşı alanlara çıkmadılar, kadınlar bu politikalara ve siyasette yürütülen kirli politikalara karşı da sokağa çıktı" dedi.
‘Leyla Güven hepimizin sesi olmuştur’
Kadınların katliamcı zihniyetten hesap sorduğunu, Leyla Güven'in açlık grevinin haklı bir eylem olduğunu söyleyen Dirayet, "Leyla Güven'in talepleri hepimizin talepleridir ve tecride karşı hepimizin itirazı var. Leyla Güven hepimizin sesi olmuştur ve bizler de her yerde Leyla Güven'e destek verecek ve tecride karşı eylemlerimizi büyüteceğiz. Tecrit yalnızca Sayın Abdullah Öcalan'a yönelik değildir, bu tecrit tüm Kürt halkına ve Ortadoğu halklarına uygulanmaktadır. Tecrit kadınlara, demokrasiye, barışa, birlik ve beraberliğimize uygulanmaktadır. Biz HDPli kadınlar, bu tecridi kendimize uygulanıyor olarak görüyoruz ve biz de tecrit altındayız. Bu nedenle bu tecride karşı güçlü bir direnişin ortaya çıkması gerekiyor ve bunun öncülüğünü de kadınlar yapmalıdır. Talebimiz yalnızca tecridin kalkması olmamalı bundan sonra Sayın Öcalan'ın özgürlüğünü gündemde tutmalıyız ve tecridi kırarak bu mücadeleye başlamalıyız" diye konuştu.
'Bizi ve mücadelemizi daha iyi ve net tanıyacaklar'
Dirayet, konuşmasına şöyle devam etti: "Hukuk tanımamazlık söz konusu. İktidarın zihniyeti artık yıprandı ve kadınların mücadelesiyle, Kürt halkının mücadelesiyle bu yıpranmış zihniyeti tamamen ortadan kaldıracağız. Önümüzde bir seçim var. Bu seçim bizim açımızdan hesap sormaktır. 40 yıllık mücadelemizde çok büyük başarılar elde ettik ve bu kazanımlarımıza saldırmak istiyorlar. Bizim yönetim tarzımız tehlike olarak görüldü ve bu yüzden şuan eşbaşkanlarımız cezaevinde, vekillerimiz cezaevinde. Bu seçimde onlara büyük bir cevap vereceğiz. Bu cevap ile bizi, Kürt halkının mücadelesini çok daha iyi ve net tanıyacaklar. Sistemimizi bu seçimde daha da öne çıkaracağız ve herkese tanıtacağız, duyuracağız. Bu süreçte en büyük görev de biz kadınların omuzlarına düşmektedir. Bunun için her alanda mücadelemiz büyüyecek ve güçlü bir sonuca varacağız."
‘Birliğimizi büyütecek ve tecridi kıracağız’
TJA ve HDP kadın meclisinin hazırladığı konferansın mesajını okuyan TJA aktivisti Aynur Aşan, "Biz kadınlar için her yer mücadele etme alanıdır. Her süreçte mücadele ettik, sözümüzü söyledik, bu süreçte de sözümüzü söyleyeceğiz. Biz kadınlar öyle kolay bir şekilde siyasetin içinde yer almadık. Bedeller ödeyerek, mücadele ederek, direnerek siyasete girdik. Sakine, Sevê, Pakize, Fatma ve Leyla da direnen ve bedel ödeyen kadınlarımızdır. Biz kadınlar Jineoloji bilimi içerisinde kendimizi örgütlüyoruz ve mücadele ediyoruz. Örgütlü mücadelemizi büyüteceğiz ve kendimizi özgürleştireceğiz. Bu inançla mücadelemize yeni bir ruh kattık. Her birimiz fedai bir ruhla çalışmalara katılmalıyız. Bu gücü örgütlülüğümüzden ve Önderimizden alıyoruz. Yaşasın Kürt kadınlarının birliği, yaşasın Kürdistanlı kadınların birliği. Birliğimizi büyütecek ve tecridi kıracağız" ifadelerini kullandı.
Konferans, basına kapalı bir şekilde devam ediyor.