
10 Ekim katliamında yaşamını yitirenlere söz verildi: Yılmayacağız
- 13:28 10 Ekim 2018
- Güncel
HABER MERKEZİ - Ankara Katliamı’nda yaşamını yitiren 103 kişi, birçok kentte anıldı. Anmada, “Gerçek katiller ortaya çıkarılıncaya ve gerçek adalet yerini buluncaya kadar durup dinlenmeyeceğiz, geri çekilmeyeceğiz, yılmayacağız” sözü verildi.
10 Ekim Ankara Katliamı’nda yaşamını yitiren 103 kişi, birçok kentte yapılan anma etkinlikleriyle anıldı. Adana’da “Barışa Yürüyenler Ulu Orta Vuruldular” yazılı pankartı ve yaşamını yitirenlerin fotoğraflarının açıldığı basın açıklaması saygı duruşu ile başladı. “Katil IŞİD iş birlikçi AKP” , “10 Ekimi unutma, unutturma” sloganlarının atıldığı açıklamada polisin aldığı güvenlik önlemleri dikkat çekti. DİSK, KESK, TMMOB, Adana Barosu ve Adana Tabip Odası adına basın metnini KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü İrfan Doğan okudu. Yapılan açıklamada, katliamdan bugüne siyasi iktidarın ve idarecilerin takındıkları tavırdan kaynaklı yargı sürecinin öfkelerini büyüttüğünü belirtildi.
‘Kuşkumuz büyüdü’
Açıklamada, “Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi 3 Ağustos günü 10 Ekim Ankara katliamı davasında kararını açıkladı. Yargı süreci hızla bitirilmek istendi. Yargının tutumu ve açıklanan karar katliamın gerçek faillerinin kimler olduğuna dair kuşkumuzu daha da büyüttü. Katliamın tüm sorumluları yargılanana ve hak ettikleri cezayı alana kadar öfkemizi diri tutacağız. Katliamın unutturulmasana izin vermeyeceğiz. Arkadaşlarımızın hesabını soracağız” diye kaydedildi.
Basın açıklaması sloganlarla son buldu.
İzmir
10 Ekim Katliamı’nın 3’üncü yıldönümü İzmir’de yapılan açıklamayla protesto edildi. İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri'nin çağrısıyla Alsancak Kıbrıs Şehitleri Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde bir araya gelen grup, katliamda yaşamını yitirenleri andı. Yaşamını yitirenlerin fotoğraflarının taşındığı açıklamada, "10 Ekim'i Unutmayacağız, Unutturmayacağız" pankartı açıldı. "Onlara sözümüz barış olacak" ve "Adalet halkların elleriyle gelecek" dövizlerini taşıyan grup, "Faşizme ölüm halka hürriyet", "Barış şehitleri ölümsüzdür" ve "Katil ISİD, işbirlikçi AKP" sloganları attı.
Açıklamaya, HDP Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, CHP ve HDP yöneticilerinin yanı sıra çok sayıda demokratik kitle örgütü temsilcisi ve çok sayıda siyasi parti temsilcisi katıldı. Yapılan saygı duruşunun ardından katliamda yaşamını yitirenlerin isimleri tek tek okundu. Daha sonra konuşan 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği Başkanı Mustafa Özdal, "Bizler katillerimizi tanıyoruz. Bu katliamın failleri yargılanıncaya kadar adalet arayışımızı sürdüreceğiz. Bütün failleri yargılanıncaya kadar gerçek adalet sağlanıncaya kadar mücadele edeceğiz. Bu katliamda şehitler veren İzmir’de bir barış anıtının olmaması da bir ayıp” dedi.
‘Kastı olan kamu görevlileri yargılanmadı’
Ardından DİSK Ege Bölge temsilcisi Memiş Sarı tarafından okunan açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Davanın birkaç tetikçinin, yardım ve yataklı edenlerin çeşitli cezalarla sonuçlandırılması üzerine kurgulandığı anlaşılmaktadır. Karar da buna uygun olarak verilmiştir. Mülkiye müfettişlerinin hazırladığı raporda adeta katillere Ankara’ya kadar bir koridor açıldığı anlaşılmasına rağmen Mahkeme heyeti raporu ciddiye almadığı gibi avukatlarımızın ısrarlı talebine rağmen raporda kastı/ihmali yazılı olan kamu görevlilerini ne sanık olarak yargılamış, ne de tanık olarak dinlemiştir.”
