HABER MERKEZİ - HDP, milletvekillerine dönük 4 Kasım'da gerçekleştirilen operasyonların 2'nci yıldönümünü birçok ilde eş zamanlı olarak protesto etti. Gün dolayısıyla cezaevinden mektup gönderen tutsak vekiller Selma Irmak ve Çağlar Demirel, “Direnmekten vazgeçilmediği sürece başarmak mümkündür. Direneceğiz ve başaracağız” dedi. 

 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) 4 Kasım 2016’da partilerine yönelik operasyonların 2’nci yıldönümünde birçok ilde ortak basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada tutsak vekillerin gönderdiği mektuplar okundu. Açıklamada,1994 yılında DEP milletvekillerine yönelik siyasi operasyonları ve 2009 KCK operasyonları hatırlatılarak 4 Kasım’ın da bu politikaların devamı olduğu belirtildi.

 

Van

 

HDP Van İl Örgütünün 4 Kasım’a ilişkin yaptığı basın açıklamasında konuşan HDP Kadın Meclisi sözcüsü Ağrı Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir, 2 yıl önce hem partilerine hem de milletvekillerine yönelik siyasi bir darbe gerçekleştirildiğini belirterek, o gece gözaltına alınarak tutuklanan arkadaşlarının 2 yıldır cezaevinde direndiğini aktardı. Dilan Dirayet, "Yapılan tamamen siyasi bir darbeydi. Hepimiz biliyoruz ki bu operasyonla amaçlanan çökertme planını hayata geçirmekti. Faşizme karşı direnen kadınları, gençleri, zindanları ve bir bütünen halkın iradesini yok etmekti. Ama başaramadılar ve direnişle bu boşa çıkarıldı. Arkadaşlarımız her yerde şu anda özgürlük için, insanlık onuru için mücadele ediyor" İfadelerini kullandı.

 

‘Biz onları Dersim’den, Zilan’dan tanıyoruz’

 

Konuşmasının devamında Dilan Dirayet şunları belirtti: Çözüm sürecinde çökertme planı hazırlayanlar ardından kentlerimizi, bodrumlarda insanlarımızı yaktılar. Biz onları Dersim’den, Zilan’dan tanıyoruz. Biz onları 1994’te yine partimize yaptıkları darbeden tanıyoruz, biz onları KCK operasyonlarından tanıyoruz. TJA Aktivistlerimiz, demokratik siyaset yürüten arkadaşlarımızı gözaltına aldılar. Onları bu politikalarından tanıyoruz. Yüz yıldır başarılı olamadıkları gibi bundan sonra da başarılı olamayacaklar. Dünyanın her yerinde faşizm direniş karşısında kaybetmiştir. Bugün AKP MHP Faşizmide halkımızın direnişi karşısında kaybedecektir. Asla geri adım atmayacağız ve mutlaka kazanacağız."

 

Hakkari

 

Hakkari’de yapılan açıklamada HDP`nin 26. dönem tutuklu Milletvekilleri Selma Irmak ve Çağlar Demirel’in cezaevinden gönderdikleri mektup HDP Hakkari Eşbaşkanı Zeynep Kaya tarafından okundu. Vekillerin cezaevinden gönderdiği mektupta 4 Kasım operasyonları “Halk iradesine el koyma darbesi” olarak tanımlandı.

 

Selma ve Çağlar’ın mektubunun devamı ise şöyle;

 

