‘Güney Afrika’da adalet süreci çok yavaş ilerliyor’
- 12:13 25 Kasım 2018
- Güncel
İSTANBUL- CİSST ve TCPS tarafından düzenlenen ‘Hapsetmenin Alternatifleri’ isimli Uluslararası Konferans’ın 2’inci gününde konuşan Sonke Gender Justice’den Zia Alexandra Wasserman, Güney Afrika’da suç oranının çok yüksek ancak adli ve ceza adaleti sürecinin çok yavaş ilerlediğini kaydetti.
Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST) ve Türkiye Hapishane Çalışmaları Merkezi (TCPS) tarafından Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Bomonti Kampüsü’nde ‘Hapsetmenin Alternatifleri’ isimli Uluslararası Konferans’ın 2’inci günü düzenlendi. Hapsetmenin alternatiflerine ilişkin teorik ve pratik bilgi birikimini arttırmayı ve Türkiye hapishaneleri ile ilgili aktörleri hapsetmenin alternatifleri hakkında düşünmeye ve tartışmaya teşvik amaçlı yapılan konferansın 2’nci gününde de yurt içi ve yurt dışından çok sayıda akademisyen, araştırmacı ve temsilci katıldı. Uluslararası Konferansın 2’nci gününde ‘Güney Afrika Hapishaneleri ‘nin Durum Analizi ve Hapsetmenin Alternatiflerine İlişkin Çalışmalar’, ‘Almanya'da Hapsetmenin Alternatifleri’ ve ‘Hapsetme Dışı Cezalara Toplumsal Cinsiyet Odaklı Yaklaşım’ konu başlıkları tartışıldı.
‘Güney Afrika’da 243 hapishaneden 235’i işlevsel’
Konferansta ilk söz alan Sonke Gender Justice’den Zia Alexandra Wasserman, Güney Afrika “Hapishanelerinin Durum Analizi” ve “Hapsetmenin Alternatiflerine” İlişkin Çalışmalar konusuna yönelik konuşma yaptı. Güney Afrika’da 243 hapishanenin bulunduğunu kaydeden Zia, ”Bunlardan 235 tanesi işlevsel olarak kullanılıyor. Mahkûm sayısı ise 164 bin. Bunların yüzde 72’si ceza almış durumda, yüzde 28’i ise tutuklu olarak yargılanmakta ya da mahkemesi görülmemiş durumdadır. Yani 46 bin insan ceza almamış bir şekilde hayatlarına devam ediyorlar” dedi.
‘Hücreler zindan gibi karanlık’
Hapishanede bulunan kadın oranının yüzde 2,5 olduğunu belirten Zia, çocukların ise 0,1 oranında hatta daha da altında olduğunu söyledi. Güney Afrika’nın nüfusunun 56 milyon olduğunu da hatırlatan Zia, “Bizim hapishanelerimiz yer sağlama ve hayat sağlama konusunda yetersiz. Normal kapasitelerin üzerinde kullanılıyor. Güney Afrika’daki hapishanelerde durumun nasıl olduğunu görebilmemiz için Yargıç Edward’ın hapishaneye gittiği zaman gözlemlerini aktarmak istiyorum. Edward, hücrelerin çok kirli olduğunu, 24 yatakta 60 mahkûmun olduğunu söylemiştir. Mahkûmlarda kızarıklık ve yaralar olduğunu görmüştür. Hücrelerin zindan gibi karanlık olduğunu ve havasızlığın çok yoğun olduğunu kaydetmiştir” diye konuştu.
‘Suç oranı çok yüksek yargılama süreci çok yavaş’
Güney Afrika’da suç oranının çok yüksek ancak adli ve ceza adaleti sürecinin çok yavaş ilerlediğini vurgulayan Zia, “Bu yargılama süreçleri son derece yavaş ve bazen yıllarca sürüyor. Yüksek derecede yargılamayı bekleyen tutuklu insan oranı da buna katkıda bulunuyor. İnsanların cezaları nihai kararına ulaşmamış durumda” dedi.
‘Almanya’da hapsetmeye yönelik belli kılavuz ilkeler var’
Berlin Teknik Üniversitesi Doktora Öğrencisi olan Eva Tanz ise, “Almanya’da hapsetmenin alternatifleri” başlıklı konuyla ilgili konuşma yaptı. Almanya Ceza Mahkemeleri’nde 2016’da yenilikler ve bazı ekler olduğunu hatırlatan Eva, “Bu yeni eklerle ve şu anda da yeni zorluklar getiriliyor. Her federal devletin, her eyaletin kendi yasaları var elbette. Ancak hapsetmeye yönelik belli kılavuz ilkeler de bulunuyor” dedi.
‘Almanya’da hapishanelerde 62 bin mahkûm var’
Almanya’daki hapishanelerde 62 bin mahkûm olduğunu kaydeden Eva, “Oransal olarak baktığımızda her 100 bin kişiye 75 tane hükümlü düşüyor. Tabi bu farklı bölgelerde eyalet sisteminden kaynaklı değişebiliyor. Mesela bazı yerlerde bu sayı 45 mahkûm oluyor. Hapishanedeki yabancı oranı 22,6, kadın 5,6 ve çocuk mahpusların oranı da 5,6’dır. Hapishanelerde bulunanların yüzde 30’u hırsızlık suçundan içerideler. Cinayet oranı 7,6 ve cinsel saldırı-tecavüz suçundan yatan mahpus oranı da 7,3’tür” şeklinde devam etti.
Konferans ‘Osmanlı’dan Günümüze Türkiye’de Hapishaneler: Üçlü Bir Model Önerisi’, ‘Geç Dönem Osmanlı İmparatorluğu'nda Kadın Suçluluğu ve Kadınların Kapatılması (1840-1919)’ konu başlıklarının tartışılacağı ikinci oturumla devam ediyor. Ardından ise Çocuk Hapishaneleri Kapatılsın Girişimi’nin düzenleyeceği Hapiste Genç Var Belgesel Gösterimi gerçekleştirilerek konferans sona erecek.