‘Kadının adını bile kabullenmeyen bir siyasal projeyle karşı karşıyayız’
- 18:28 24 Kasım 2018
- Güncel
İSTANBUL - Eski siyasetçi Melda Onur, “Bu iktidar döneminde şiddet sahiplenilir oldu” derken HDP’li Dilan Dirayet Taşdemir ise, 25 Kasım’ın kadın direnişinin yükseldiği bir gün olduğunu belirterek, “Kadına yönelik şiddet çok köklü bir problem ancak bu dönemde daha farklı bir şiddet biçimi inşa ediliyor. Rejim yeniden inşa ediliyor. Kadının adını bile kabullenmeyen bir siyasal projeyle karşı karşıyayız” dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul İl Kadın Meclisi, Kadın Meclisi Sözcüleri Dirayet Dilan Taşdemir'in katılımıyla 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ne ilişkin panel düzenledi. “Erkek ve devlet şiddetine karşı yaşasın kadın dayanışması” şiarıyla Ataşehir’de bulunan Erdal Eren Kültür Merkezi’nde düzenlenen panelde, “Devlet ve erkek şiddetine karşı kadın direnişini ve isyanını yükselterek özgürlüğümüzü savunmaya devam edeceğiz” pankartı asıldı. “Leyla Güven haklıdır, tecrit kalkmalıdır” ve “Jin Jiyan Azadi” dövizlerinin de asıldığı panele, HDP il ve ilçe yöneticileri, Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivistleri, Barış Anneleri ve çok sayıda kişi katıldı.
Panele, HDP Ağrı Milletvekili ve Kadın Meclisi Sözcüsü Dilan Dirayet Taşdemir, CHP eski Milletvekili Melda Onur ve gazeteci Ayşe Düzkan konuşmacı olarak katıldı.
‘Şiddet, erkek egemenliğini sürdürmenin aracıdır’
Panelden önce dünyadaki kadın kazanımlarına dair hazırlanan sinevizyonun gösterimi yapıldı.
‘Özgürlük talebi şiddeti arttırıyor’
Daha sonra geçilen panelde ilk olarak konuşan gazeteci Ayşe Düzkan, kadın hareketi olmasaydı gazeteci olamayacağını belirterek, mücadele yürüten tüm kadınları selamladı. Çoğu kadının devlet şiddetiyle karşı karşıya olduğunu kaydeden Ayşe, “Aile içi şiddete de şahit olduk, sonrasında duygusal ve ekonomik şiddetin varlığını gördük. Şiddet, erkek egemenliğinin ta kendisi değil, onu sürdürmek için bir araçtır. Bir yerde baskı ve sömürü varsa orada şiddet vardır. Dünyanın her yerinde kadınlar başkaldırdıkça şiddet artıyor. Hiç sesinizi çıkarmazsanız baskı olmaz. Başınızı kaldırmaya başladığınız zaman şiddet artar. Özgürleşme talebi şiddeti arttırıyor” dedi.
‘AKP erkeklerin tarafını tutuyor’
AKP iktidarıyla birlikte kazanım elde edilemediği gibi var olan kazanımların da ellerinden alınmaya çalışıldığını söyleyen Ayşe, “Bizim şimdiki durumumuzda devlet erkeklerin yanında yer alıyor. Yaşadığımız krizin en önemli noktası AKP’nin erkeklerin tarafını tutmasıdır” diye konuştu. Siyasal mücadele içinde hep erkeklerin isimlerinin yer aldığının altını çizen Ayşe, “Mirabal Kardeşler’in adlarını bu kadar vahşice katledilmeseydiler duymayacaktık. Kadınlar sanki bu mücadele tarihinde yoklar gibi anlatılıyor. Kadınlar sanki hep toplantıda bulaşığı yıkayanlar. Ama gerçek bu değil, kadınlar da bu eşitlik ve özgürlük mücadelesinde erkekler kadar yer aldı. Toplantıda bulaşığı yıkamaları beklense de öyle olmadı” ifadelerini kullandı.
