Pervin Buldan: Leyla Güven haklı, tecrit son bulmalı

  • 14:44 22 Kasım 2018
  • Güncel
DİYARBAKIR - HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi protesto etmek amacıyla başladığı açlık grevinin 15.gününde olan DTK Eşbaşkanı ve HDP'li vekil Leyla Güven'in eylemini desteklediğini belirterek, tecridin bir an önce sonlandırılması gerektiğini söyledi. 
 
Türkiye'nin Efrîn'e yönelik saldırılarına ilişkin yaptığı açıklamalardan dolayı 31 Ocak'ta tutuklanan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven'in PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi protesto etmek amacıyla başlatmış olduğu açlık grevi eylemi 15'inci gününde. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Diyarbakır programı çerçevesinde Leyla Güven'in başlattığı açlık grevine destek olmak ve bilgi edinmek üzere DTK'ye ziyarette bulundu. Gerçekleştirilen ziyarete DTK Eş Genel Başkanı Berdan Öztürk, HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Filiz Buluttekin, DBP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Naşide Toprak ve HDP Diyarbakır milletvekilleri Saliha Aydeniz, Dersim Dağ ve  Musa Farisoğulları katıldı. 
 
Burada ilk olarak konuşan DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, Abdullah Öcalan üzerindeki tecride dikkat çekerek, Leyla'nın başlattığı eylemin politik olduğunu ve bu sebepten DTK olarak  Leyla'nın sürdürdüğü açlık grevinin destekleyicisi olduğunu söyledi. 
 
'Tecrit derhal sonlandırılmalı'
 
Ardından konuşan Pervin, Leyla'nın 15 gündür devam ettirdiği açlık grevinin destekleyicisi olduklarını göstermek üzere DTK'de bulunduğunu belirterek, Leyla'nın açlık grevinde haklı olduğunu dile getirdi. Abdullah Öcalan üzerinde ağırlaştırılmış ve yoğunlaştırılmış bir tecrit politikası uygulandığını kaydeden Pervin, bu tecridin insanlığın geleceğine dair, umutlarına yönelik bir saldırı durumuna dönüştüğünü ifade etti. 2013 yılında başlatılan barış sürecinin 2015 yılında sonlandırıldığını hatırlatan Pervin, sonlandırılan barış süreci ile AKP'nin Türkiye'yi kaosa sürüklediğini vurguladı. Pervin, bu kaos durumundan çıkmanın tek yolunun ise Abdullah Öcalan üzerinde devam eden tecridin sonlandırılması olduğunu söyledi. 
 
Pervin konuşmasına şöyle devam etti: 
 
"Sayın Öcalan 3 buçuk yıldır hiç kimse ile görüştürülmeyerek tecrit içinde tecrit uygulanmaya çalışılıyor. Bu tecrit yeni bir tecrit değildir. Sayın Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecrit Kürt halkına dayatılan bir tecrittir. Tecrit insanlık suçudur. Bu gün Türkiye'yi yönetenler Sayın Öcalan üzerindeki uyguladıkları tecridi tüm halklara dayatıyor. 2013-2015 yılına kadar devam eden barış sürecinin halklar üzerindeki olumlu ve pozitif olduğunu o dönemde hepimiz tanıklık ettik. O süreçte insanların geleceğine huzurla baktığı bir süreçti. Bu sürecin 2015 yılında AKP tarafından bitirilerek bir kaos ortamına dönüştürüldüğüne şahit olduk. Bu nedenledir ki bizler Sayın Leyla Güven'in başlattığı eylemi haklı ve meşru bulmakla beraber, bu eylemin destekleyicisi olduğumuzu belirtmek istiyorum. Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecrit sonlandırılmalıdır. Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit sonlandırılmadığı sürece Leyla Güven'in eylemi devam edecektir."
 
'AHİM kararı bizi bağlamaz' söylemi samimi değildir'
 
Edirne F Tipi Cezaevi'nde iki yılı aşkın bir süredir tutuklu bulunan HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında AİHM'de görülen davada verilen beraat kararını değerlendiren Pervin, "Kendileri AİHM kararlarına başvurdukları zaman AİHM'i meşru görürlerken, bizler ve yoldaşlarımız için verilen AİHM kararları ise ciddiyetsizlikle karşılanıyor. AKP hükümeti AİHM hakkında 'AİHM kararı bizi bağlamaz' sözleri samimi değildir. Gün gelecek adalet ve hukuk herkese lazım olacak. Hukuktan ve adaletten elinizi çekin" dedi. 
 
Pervin son olarak Selahattin Demirtaş hakkında verilen AİHM kararının emsal olduğuna dikkat çekerek, bu kararın tüm siyasi tutsakları bağlayan kapsayıcı bir karar olduğunu sözlerine ekledi.
 
Gazetecilerin sorularını yanıtladıktan sonra Pervin ve beraberindeki heyet DTK'den ayrıldı.