Gültan Kışanak: Özgürlük tutkusu bir sel, bizlerde damla olmak istedik
- 17:15 10 Kasım 2018
- Güncel
İSTANBUL - Yerine kayyım atanan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Gültan Kışanak'ın yazdığı "Kürt Siyasetinin Mor Rengi" adlı kitabına ilişkin söyleşi gerçekleştirildi. Söyleşiye mesaj gönderen Gültan, "Bu özgürlük tutkusu bir sel gibi akıyor. Bizlerde içinde bir damla olmak istedik" dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Şişli İlçe Örgütü, yerine kayyım atanan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Gültan Kışanak'ın tutuklu bulunduğu Kandıra T Tipi Cezaevi'nde kaleme aldığı "Kürt Siyasetinin Mor Rengi" isimli kitabına ilişkin Nostalji Kitabevi'nde söyleşi düzenledi. Söyleşiye kitabın editörlüğünü yapan Feminist Hülya Osmanağaoğlu, Tevgera Jinen Azad (TJA) aktivisti Ayşe Gökkan, gazeteci Yüksel Genç konuşmacı olarak katıldı. Söyleşiye HDP İstanbul Milletvekili Dilşat Canbaz, HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Esengül Demir dinleyici olarak katıldı. Söyleşiden önce Gültan'ın gönderdiği mesaj okundu.
'Özgürlük tutkusu sel gibi akıyor, bizde damla olmak istedik'
Büyük fedakarlıklarla yürütülen kadın özgürlük mücadelesine bu kitapla bir katkı yapmak istediğini vurgulayan Gültan mesajında şunları dile getirdi: "Kadın özgürlük iradesinin tutsak alınamayacağını koşullarımız ne olursa olsun yüreğimizle, bilincimizle sizlerle birlikte olduğumuzu bilmenizi istiyoruz. Kürt kadınlarının özgürlük mücadelelerinin bir kitaba sığmayacak kadar büyük olduğunu belirterek bu mücadeleye felsefi ve düşünsel öncülük eden, bu uğurda bedeller ödeyen herkese karşı duyduğumuz sorumluluğun da ifadesidir bu kitap. Bu özgürlük tutkusu bir sel gibi akıyor. Bizlerde içinde bir damla olmak istedik."
'Herkesin kendisini bulacağı bir kitap'
Ardından konuşan HDP İstanbul Milletvekili Dilşat Canbaz rehin alındıklarında üretende mücadele edende kendilerinin olduğunu ifade ederek, "Bu kitapta bunun örneğidir. Üretebiliyorsak yeniden yeniden bir şeyler katıyoruz öğreniyoruz. Biz hep siyasette birilerinin bacısı, annesi kirvesiydik. Hep birilerinin gerisinde olduk. Mücadele ettiğimiz yer sözümüzü söylediğimiz yer bulunduğumuz alanlar. Dün sokaktaydık bu gün Meclis'teyiz. Bu kitapta biz artık kendi kimliğimizle varız. Herkesin kendisini bulacağı bir kitaptır" diye belirtti.
Dilşat, son olarak herkesi 25 Kasım'da alanlarda olmaya çağırdı.
Söyleşi TJA aktivisti Ayşe Gökkan'ın konuşmasıyla devam etti. Ayşe, Kürdistan'da kadın direniş öykülerinin çoğaldıkça kadınların cesaret aldığını söyledi. Ayşe, konuşmasının devamında Kürt kadın hareketinin mücadele sürecini anlattı.
'Baştan sona içinde kavga olan bir hikâye bu'
Söyleşinin devamında söz alan gazeteci Yüksel Genç, "Mücadele eden bütün kadınlar şunu düşünür. Yazarsam kalır, yazarsam akıp gider. Hep şu düşünülür bir gün saldırıların olmadığı günlerde, her şey normalleştiğinde yazacağım der. Bu öyküyü yazmak, özgürlüğün kitabını yazma süreci gibidir. Bu öykünün bir parçası olmak için bu kitap yazılmıştır. Kürt siyasetinin Mor Rengi belki de hepimize bir çağrı. Yazmak için zamanı kendimizin getirmesi gerekiyor. Bu kitabı her kadın ve erkeğin nelere yol açtığını görmesi için okuması gerekiyor. Kürt kadınlarının mücadelesi çok kolay bir mücadele olmadı. Devletle sistemle, egemen sınıfla mücadele ediyorsunuz ama. Birde yanı başınızdaki yoldaşınızla kavga ediyorsunuz. Dolayısıyla baştan sona içinde kavga olan bir hikaye bu" diye konuştu.
Kitabın editörlüğüne nasıl başladığına dair süreci anlatan Hülya Osmanağaoğlu ise, kitapta yazıları olan kadınların Türkiye'nin saldırılara karşı yeniden örgütlenmeye nasıl gireceğine dair sürece işaret etti. Kitapta Kürt kadın hareketinin deneyimleriyle hayatlarını nasıl değiştirdiğini gördüğünü ifade eden Hülya, aynı zamanda Kürt siyasetini ve Kürt toplumunu nasıl değiştirdiklerine şahit olduğunu belirtti.
Söyleşi, konuşmaların ardından soru-cevap bölümüyle sona erdi.