“4 kasım 2016 halk iradesine el koyma darbesi olarak nitelendirebileceğimiz bu operasyonun bugün de hala devam ettiğini görüyoruz. Nitekim geçen haftalarda Diyarbakır merkezli yapılan operasyonda 141 siyasetçi gözaltına alındı ve 25’i tutuklandı. Çözüm ve müzakere sürecinin lağvedilmesinden sonra, Kürt siyasetini kriminal bir çerçeveye sıkıştıran, terörize eden bir politikanın pervasızca uygulandığını görüyoruz. Bu politikayla, esasında amaçlanan, Kürt siyasetinin toplumsallaşmasını, sıkıştırıldığı coğrafyanın ve politik etnik hattın sınırlarını aşmasını, Türkiye halklarıyla buluşarak özgür birliktelik ve ortak yaşam temelinde demokrasi cephesinde ortak mücadeleyi gerçekleştirmesinin önüne geçmektir. 4 Kasım öncesi, sonrası ve bugüne kadar devam eden siyasi soykırım operasyonları, Kürt Halkı’nın hem kendi içinde hem de Türkiye halklarıyla buluşmasını engellemeyi amaçlamaktadır. Neticede, 200 yıllık bir sorun olan Kürt Sorunu, Kürdün iradeleşmesi, kendi adına kararları kendisinin vermesi, bir kimlik ve statü sahibi olma talebi ve bu talepler için meşru direnme hakkını kullanması hep baskı ve zorbalıkla karşılanmıştır. Kürt sorunu, dün olduğu gibi bugün de, ancak mahkeme salonlarında ve siyasetin emrinde olan yargı karşısında konuşulabilmektedir. Bugün Türkiye’de yaşanan ekonomik, siyasal ve politik krizin yapısal hali buradan kaynaklanmaktadır. 

 

Tutuklu siyasetçiler olarak çağrımız şudur ki; Baskı ve sindirme yöntemi sonuç almamış, ülkeyi bir uçuruma sürüklemiştir. Bir an önce, bu uçurumun ucundan dönülmeli, Sayın Öcalan üzerindeki tecrit kaldırılarak özgürlük ve güvenlik koşulları sağlanmalı, demokratik çözüm ve müzakere sürecine geri dönülmelidir. 

 

Halkımıza, kadın arkadaşlarımıza ve gençlerimize mesajımız ise; Direnmekten vazgeçilmediği sürece başarmak mümkündür. Direneceğiz ve başaracağız.”

 

Mardin

 

Mardin’de yapılan açıklamayı HDP Mardin İl Eşbaşkanı Ali Sincar okudu. Ali açıklamada,siyasi operasyonlar ve hukuk dışı uygulamalarla, demokratik mücadele alanının yok edilmeye çalışıldığını belirtti. Açıklamanın ardından,Kandıra F Tipi Kapalı Cezaevinde bulunan HDP Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım’ın gönderdiği mektubu Mardin HDP il Eşbaşkanı Eylem Amak okudu.

 

‘Direnme gücü ve azmi var oldukça kirli politikalar amaçlarına ulaşamayacak’

 

Gülser, mektupta şunlara yer verdi: “Biz Kandıra Cezaevinde, mücadele eden ve haksızlığa ve zulme başkaldıranlar olarak zor şartlarda da olsa özgür bir yaşam, demokratik ve eşit bir yaşam için mücadelemizi sürdüreceğiz. Diktatörlerin karşısında halkımızın ve Türkiye halklarının yanında ve sesi olacağız. Biliyoruz ki zalimlere karşı mazlumların mücadelesi kolay değil. bu mücadele direniş örneği olarak 1 Kasım kobanê  zaferi  büyük önem taşımaktadır. Bu zafer münasebetiyle anlamlı ve haklı mücadelemize gönül veren mücadele eden ve direnen bütün yoldaşları içten ve yürekten selamlıyorum. 

Değerleri yoldaşlar,  bugün her ne kadar 4 kasım siyasi soykırım ve halkın iradesini kırmaya çalışma günün yıl dönümü olsa da bugün iki yıl sonrasında  4 kasım tarihinden bu yana  bugün Kürdistan’ın dört parçasında  AKP-MHP faşist ittifakı bu baskı ve siyasi soykırım uygulamalarına devam etmekte .  bu siyasi soykırım ile birlikte zihniyetlerindeki Kürdistan’ın dört parçasında kürt halkını ve farklılıkları yoketme amaçlarını da yürütmektedir. AKP- MHP kendini varetmek için gayriahlaki ve vizdansızca politikalar yürütmeye devam etmektedir. Halkımızın mücadele , direnme gücü ve azmi  varoldukça bu politikalarına ve kirli amaçlarına ulaşamayacaklar”.

