
‘Evin Cezaevi’ne yönelik saldırı savaş suçu olarak soruşturulmalı’
- 16:01 22 Temmuz 2025
- Güncel
HAERMERKEZİ - Uluslararası Af Örgütü, İsrail’in Evin Cezaevi’ne yönelik saldırısını uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali olarak nitelendirerek, saldırının bir savaş suçu olarak soruşturulması çağrısı yaptı.
Uluslararası Af Örgütü, aralarında Pexşan Ezîzî ve Werîşe Muradi’nin de bulunduğu Tahran’daki Evin Cezaevi’ne düzenlenen İsrail saldırısına ilişkin kapsamlı bir rapor yayınladı. Raporda, Evin Cezaevi’ne yapılan saldırının uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali olduğu ve bir savaş suçu olarak soruşturulması ve sorumluların adalete teslim edilmesi gerektiği belirtildi.
’80 sivil hayatını kaybetti’
Raporda şu ifadelere yer verildi: “Kuruluşun kapsamlı araştırmalarına, uydu görüntülerine, görgü tanıklarının ifadelerine, tutuklu ailelerine ve insan hakları savunucularına göre, İsrail ordusu Evin Cezaevi’nin çeşitli bölgelerine çok sayıda hava saldırısı düzenledi. Bu saldırılar sonucunda çok sayıda sivil hayatını kaybetti ve yaralandı, cezaevinin en az altı bölmesinde büyük yıkım meydana geldi. Saldırılar, çalışma saatleri içinde ve cezaevinin çeşitli bölümleri tutuklular ve ziyaretçilerle doluyken gerçekleşti. Resmi raporlara göre, saldırılarda aralarında kadın, erkek ve 5 yaşında bir çocuğun da bulunduğu en az 80 sivil hayatını kaybetti. Cezaevinin ana kapısı, idari bina, karantina bölümü, sağlık ocağı, merkez mutfak, erkek ve kadın tutsak ve mahkum koğuşları ile İstihbarat Bakanlığı gözetimindeki tutsakların tutulduğu 209 numaralı koğuştaki tek kişilik hücreler ağır hasar gördü veya tamamen yıkıldı.”
‘Güvenilir kanıt yok’
Rapora şöyle devam edildi: “Saldırı, mesai saatleri içinde ve cezaevinin birçok bölümü sivillerle doluyken gerçekleşti. Saldırıdan saatler sonra İsrail ordusu, cezaevini hedef aldığını doğruladı. Üst düzey İsrailli yetkililer, dijital medyada eylemden duydukları memnuniyeti dile getirdiler. Üst düzey İsrailli yetkililer, dijital medyada saldırıyı gururla ‘İran halkına yönelik zulmün sembolüne bir saldırı’ olarak nitelendirdi. İsrail Savunma Bakanı, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, İsrail güçlerinin Tahran’ın kalbindeki Evin Cezaevi de dahil olmak üzere rejim hedeflerine ve baskı kurumlarına ‘eşi benzeri görülmemiş bir güçle’ saldırdığını duyurdu. İsrail Dışişleri Bakanı, dijital ortamda manipüle edilmiş izlenimi veren bir video yayınlayarak, saldırının İran İslam Cumhuriyeti’nin sivillere yönelik eylemlerine karşı bir yanıt olduğunu iddia etti. İsrail ordusu, Evin Cezaevi’nin ‘rejim düşmanlarının’ tutuklanıp işkence gördüğü ve İsrail’e karşı istihbarat operasyonlarının gerçekleştirildiği bir yer olduğunu iddia ederek saldırıyı doğruladı. Uluslararası insani hukuka göre, ajanlıkla suçlanan tutukluların veya istihbarat ajanlarının bir hapishanede bulunması meşru askeri hedef teşkil etmez. Uluslararası insani hukuka göre, hapishaneler ve gözaltı merkezleri sivil yerler olarak kabul edilir ve Evin Cezaevi’nin meşru askeri saldırıların hedefi olmasını gerektiren hiçbir güvenlilir bir kanıt yoktur.”
Rapora dair yanıt yok
Uluslararası Af Örgütü Raporu’nda ayrıca şu ifadeler yer aldı: “Uluslararası Af Örgütü’nün dokümantasyon laboratuvarı, saldırılardan önce ve sonra uydu görüntülerini analiz etti ve 22 görüntü ile 59 fotoğrafı doğruladı. Bu belgeler, Evin Cezaevi’nin güney, orta ve kuzey kesimlerinde kapsamlı hasar ve yıkım olduğunu gösteriyor. Uluslararası Af Örgütü, İsrail ve İran İslam Cumhuriyeti yetkililerinin açıklamalarını inceledi ve 7 tutuklu yakını, olaya tanık olan cezaevine yakın bir kişi, yaşamını yitirenleri bildiren 2 kaynak, 2 gazeteci ve aralarında siyasi muhalifler ve insan hakları savunucularının da bulunduğu 11 eski tutsak da dahil olmak üzere İran içinde ve dışında 23 kişiyle görüştü."
Örgüt raporunda, saldırılardan birkaç saat sonra tutsakların aileleriyle yaptıkları telefon görüşmelerinin ses kayıtlarına erişebildiğini bildirdi. Uluslararası Af Örgütü açıklamasında, saldırıyla ilgili soruları 3 Temmuz’da İsrail Savunma Bakanlığı’na gönderdiğini, ancak bu raporun yayınlandığı tarih itibarıyla henüz bir yanıt alamadığını belirtti.