
'Çocuk haklarında vahim bir tabloyla karşı karşıyayız'
- 12:40 20 Kasım 2018
- Güncel
ANKARA - Eğitim Sen Genel Merkezi Kadın Sekreterliği'nin hazırladığı rapora göre, son bir yıl içinde on binlerce çocuk, istismar, şiddet katledilme, intihara sürüklenme gibi risklerle karşı karşıya kaldı. Raporda, "Çocuk haklarının ne durumda olduğuna baktığımızda vahim bir tablo ile karşı karşıya kaldığımızı görmekteyiz" denildi.
Eğitim Sen Genel Merkezi Kadın Sekreterliği 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü vesilesiyle yazılı açıklama yayınladı. Açıklamada, Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 20 Kasım 1989'da Birleşmiş Milletler tarafından kabul edildiği hatırlatılarak, "Çocuk Hakları Sözleşmesi'ne yön veren temel değerler ayrım gözetmeme, çocuğun yararının gözetilmesi, yaşama ve gelişme hakkıdır. Çocuk hakları, dünya üzerindeki bütün çocukların doğuştan sahip olduğu; eğitim, sağlık, yaşama, barınma; fiziksel, psikolojik veya cinsel sömürüye karşı korunma gibi hakları içermektedir. Bu sözleşme halen, 196 ülke tarafından onaylanmasıyla, taraf olan ülke sayısının en yüksek olduğu sözleşme özelliğini de korumaktadır" diye belirtildi.
Türkiye'nin bu sözleşmeyi 1990 yılında imzaladığını ancak 1995 yılında bazı çekincelerle sözleşmeyi yürürlüğe koyduğunun kaydedildiği açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Türkiye Çocuk Hakları Sözleşmesi'ne taraf olduğu gibi, BM Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi'ne de taraftır. Sözleşmenin 13 ve 14. maddeleri eğitim hakkını içermektedir. Buna göre farklı etnik ve inanç gruplarında bulunan kesimlerin anadilinde eğitim hakkı ile inançlarına uygun dini eğitim alma hakları bulunmaktadır. Ayrıca zorunlu eğitimin parasız olması ve devlet tarafından karşılanmasının zorunluluğu bulunmaktadır. Bu kriterler çerçevesinde ülkemizde çocuk haklarının ne durumda olduğuna baktığımızda vahim bir tablo ile karşı karşıya kaldığımızı görmekteyiz."
Açıklamada çocukların yaşamın her alanında maruz bırakıldıkları hak ihlalleri şöyle sıralandı:
"*Türkiye'de anadili Türkçeden farklı (Kürtçe, Arapça, Lazca, Hemşince, Çerkezce, Rumca, Gürcüce vb.) olan milyonlarca çocuğun kendi anadillerinden koparılmadığı bir ortamda eğitim görmeleri en temel haklarıdır.
*Türkiye'de farklı inanca mensup çocukların zorunlu din dersine tabi tutulması sözleşmeye aykırıdır. AİHM'in Türkiye aleyhine verdiği çok sayıda karara rağmen zorunlu din dersi uygulaması devam ettirilmektedir.
*Türkiye'de 1 buçuk milyon mülteci çocuk geçici koruma altındadır. Bu mülteci çocukların 610 bini okula kayıtlı durumdadır. Bununla birlikte, Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre, hâlen 350.000'i aşkın mülteci çocuk, eğitim sisteminin dışında bulunuyor.
*Her ne kadar 'herkes için eğitim hakkı'ndan bahsedilse de farklı cinsel yönelimlere ve cinsel kimliklere sahip çocuklar yine görmezden gelinmeye devam ediyor.
*Eğitim Reformu Girişimi raporuna göre, Türkiye'deki engelli çocukların yarısından fazlası, yani yaklaşık 300 bini eğitim alamıyor.
*TÜİK verilerine göre, 6 yaş ve üzeri engellilerin neredeyse yarısı okuryazar bile değil.
*Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2015-2016 eğitim-öğretim yılı istatistiklerine göre engelli çocukların yarısından fazlası örgün eğitim hakkına erişemiyor.
*Toplumsal yaşamın sürdüğü alanlara, parklara, açık alanlara, ticari ve sosyal merkezlere, eğitim ve kamu kurumlarına engelli çocuklar çoğunlukla erişememektedir.
Çocuklarla ilgili yansıyan adli istatistikler
*Adalet Bakanlığı'nın verilerine göre, 82'si kız çocuğu olmak üzere 3 bin 85 çocuk cezaevlerindedir.
*Adalet Bakanlığı verilerine göre, 2017 yılında her 100 bin çocuktan bin 608 çocuk suça sürüklenmiştir.
*Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği'nin Kasım 2017 tarihli 'Çocuk Mahpuslar' raporuna göre, 2009 yılından Mart 2017'ye kadar 17 çocuk hapishanede hayatını kaybetmiştir. Bu çocukların 9'u 'intihar' ederek yaşamına son vermiştir.
Çocuk işçiliği devam ediyor
*2018 yılının 'Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Yılı' ilan edilmesine karşın çocuk işçiliğini denetleme konusunda etkili bir politika yürütülmediği açıkça görülmektedir.
*Türkiye'de Çocuk İşçiliği ve İş Cinayetleri Raporu'na göre 2013'ten 2018'in ilk 5 ayına kadar 29'u mülteci/göçmen olmak üzere 319 çocuk iş cinayetinde yaşamını yitirmiştir.
*Türkiye'de halen yasalara göre, çalışması yasak olan çocuklar, tarım işçisi çocuklar ve stajyer-çırakların da eklenmesiyle 2 milyondan fazla çocuk işçi bulunmaktadır.
Çatışma ortamları en çok çocukları etkiliyor
*UNICEF, dünya genelinde 2018 yılının ilk dört ayında çatışmalarda yüzlerce çocuğun öldürüldüğünü ve yaralandığını açıkladı.
*İHD'nin İnsan Hak İhlalleri Bilançosu'na göre, 8 çocuk zırhlı araç ya da sivil polis aracı çarpması sonucu; 24 çocuk resmi hata sonucu hayatını kaybetmiştir.
*İHD'nin raporuna göre, mayın ve sahipsiz bomba patlaması sonucu 6 çocuk yaşamını yitirmiştir.
*2017 yılında 15 çocuk (8 kız, 7 erkek) intihara sürüklenerek yaşamına son vermiştir.
Çocuklara yönelik cinsel suç oranları artarak devam ediyor
*2017 yılı genelinde ve 2018 yılının ilk 6 ayında, 18 aylık bir süre zarfında 21 bin 957 çocuk gebe olarak kayıtlara geçmiştir.
*Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu verilerine göre; 2017 yılında 387 çocuk, 2018 Ekim ayına kadar ise, bin 20 çocuk istismara uğradı.
*2017'de çocukların cinsel istismarı hakkında açılan davalarda suç sayısı toplam 16 bin 348'i bulmuştur."