 

‘Sizi o zindanlardan çıkaracağız ve özgürlük halayını çekeceğiz’

 

Son olarak HDP Mardin Milletvekili Ebru Günay, siyasi soykırım operasyonlarına ilişkin kısa bir konuşma yaptı. Ebru Konuşmasında HDP üzerinde yapılan baskı , gözaltı ve tutuklamalarla yapılmak istenen bitirme ve yok etme planlarına ulaşamayacaklarını söyleyerek, “HDP bu tür uygulamalarla yok edilmez bitirilmez. HDP zindanlara sığdırılamaz bir partidir. Mücadele ve direniş geleneğimizi  40 yıllık mücadelemizden alıyoruz .Dolayısıyla bizler zindanlara her attığınızda biz yüz olarak çoğaldık her yüz olarak attığınızda binler ve milyarlar olarak çoğaldık. Çoğalmaya devam edeceğiz. Ben buradan tutuklu bulunan bütün arkadaşlarımıza söz veriyorum, and olsun ki; sizi o zindanlardan çıkaracağız ve özgürlük halayını çekeceğiz” cümlelerine yer verdi.

 

İstanbul

 

İstanbul’un da Kadıköy, Sultangazi ve Esenyurt ilçe binaları önünde eş zamanlı olarak basın açıklamaları gerçekleştirildi. Kadıköy’deki açıklamaya, HDP İstanbul Milletvekili Saruhan Oluç, MYK Üyesi İlknur Birol ile birçok il ve ilçe yöneticisi katıldı. Polisin adeta ablukaya aldığı HDP Kadıköy İlçe binası önündeki açıklamada, "Rehin alabilirsiniz teslim alamazsınız" pankartı taşınarak, "Siyasi tutsaklar irademizdir" ve "Direne direne kazanacağız" sloganları atıldı. 

 

‘Tasfiye planı suya düşürüldü’

 

Burada konuşan HDP’li Saruhan Oluç, siyasi operasyonun “çöktürme planı” dahilinde gerçekleştiğini belirterek, “HDP ve bileşenlerinin bütün kurum ve kuruluşlarını dize getirme planıdır. Bu uygulama neticesinde eş genel başkanlarımız ve seçilmişler tutuklanmıştır. Büyük bir operasyon büyük bir diz çöktürme planıdır. Peki sonunda ne oldu aradan bunca zaman geçti. HDP bütün il ve ilçe yöneticileriyle çok büyük bir direniş gösterdi. HDP’yi siyasetten tasfiye etmeye çalışanlar karşısında çok büyük direnç gösterdi. Tasfiye planı suya düşürüldü. Evet ağır bedeller ödendi ama demokratik siyasetten bizi silemediler silemeyecekler” dedi.   

 

‘Bu mücadelede biat etmek yok’

 

Belediyelere atanan kayyımlara değinen Saruhan, şöyle devam etti: “Kürtlere dediler ki; ‘Siz kendi yöneticilerinizi seçemezsiniz. Seçerseniz biz onların yerine başkalarını atarız.’ Peki bu tuttu mu? Tutmadı. Nereden biliyoruz. 24 Haziran seçimlerinden biliyoruz. Şimdi geliyor yerel seçimler. Bu yerel seçimlerde söz verdik halka. Halkta bize söz verdi. Bu yerel seçimlerde kayyım atanmış olan bütün belediyeleri tekrardan kazanacağız. Halk iradesini gösterecek. Kararlı bir şekilde kimin kendisini yönetmek istediğini kendisi belirleyecek. Onlarla birlikte kendi ilini, ilçesini beldesini yönetecek. 102 belediyeden daha fazlasını alacağız. O kayyım atayarak halkın iradesini halkın sandıklarda verdiği oyları yok sayan gasp edenleri o coğrafyada bir tabela partisi haline getireceğiz. 31 Mart’taki hedefimiz budur. Sadece parti yöneticilerimiz değil halkımız dik durdu. Asla boyun eğmedi. Bundan sonrada boyun eğmeyecek. Bu mücadelede biat etmek yok. Bizim mücadelemiz adalet mücadelesidir. Evrensel mücadelesidir.” 

