İSTANBUL - Cumartesi Anneleri 'nin Galatasaray Meydanı'nda her hafta yaptıkları eylemin yasaklanmasının üzerinden geçen 12.haftada 22 yıl önce kaybettirilen Ramazan Yazıcı'nın akıbeti soruldu.

 

Cumartesi Anneleri her hafta "Failler belli, kayıplar nerede" sloganıyla Galatasaray Meydanı'nda gerçekleştirdiği eylemin 711'inci haftasında İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi binasında bir araya geldi. Eylemde, kayıpların fotoğrafları, İHD binasının pencerelerine asılırken, Cumartesi Anneleri de, giydikleri tişörtlerde kayıplarının fotoğraflarını taşıdı. Giriş ve çıkışların kapatıldığı sokaktaki eylemde, Cumartesi Anneleri İHD Şube binası önünde açıklamayı yaptı. Eyleme Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Kampanyacısı Milena Buyum, Uluslararası Af Örgütü Avrupa Kampanya Direktörü Fotis Filippou, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve Oyuncu Nur Sürer katıldı. 22 yıl önce kaybedilen Ramazan Yazıcı'nın akıbetinin sorulduğu  haftanın açıklamasını İHD Kayıp Komisyonu Üyesi Besna Tosun okudu.

 

'Adalet boşluğu yaratılıyor'

 

Türkiye'de diğer ağır ihlaller gibi gözaltında kaybetme suçunun da hukuksal ve siyasal faktörlerin etkisiyle cezasız bırakıldığını söyleyen Besna, "Yüzlerce insan gözaltına alınarak kaybedilmesine rağmen, kaybedilenlerin aileleri için tüm hak arama kanallarının kapatılması büyük bir adalet boşluğuna yol açmaktadır. AİHM'de uzun yıllardır Türkiye'de güvenlik güçlerinin eylemlerinden dolayı yaşanan ihlallerde, etkili soruşturma yapılmayarak sürecin fiili cezasızlıkla sonuçlandırıldığına dikkat çekmektedir" dedi.

 

Bu hafta akıbetini sordukları Ramazan Yazıcı'nın öyküsünü anlatan Besna şöyle devam etti: "36 yaşındaki Ramazan Yazıcı 22 Kasım 1996 günü saat 09.00 sıralarında Diyarbakır Silvan Melikahmet Garajı'nda kendilerini polis olarak tanıtan telsizli, silahlı üç kişi tarafından gözaltına alındı. Ancak Ramazan Yazıcı'yı arayan ailesinin başvurduğu tüm merciler onun gözaltına alınmadığını ileri sürdü. Olaydan iki yıl sonra 19 Kasım 1998 tarihinde Ramazan Yazıcı'nın cenazesi 3 Aralık 1996 tarihinde İdil'e bağlı Sarıköy ve Mağara köyleri arasında bulunduğu ve İdil Merkez Mezarlığı'na kayıt tutulmaksızın kimliği meçhul kişi olarak gömüldüğü açığa çıktı. Ancak bugüne kadar mezar yeri tespit edilerek Yazıcı'dan kalanlar ailesine teslim edilmedi."

 

'Galatasaray'dan vazgeçmeyeceğiz'

 

Soruşturmanın etkin bir biçimde yürütülmesinin, soruşturma organlarının temel görevi olduğunu kaydeden Besna, Ramazan Yazıcı'nın mezar yerini açığa çıkaracak, sorumlu olanların belirlenmesini ve cezalandırılmasını sağlayacak nitelikte bir soruşturma başlatılması için savcıları göreve çağırdı. Besna, "Hakikat ve adalet talebimiz gerçekleşinceye kadar kayıplarımızı aramaktan ve kayıplarımızla buluşma mekânımız olan Galatasaray'dan vazgeçmeyeceğiz" diye konuştu.

 

Besna Tosun'un ardından açıklamada konuşan Fotis ise, "700'üncü haftanızda yaşadığınız baskı ve engelleme bizi üzdü ve çok kızdırdı. O zaman ki kızgınlık ve öfkeyle sizleri o haftadan beri daha yakından takip ediyoruz. Kaybedilen yakınlarınızın akıbetini sorma hakkınız durdurulamaz ve engellenemez. Onlarca yıldır Galatasaray Meydanı'ndaki mücadelenize geri dönebilmeniz için kampanyaya devam edeceğiz. Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi ve dünyadaki diğer şubelerle beraber sizin yanınızdayız" dedi.