ANKARA - HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, tutsak vekil Leyla Güven'in PKK Lideri Abdullah Öcalan'a yönelik tecridi protesto etmek için başlattığı açlık grevine önümüzdeki günlerde birçok ilde başlatacakları eylemlerle destek vereceklerini duyurdu.

 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ankara İl Örgütü, 2'inci Olağanüstü Kongresi'ni "Örgütlenelim özgürleşelim" şiarıyla Neva Palas otelde gerçekleştirdi. Kongreye HDP Eş Genel  Başkanı Pervin Buldan, HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, Barış Anneleri, il yöneticileri ve üyeleri, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi ve Emek Partisi (EMEP) İl temsilcileri ile çok sayıda kurum ve dernek temsilcileri katıldı. Kongrenin yapıldığı salonda, tutuklu siyasetçilerin fotoğrafları ve HDP bayraklarının yanı sıra, "Genç başladık genç bitireceğiz", "Tek adamla değil kadınlarla başaracağız" pankartları asıldı.

 

Divan seçiminin ardından özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenlerin anısına saygı duruşunda bulunuldu.  HDP'nin çalışmalarına ilişkin yapılan sinevizyon gösteriminin ardından konuşmalara geçildi. Eski HDP Ankara İl Eş Başkanları Nur Aytemür ve Halil Yıldız söz aldı. 

Ardından HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan konuştu. Salondaki selamlayarak  konuşmasına başlayan Pervin, bu bayrağı devredecek olan uzun yıllar emek ve demokrasi mücadelesi veren başta il eş başkanları olmak  üzere bayrağı başka arkadaşlara devredecek olan yeni yönetime selamlarını iletti. 

 

'Siyaseti tasfiye etmek AKP'nin temel görevi olmuştur'

 

AKP iktidarının 16 yıldır başta Kürt halkı olmak üzere Türkiye halklarına dönük baskı politikalarına karşı ortak mücadele vurgusu yaptı. Pervin, , "Sürekli içeride ve dışarıda kriz üretmek AKP' inin temel görevleri arasında. Hukuksuzlulğu hukuk haline getirmek, rant ve yolsuzlukla ekonomiyi batırmak, silaha ve savaşa yatırım yapma, işçinin, emekçinin, kadınların, gençlerin hakkını gasp etmek AKP'nin temel görevleri arasında olmuştur. Siyaseti tasfiye etmek AKP'nin temel görevleri arasında. Türkiye'de siyaseti tasfiye etmek demek sadece HDP üzerindeki baskı ve zulüm politikasını ortaya koymak yeterlidir bence. 6 milyon oy alan bir partinin eş başkanları ve milletvekilerini cezaevine koyan bir anlayış demek. Bu ülkede siyaseti tasfiye etmek demek, Selahattin Demirtaş'ı, Figen Yüksekdağ'ı, İdris Baluken'i, Selma Irmak'ı ve adını sayamadığım onlarca arkadaşımı cezaevine koymak demek, halkın iradesine kayyumlarla cevap vermek anlamına gelmek demek, Kürt halkının kazanımlarına el koymak demektir. İşte AKP'nin yaptığı budur. Bir halkın kazanımları tanklarla, bombalarla yok edilmeye çalışılıyor. Bunun adı faşizmdir" dedi.

 

'Leyla Güven'e destek eylemleri başlayacak'

 

Pervin, Leyla Güven'in tecride dikkat çekmek için başlattığı açlık grevine de değinerek, "Bugün ülkenin yarı açık cezaevine düştüğü bu durumda sayın Leyla Güven'in başlattığı açlık grevini sahiplenidimğizi belirtmek isterim. Sevgili Leyla Güven onurlu bir direnişin, onurlu ve karalı bir sahibi olarak bedenini açlığa yatırımıştır. Sayın Abdullah Öcalan, üzerinde uygulanan tecride karşı bedenini açlık grevine yatırdı. Böylesi bir süreçte, asla demokrasi, özgürlük ve barıştan taviz vermeyen bu anlamda sürekli rol üstlenmiş ve bunu kamuoyonu paylaşmıştır Sayın Öcalan. Ancak, AKP hükümeti savaş politikalarıyla çatışmayı tercih etti ve Sayın Öcalan üzerindeki tecridi daha da derinleştirdi. Sayın Leyla Güven'in bu açlık grevi önemli ve anlamlı. Eylemi her yerde sahiplenceğimizin altını çizmek isterim. Başta Amed olmak üzere Van'da, Hakkari'de, Urfa'da halkımızın başlatacağı ve Leyla Güven'e destek vereceği açlık grevi eylemleri olacaktır" şeklinde konuştu.

 

'Elinizi Kürtlerin üzerinden çekin'

 

AKP'nin Ortadoğu politikalarına da değinen Pervin, sözlerini şöyle sürdürdü: "Dünyanın her yerinde Türkiye'nin, Kürt halkı başta olmak üzere Türkiye halkları üzerinde ki baskı gözler önünde. Aslında AKP iktidarı bu kriz ve kaosu sadece Türkiye' de değil, Fırat'ın Doğusu başta olmak üzere Rojava'da gerçekleştiriyor. Kürt halkı Suriye'de de ortaya koymuş olduğu ve kazanmış olduğu kazanımlar ile nasıl yaşayacağına ve nasıl tavır alacağına kendisi karar verecektir. AKP iktidarına şunu söylüyoruz; elinzi Kürtlerin yakasından çekin diyoruz, elinizi Türkiye halklarının yakasından çekin diyoruz." 