‘Dünyanın her yerinde mücadelemiz ortaktır’
Tarihteki bütün mücadeleci kadınları anan Ayşe, ayrıca Leyla Güven’i de selamladığını belirterek, konuşmasını şöyle tamamladı: “Figen Yüksekdağ’ı, Nevin Yıldırım’ı, Mirabal Kardeşleri ve erkeklere karşı ellerini kana bulamak zorunda kalmış bütün kadınları selamlıyorum. Biz kadın milleti olarak dünyanın her yerinde benzer şeyleri yaşıyoruz mücadelemiz de ortaktır.”
‘Bu iktidar döneminde şiddet sahiplenildi’
Sonra konuşan eski milletvekilli Melda Onur da, Meclis’e girdiğinde önüne ilk olarak kadın cinayetleri ile ilgili bir dosyanın geldiğini ifade ederek, “Ülkedeki kadına yönelik şiddetin artması beni de mücadele etmeye yönlendirdi” dedi. 24. dönemin enteresan bir dönem olduğunu kaydeden Melda, Gezi eylemlerini hatırlatarak, o süreçte sürekli kadının yaşam tarzına yönelik saldırılar olduğunu aktardı. Meclis çatısı altında kadının kaç yaşında evleneceği ve kaç çocuk doğuracağının tartışıldığını anımsatan Melda, “Şiddetin hep olduğu söylenir ama eskiden bu durumdan utanılırdı. Kimse bu şiddeti sahiplenmezdi. Bu iktidar döneminde şiddet sahiplenilir oldu. Birkaç tane bu işe gönül vermiş kadın kurumu olmasa bu katliamların sayılarını bile bilemeyeceğiz. İktidar tarafından kadına yönelik şiddet hiçbir şekilde kınanmıyor. İktidardan gelen kanaat önderlerinin söylemleri şiddeti arttırıyor” diye konuştu.
‘Tüm politikalar kadın odaklı olursa şiddet önlenebilir’
Sadece ölen kadınların istatistiklere girdiğine dikkat çeken Melda, sakatlanan ve büyük hasar alan kadınların bu verilerde yer almadığını söyledi. Milletvekilliğinin ardından Sosyal Haklar Derneği’nde görev aldığını belirten Melda, şöyle dedi: “Eğer sosyal haklar ihlal edilirse bu iş eninde sonunda bir yaşam hakkı ihlaline sebebiyet veriyor. Kadın, doğa ve çocuk konuları ayrıştırılamaz. Bütün politikalarınız kadın odaklı olmalıdır ki baştan bu şiddet için önlem alınabilsin.”
‘25 Kasım kadın direnişinin yükseldiği bir gün’
Son olarak konuşan HDP Kadın Sözcüsü Dilan Dirayet Taşdemir ise, 25 Kasım’ın yalnızca kadına yönelik şiddete dikkat çekildiği bir gün olmadığını ifade ederek, “25 Kasım kadın direnişinin yükseldiği bir gün. Sokaklarda erkek şiddetine karşı direnen, özsavunmasını gerçekleştirdiği için zindanlarda olan, siyasal düzlemde kadın özgürlük mücadelesi yürüten herkesi selamlıyorum” ifadelerini kullandı. Kadına yönelik şiddetin çok köklü bir problem olduğunu ancak bu dönemde daha farklı bir şiddet biçiminin inşa edildiğine değinen Dilan, şöyle devam etti: “Rejim yeniden inşa ediliyor. Kadınların bu inşa edilmek istenen rejimi iyi analiz etmesi çok önemli. Kurulmak istenen sistem cinsiyetçi ve kadın düşmanı. Bugünkü iktidarın kadın meselesine bakış açısı sadece muhafazakarlık değil. Ailenin içinde konumlandırılan bir kadın gerçekliği var. Kadının adını bile kabullenmeyen bir siyasal projeyle karşı karşıyayız. Ayrıca alternatif bir kadın hareketi yaratılıyor. Kadın meselelerinde artık erkekler değil kadınlar konuşuyor ama kadınlar da erkeklerden farksız bir şekilde konuşuyor.”
Dilan’ın konuşmasının ardından panel soru cevap bölümüyle devam etti. Kadınlar, paneli çektikleri halay ve “jin jiyan azadi” sloganıyla sonlandırdı.