 

Daha sonra her ilde eş zamanlı olarak okunan basın metnini HDP MYK üyesi İlknur Birol okudu. 

 

Ankara

 

HDP’nin Grup Başkanvekili İdris Baluken'in tutuklu bulunduğu Sincan Cezaevi önünde açıklama yapmak isteyen HDP’liler engellendi. Engellenmeye rağmen açıklama yapan heyet; İdris’in, “Geçen 2 yıllık süre; halkımızın umudunu, inancını, kararlığını büyütmüştür” mesajını okudu.Açıklamayı  yapan HDP Diyarbakır Milletvekili Selçuk Mızraklı,  "HDP'liler olarak buradan arkadaşımız, milletvekilimiz İdris Baluken'e selam yolluyoruz" dedikten sonra,  İdris Baluken'in günün anlam ve önemine dair  kendilerine gönderdiği mesajı okudu. 

 

Selçuk'un okuduğu  İdris Baluken'in  mesajı şöyle: 

 

" Tarihe 4 Kasım darbesi  olarak geçen hukuksuz siyasi soykırım operasyonu,  güncelde de aynı baskı ve zor yöntemleri ile devam ettirilmektedir. 4 Kasım siyasi darbe operasyonun zeminini  hazırlayan temel dinamik, mecliste dokunulmazlıkların kaldırılması ile şekillenmiştir. AKP- MHP-CHP ortak hareket ederek, hem bu siyasi darbe sürecini devreye geçirmiş, hem de meclisin tasfiyesini başta olmak üzere rejim değişikliğinin taşlarını birlikte döşemişlerdir. Bu hukuksuzluk ve operasyonel sonuç alınamayacağı, ülkenin temel sorunlarından bir arpa boyu yol kat edilemeyeceği, bugün için açıkça ortaya çıkmıştır. 

 

Güncelde yaşanan siyasi, ekonomik, toplumsal  ve hukuki krizin 4 kasım darbesi ve demokratik siyasi alanın daraltılması ile doğrudan ilişkisi vardır. Buna rağmen ne partimiz tasfiye edilmiş, ne de  halkımızın iradesi kırılabilmiştir. Hukuksuz tutukamalar ile zindanlara atılan  bütün arkadaşlarımız; demokratik siyaset ve barış iradesinde ki ısrarını ortaya koymuşlardır. Aradan geçen iki yıllık süre hem içeride hem de dışarıda bizim partimizin, halkımızın umudunu, inancını, kararlığını  büyütmüş, demokrasi ve özgürlük mücadelesine olan bağlılığını tarih sayfalarına şimdiden not etmiştir. Düşüncelerden korkarak,  baskı ve zor yöntemleri ile iktidarlarını sürdürmeye çalışanların hazin sonları, tarih sayfalrında fazlasıyla mevcuttur. 

 

Barışa susayan bu kadim topraklarda da aynı hazin sonu bugün ki müktedirlerin yaşayacağı aşikardır. Koşullar ne olursa olsun meşru olmanın, haklı olmanın getirdiği güçle, demokrasi ve özgürlük irademize sahip çıkmanın ve bu iradenin gerçeği olan mücadeleyi ortaya koymanın sözünü bir kez daha bütün halklarımıza veriyoruz. Her  gecenin bir sabahı olduğu bilinci ile yanı başımızda ki aydınlık bir sabahta barış halaylarımızla buluşacağımıza inanıyoruz. "

 

Ardından Ankara İl Örgütü önünde yapılacak olan basın açıklamasına katıldı.  Ankara İl  örgütü binası önünde yapılmak istenen  açıklamaya polisler  Ankara Valiliğin açıklamasına gerekçe göstererek, açıklama il örgütü binasının önünde yapılmasına izin verilmedi.  Açıklama daha sonra HDP Ankara İl örgütü binasında yapıldı.  Açıklamayı HDP Ankara İl örgütü  Eşbaşkanı  Halil Yıldız Yaptı.