 

'Kayyımlar Ankara'ya gelecek'

 

31 Mart'ta yapılacak yerel seçimlere ilişkin de konuşan Pervin, yerel seçimlerde hem Doğu'da hem de Batı'da yapılacak olan ittifakların önemine değindi. Pervin,  "Yerel seçimler Türkiye açısından önemli. Bölge açısından ne kadar önemliyse batı açısından da bir o kadar önem arzetmektedir. Türkiye'nin  doğusunda elde edilen belediyelere kayyum atayan zihniyet ülkenin batısında da yaptı. Ankara belediyesi başkanı hakkında hiç bir işlem yapmadan görevden aldılar. Yolsuzlukların, hukuksuzlukların altına birlikte imza attılar. O nedenle hiç bir işlem yapmadılar. Buradan halkımıza söz veriyoruz. O kayyumlar halkımızın eliyle Ankara'ya gelecekler, o kayyumlar koltuklarını HDP'li kadınlara, HDP'li belediye eşbaşkanlarına verecekler" şeklinde konuştu. 

 

'Yerel seçimlerde kenetlenmek zorundayız'

 

Son günlerde yaratılmaya çalışılan bir algı operasyonu ile karşı karşıya olduklarını vurgulayan Pervin, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in "HDP AKP ile gizli gizli  görüşüyor" iddiasının gerçeği yansıtmadığının altını çizdi. Pervin, halk ile olan kurdukları ittifaklarını güçlendireceklerini belirterek, "Ele ele vermeliyiz. Birlikte yol almalıyız. Başta Kürtler olmak üzere Türkiye halklarının kazanımını ve gençlerin yarını açısından beraber mücadele etmeliyiz. Yerel seçimlerde kenetlenmek zorundayız. Bu anlamda bu anlayışla her yeri kazanacağımıza söz veriyoruz. Sadece kayyımların atandığı yerde değil, Ankara'da da Adana'da AKP'yi tabela partisine dönüştürmeyi kendimize hedef koyduk. Ancak bunu başaramazsak bu iktidar zulmetmeye ve baskı şiddet politikalarını uygulamaya devam edecek. Ankara'da da Kürdistan'da da kazanacağız" dedi.     

 

'Birlikte kazanacağız'

 

HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu ise genel seçimlerdeki gibi yerel seçimlerde de hep beraber mahalle mahalle sokak sokak dolaşacaklarını kaydederek, "Birlikte kazanacağız. OHAL'in en ağır yaşandığı Ankara'da gösterdiği çabalarından dolayı eş başkanlarına teşekkür ediyorum. Yeni görevi devralacak arkadaşlara da başarılar diliyorum. Mutlaka kazanacağız. Birlikte kazanacağız." dedi.

Daha sonra Figen Yüksekdağ'ın kongreye ilettiği selamına karşı divan ve salondakiler de alkış ve zılgıtlarla karşılık verdi.  

 

Kongre, faaliyet raporunun divana sunulması ile devam etti. 

 

HDP Merkez Örgütleme Komisyonu'ndan açıklama 

 

Öte yandan HDP Merkezi Örgütlenme Komisyonu tarafından partili milletvekillerine, PM üyelerine, il ve ilçe örgütlerinin yanı sıra yine kadın ve gençlik meclislerine Leyla Güven'in eylemi için yapılacak olan etkinlikler için bilgi notu paylaşıldı.  

 

Bu kapsamda Leyla'nın başlattığı açlık grevine destek için kimi eylem ve etkinlikler de planlandı. Buna göre; 

 

"* 11 Kasım: Kadın Meclisi toplantısında asli gündem haline getirilmesi, 

 

* 12 Kasım: Parti Meclisi Toplantısı’nda gündemleştirilmesi 

 

* 13 Kasım: Meclis Grup Toplantısı’nda gündemleştirilmesi

 

* 14 Kasım: İl Eş başkanları Toplantısı’nda gündemleştirilmesi

 

* 16 Kasım: Leyla Güven’in kaldığı Diyarbakır E Tipi Cezaevi önünde vekillerin katılımıyla basın açıklaması yapılması ve 17-18 Kasım’da yapılacak açlık grevi eylemlerinin duyurulması 

 

* 17-18 Kasım: Milletvekili, PM, MYK, Kadın ve İl yöneticilerinin katılımıyla (Diyarbakır, Van, Hakkâri, Urfa, Adana) 2 günlük açlık grevi eylemleri yapılacak.  

 

* Meclis’te komisyonlarda bütçe görüşmeleri ve Genel Kurul konuşmalarında sürekli gündem yapılması 

 

* Tüm elçilikler, uluslararası kurum ve kuruluşlara bilgi notu gönderilmesi 

 

* Tüm DKÖ, STÖ ve siyasi partilere bilgi notu gönderilmesi 

 

* Sosyal medya ve diğer medya organlarında Leyla Güven’in yaptığı eylem ve amacının gündemleştirilmesi için çalışma yürütülmesi kararlaştırıldı."