Ankara Kadın Platformu 25 Kasım'da alanlara çağırdı

  • 15:53 14 Kasım 2018
  • Güncel
ANKARA - 25 Kasım dolayısıyla yapacakları etkinlik için kadınlara çağrıda bulunan Ankara Kadın Platformu, "25 Kasım'da da tüm dünyada şiddetin her türüne karşı mücadele  ve dayanışmak için biz kadınlar sokaklarda bir aradayız. Kadınların bir arada ve güçlü olmasının yaratacağı selin önünde hiçbir engel duramaz" dedi. 
 
Ankara Kadın Platformu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü  dolayısıyla Sakarya Caddesi'nde yapılacak etkinliğe çağrıda bulundu. Eğitim Sen 2 No'lu Şube binasında yapılan basın toplantısına Ankara Kadın Platformu üyeleri katıldı. Açıklamayı Kadın Platformu üyesi Yurdagül Çabat okudu. 
 
'Kadınlar 58 yıldır aynı hikayeyi yaşıyor'
 
25 Kasım 1960'da Dominik Cumhuriyetinde diktatör Trijillo hükümetine karşı mücadele eden Mirabel Kardeşler'in diktatörlüğün askerleri tarafından tecavüze uğrayarak vahşice katledildiklerini hatırlatan Yurdagül, 58 yıl sonra kadınların aynı hikayeyi tekrar yaşadıklarını söyledi. Yurdagül, "Ülkede gün geçtikçe etkilerini artıran ekonomik krizler ve baskı ortamının yarattığı iklimle birlikte, biz kadınlara yönelen şiddet, tüm biçimleri ile artarak devam ediyor. Bir yandan kadınlara yönelik şiddet ve muhafazakâr baskı artarken bir yandan da mücadele ile kazandığımız haklarımıza yönelik saldırılar hız kesmeden devam ediyor" dedi.
 
'AKP yükümlükleri üstlenip, hesap vermek istemiyor'
 
Kadınların giderek yoksullaştırıldığını, sosyal güvenlik ağları dışına çıkarak aile kurumlarının içine hapsedildiğini söyleyen Yurdagül, konuşmasına şöyle devam etti: "6284 sayılı kanunun aile düşmanı olduğu, kaldırılması gerektiğine dair açıklamalar peş peşe sıralandı. Adalet Bakanlığının konuyla ilgili zaten hazırlıklara başlamış olduğu haberleriyle karşılaştık. Bu yasaya rağmen kadınlar; 'çok gelme kağıdımızı bitiriyorsun' denilerek, karakol kapısından kovuluyor, valiler koruma isteyen kadına 'en fazla öldürülürsün' diyor, çantasında koruma kararı ile adliye kapısında kadınlar kurşunlanıyor. Bu da yetmiyor, bugüne kadar uygulamamak için direndikleri bu yasayı da elimizden almaya kalkıyorlar. Çünkü bu kanunlar kadına yönelik şiddetle mücadelede devletlere pozitif yükümlülükler yüklediği için AKP iktidarı bu yükümlülükleri üstlenmek ve hesap vermek istemiyor. Bu yasalar her şeye rağmen bizlerin güvencesi. Elde ettiğimiz haklarımızdan vazgeçmemiz söz konusu olamaz."
 
'Kadınların ayaklarının üzerinden durmasından korkuyorlar'
 
Kadınların en büyük kazanımlarından bir tanesi olan nafaka hakkına da iktidarın göz koyduğunu  belirten Yurdagül, AKP iktidarın "mağdur"ları değil, ödediği nafakalarla mağdur olduğunu iddia eden erkeklerin sorunlarını çözmeye giriştiğini söyledi. Yurdagül, "Nafaka düzenlemesinin değiştirilmesi için çabaların esas nedeni de  'nafaka mağdurları'ndan çok boşanmayı engellemek. Asıl tartışılması gerekenler; kamu hizmeti olması gereken, çocuk, hasta, yaşlı bakımı gibi işlerin kadınların omuzlarında her geçen gün daha ağır bir yük oluşturması nedeniyle işinden ayrılmak zorunda kalan, hiçbir zaman eşit bir şekilde eğitim hakkına sahip olmadığı ve bir meslek edinemediği için çalışamayacak duruma gelen kadınlardır. Ya da kadınların, güvencesiz ve kayıt dışı, düşük ücretlerle çalışmak zorunda bırakılmalarıdır. 'Devlet kadınlara para veriyor onlar da yüzümüze bakmıyor' diyen erkekler de ona hak veren hükümet yetkilileri de kadınların kendi ayakları üzerinde durmasından ölesiye korkuyorlar" şeklinde konuştu.
 
'Biz her yerdeyiz, önümüzde bir engel duramaz'
 
Yurdagül, son olarak kadınların her yerde olduğunu, hayatı yeniden ürettiklerini, yaşamın bütün zorluklarını sırtlandıklarını vurgulayarak, "Şiddete karşı mücadelenin çok yönlü bir karakteri var; ama mücadeleye güç verecek şey dayanışmadır, bir arada olmaktır. 25 Kasım'da da tüm dünyada şiddetin her türüne karşı mücadele  ve dayanışmak için biz kadınlar sokaklarda bir aradayız. İşte, okulda, mahallede, sokakta…Kadınların bir arada ve güçlü olmasının yaratacağı selin önünde hiçbir engel duramaz" çağrısında bulundu.