ANKARA- Kandıra Cezaevi'nde bulunan kadın siyasetçiler, Leyla Güven'in başlatmış olduğu açlık grevini selamlayarak, "Türkiye halklarına İmralı tecridi üzerinden dayatılan savaş politikalarına karşı Leyla’nın başlattığı direnişi sahipleniyoruz” dedi.  

 

Kandıra Cezaevi'nde tutuklu bulunan kadın siyasetçiler Demokratik Toplum Kongresi( DTK) Eş Başkanı ve Hakkari Milletvekili Leyla Güven'in, 16 gündür PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın üzerindeki tecride karşı başlatmış olduğu açlık grevi direnişine ilişkin dayanışma mesajı yolladı. 

 

Mesajda şöyle denildi:

 

"Leyla Güven’in Talebi Talebimizdir. Amed zindanlarında bizler gibi rehin tutulan yoldaşımız sevgili Leyla Güven, Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecride karşı 7 Kasım günü açlık grevi direnişi kararı almıştır. Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit, kadınlara dayatılan erkek devlet şiddetinden, savaş politikalarından bağımsız değildir. Çözümsüzlükte ısrar eden, başta kadınlar olmak üzere Türkiye halklarına kan ve gözyaşından başka verebilecek hiçbir vaadi bulunmayan AKP-MHP ittifakının yaydığı karanlığa karşı kadın özgürlük mücadelesi her zaman en büyük panzehir olmuştur. Bu panzehir, kadınların zulme karşı direnişi ve başkaldırısıdır.

 

'Tecrit politikalarının karşısında durmaya devam edeceğiz'

 

Yoldaşımız sevgili Leyla Güven de bir kadın olarak kararlılığı ve direnişiyle karanlığa karşı aydınlığın, savaşa karşı barışın savunucusu oldu hep. Ömrünü kadın özgürlük mücadelesine adayan Leyla Güven'in Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecride karşı başlatmış olduğu açlık grevi direnişini Kandıra Cezaevi'nde bulunan kadın tutsaklar olarak selamlıyoruz. Türkiye halklarına İmralı tecridi üzerinden dayatılan savaş politikalarına karşı Leyla’nın başlattığı direnişi sahipleniyoruz. Biz kadınlar tarihsel direniş deneyimlerimizden aldığımı öz gücümüzle tecrit politikalarının karşısında durmaya devam edeceğiz. Faşizmin sonunu getirecek olan kadın özgürlük mücadelesi ve kadınların direnişidir. İmralı kapıları açılmalı ve Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit derhal son bulmalıdır."