HABER MERKEZİ - Mahmur Kampı'nda yaşayan Hezar Uçar, ailesini ve Türkiye'den Irak'a uzana göç hikayesini kitapla anlatmaya hazırlanıyor. 

 

Ortadoğu'ya Körfez Savaşı ile dengelerin yeniden dizayn verildiği 1990'lı yıllar Kürt halkı içinde bir dönüm noktası özelliğinde. "Faili meçhul" cinayetlerin, köy boşaltma ve yakmaların, tutuklama ve işkencelerin yaşandığı bu yıllara Kürt illerinde başlatılan "Serhildan" adı verilen Kürt halkının direnişleri damgasını vurdu. Köy yakmalarının yoğun olduğu Kürt illerinden çok sayıda insan Irak Federe Kürdistan Bölgesi'ne geçerek Mahmur (Şehit Rüstem Cudi) mülteci kampında yaşam kurmaya başladı. Türkiye sınırını aşıp Irak topraklarına geçen onlarca Kürt göç esnasında yaşamını yitirdi. Zorlu ve zorunlu göç yolculuğunda yaşananlar ve Mahmur kampının kurulma hikayesinin canlı tanıklarından Hezer Uçar yaşadıklarını kitaplaştırıyor.

  

Kitabı yazmaya karar verdiği an kitabının adını 'Dilopek ji Derya Penaberiyê' yani 'Mülteci Denizinde -Bir Damla' olarak belirleyen Hezar, hazırlığına başladığı kitapla ailesinin ve kendi yaşadığı zorlu göç yolculuğunu ve kendi topraklarında mülteci olmayı anlatacak. 

 

'Gelecek nesle bir belge bırakmak istiyorum'

 

Babasını göç yolunda kaybeden Hezar, yaşadıkları mültecilik ve göç hayatının unutulmasını istemediğini belirtti. Hezar, "Şu başımıza gelenlerin yalnızca sözcüklerde sınırlı kalmasını istemiyorum. Bu sebeple yazmaya başladım. Yazmakta olduğum kitapla gelecek nesle bir belge bırakmak istiyorum. Kitap yazan bazı kişilerden yardım alıyorum, tecrübeleri bana büyük bir katkı sağladı. Bu kitapta daha çok şahit olduklarımı kaleme alıyorum. Bazı yerlerde de çevrenin anlatımlarını dikkate alarak yazacağım. Kitapta Bakur'dan, Başurê Kürdistan'a doğru göç yolculuğunu ele alacağım. Şayet bu çalışmam başarılı olursa ikinci kitabımı da Maxmur üzerine yazmak istiyorum."