'Alevi kadınların tarihsel süreci için bir tuğla olacağız'
- 18:16 10 Kasım 2018
- Güncel
MERSİN - Mersin'de Alevi kadınlar tarafından "Tarihsel süreçte Alevi kadınlar ve Alevi olma deneyimlerini konuşuyoruz" başlığıyla yapılan sempozyumda konuşan Mersin Cemevi Kadın Kolları Başkanı Zeynep Kaya Çavuş, ""Alevi inancını ayakta tutan değerleri bir de kadınlar olarak anlatmak istedik. Alevi kadınların tarihsel süreci için bir tuğla olacağız" dedi.
Demokratik Alevi Derneği (DAD), Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD), Alevi Kültür Dernekleri (AKD) ve Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı (HBVAKV) Mersin Şubeleri kadınları, "Tarihsel süreçte Alevi kadınlar ve Alevi olma deneyimlerini konuşuyoruz" başlığıyla Mersin Alevi Kadınlar Sempozyumu'nun birincisini gerçekleştirdi. Yenişehir Belediyesi Nikah Salonu'nda iki gün sürecek olan etkinliğe DAD Eş Genel Merkez Başkanı Selda Güneş, PSAKD Genel Merkez Yöneticisi Bedriye Poyraz ve Mersin Şube Üyesi Elif Taşar, Mersin Cemevi Kadın Kolları Başkanı Zeynep Kaya Çavuş konuşmacı olarak katıldı.
Açılış konuşmasını yapan Zeynep Kaya, Alevi kurumlarında çalışan kadınlar olarak 9 ay önce bir araya gelip bir süreç başlattıklarını ve o sürecin sonucunda burada olduklarını anlattı. Alevi kadınların tarihsel süreçteki yerini ve sorunlarını konuşmak için bu çalışmaya başlayıp sonucunda da bu sempozyum fikrinin ortaya çıktığını kaydeden Zeynep, "Alevi inancını ayakta tutan değerleri bir de kadınlar olarak anlatmak istedik. Alevi kadınların tarihsel süreci için bir tuğla olacağız" diye ifade etti.
Kadınlara Alevi inancı anlatıldı
Ardından konuşan Alevi Bektaşi İnanç Kurulu Üyesi Aysel Demir Kılavuz'un çerağ uyandırmasıyla başlayan sempozyum; "Kadının Türküsü" adlı belgeselin gösterimiyle devam etti. Aysel, "Kadının Türküsü" adlı belgeselin ortaya çıkış öyküsünü anlattı. Belgeselde kadınlara, Alevi inancı anlatıldı.
'Kültürümüzün tanınmaması kötü bir durum'
"Alevi Ontolojisi ve Kadın" konusunu anlatan ilk konuşmacı Selda Güneş, yaşadıkları topraklarda kültürlerini ve inançlarını tam anlamıyla yaşayamadıklarını dile getirdi. Selda, "Kendi coğrafyamızda başka şeyleri tanıyoruz. Fakat kendi inancımızı ve kültürümüz tanınılmaması kötü bir durumdur" diye belirtti. "Müsahiplik" konusuna değinen Selda, "14 yaşında bir erkeğin ceme girme çıktığı yolda ikrar vermesi için müsahiplik vardır. Müsahiplik, Alevilerde yol kardeşliği anlamında kullanılır. Bu 'kan yolu ile akrabalık' dışında kurulan sosyal-toplumsal bir akrabalıktır. 'Kan bağına' dayanan akrabalık bir anlamda zorunlu akrabalık iken, bu türdeki akrabalık tamamen gönüllülük esasına dayalı bir akrabalıktır" ifadelerini kullandı.
'Kadınlar her zaman mücadele etmiş'
Erkek ve kadın eşitsizliğinin bebekler doğdu zaman bu ayrımcılığın başladığına değinen Bedriye Poyraz, kadın ve erkek eşitliğinde Alevi kurumların çok eksik bir yaklaşım içerisinde olduğunu söyledi. Bedriye, "Dünya'nın hiçbir yerinde kadınlar erkekler eşit olmamıştır. Bunun için kadın her zaman mücadele etmiştir. Kadın ve erkeğin eşit olmadığı bir ülkede demokrasi vardır diyemeyiz. Alevilik inancında erkek ya da kadın diye bir cins ayrımı yoktur. Fakat biz Aleviler toplumsal yaşamda sistemin cinsiyet ayrımına ya da kadının zayıf ve erkekle eş değer değildir politikasına uyuyoruz" dedi.
Mücadele vurgusu
Kadınların toplumsal yaşamın her alanında olduğunu fakat sürekli olarak erkekler tarafından ikinci bir cins olarak görüldüğünü kaydeden Bedriye, "Çocuklara bakıyor. Hayvanları besliyor. Tarlaya gidip çalışıyor. Yemek yapıyor. Bütün işleri yapıyor. Bundan dolayı kadınlar ve erkekler eşit değil. Mal mülk ayrımında da eşitlik yok. Mülklerin hepsi erkeklerin elinde bulunuyor. Böyle bir eşitlik mümkün değil. Birlikte mücadele ederek eşitlik hakkını alabiliriz" diyerek kadınlara ortak mücadele vurgusu yaparak AKP iktidarının en çok korktuğu kimliğin kadınlar olduğunu sözlerine ekledi.
'Aleviler inançlarını kaybetmeden yaşamayı sürdürdü'
Bektaşi, Tahtacı ve Arap Alevilerin ne olduğunu ve inançlarının nereden geldiğini aktaran Elif Yaşar ise, bu belirtilen Alevilerin farklı bölgelerde bulunduğunu ve kendi inanç ve kültürlerini kaybetmeden yaşamayı sürdürdüğünü ifade etti. Elif, özellikle Tahtacı Alevilerinin toplumdan izole edilmiş bir şekilde kendi içerisinde inançlarını koruduklarını kaydetti. Zeynep Kaya ise Alevilikte Ocak, Dergah, Tekke ve Zaviyelerin Alevilerin yaşamında ciddi öneme sahip olduğunu ve bunların bir örgütlenme, kültürlerini koruma ve devlet asimilasyonuna karşı akademi gibi bir fonksiyonun olduğunun altını çizdi.
Konuşmaların ardından sempozyumun birinci günü sona erdi.