‘Davanın henüz başındayız’
7 Haziran-1 Kasım 2015 sürecinde arka arkaya patlayan bombaların ve yaşanan katliamların “ya biz ya kaos” tehdidi ile ilişkisi sorgulanmadığı sürece gerçek faillerin ortaya çıkarılamayacağı belirtilen açıklamada, “Katillere adeta koridor açan, yol kontrollerini kaldıran, saldırı olacağı istihbaratını tertip komitesinden gizleyenler, patlamaların ardından birçok kişinin yaşamını yitirmesine neden olan gaz sıkma emri verenler, ambulansların geç gelmesinin sorumlusu olanlar, güvenlik tedbiri almayanlar yargılanmadıkça gerçek adalet mücadelemiz sürecektir. Katliamın IŞİD tarafından gerçekleştirildiğini söyleyen mahkeme kararı sonrası hala koltuklarında oturmaya devam ediyorlarsa dava dosyasının daha başındayız demektir” denildi.
İstanbul
10 Ekim Ankara Katliamı’nda yaşamını yitiren 103 kişi, İstanbul’da mezarları başında anıldı. Katliamda yaşamını yitiren Dicle Deli (17) Zeytinburnu Merkezefendi Mezarlığı’nda bulunan mezarı başında anıldı. Polis mezarlığın etrafını ablukaya aldı. Burada konuşan Dicle’nin babası Faik Deli, akan kanı durdurmak ve var olan zulmü bitirmek için “Barış hemen şimdi” şiarıyla kızı Dicle’yle birlikte Ankara’ya gittiklerini hatırlattı. Faik, “Dicle küçücük bedeninde kocaman bir yürek taşıyordu. Bu ülkeye karşı sorumlulukları vardı. Küçücük bedeninde taşıdığı sorumlulukla oradaydı. Fakat barıştan, insan haklarından korkan caniler o alanda DAİŞ barbarlarının gelip o bombaları patlatmalarına izin verdiler. Alanı kendi elleriyle açtılar. Bunu mahkeme ve yargılama sürecinde net gördük. Sabahleyin çocuğumuzun anmasına gelirken aracımızı park edeceğimiz yere kadar müdahale ediyorlar. Ama DAİŞ katillerinin o alana ellerini, kollarını sallayarak 2 bin kilometreden bombalarla gelmelerini göremiyorlar, engellemiyorlar” diye belirtti.
‘Bu ülkeye demokrasiyi birlikte getirebiliriz’
2015’ten bu yana devam eden yargılama sürecine değinen Faik, dava kapsamında tek bir kamu görevlisi, bakan, genel müdürlüğün hukuk karşısına çıkmadığını kaydetti. Ankara Gar’da yapılmak istenen anmaya ailelerin dışında kimsenin alınmadığına tepki gösteren Faik, “Bu devlet bu olayı kamuoyunun gözünden kaçırmaya, unutturmaya ve sıradanlaştırmaya çalışıyor. Ama biz bunun peşini bırakmayacağız. Biz bu olayın küllenip gitmesine izin vermeyeceğiz. Kaybettiklerimizden sonra kaybedeceğimiz bir şey kalmadı. Ama kazanacağımız çok şey var. Bu ülkeye demokrasiyi birlikte getirebiliriz” dedi.
Daha sonra Dicle’nin arkadaşları, Adnan Yücel’in “Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek” şiirini okudu. Buradaki anma Dicle’nin mezarı başına karanfillerin bırakılmasıyla sonlandı.
‘Amacımıza ulaşana dek mücadele vereceğiz’
Katliamda yaşamını yitiren Vahdettin Ozğan, Ahmet Katurlu, Cemal Avşar, Azize Onat ve Selim Örs Çekmeköy Ihlamurkuyu’nda bulunan mezarları başında anıldı. Anmaya Halkların Demokratik Partisi (HDP) yöneticilerinin yanı sıra çok sayıda kişi katıldı. Anmada konuşan HDP Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Mustafa Avcı, “Diyarbakır’da 100’ü aşkın arkadaşımız gözaltına alındı. Hepsi legal alanda barış ve demokrasi için mücadele eden arkadaşlarımızdı. İçerde olan vekillerimiz ve başkanlarımızda bu sebeplerden alındılar. Barış demokrasi ve kardeşlik gerçekleşinceye kadar mücadele devam edecektir. Bedel ödemekse bedel ödüyoruz. Ve burada onlara söz veriyoruz. Amacımıza ulaşana dek elimizden gelen mücadeleyi vereceğiz. Rahat uyuyun” diye konuştu.
Yaşamını yitirenler ayrıca Karacahmet, Çekmeköy, Gazi ve Kanarya Mezarlığındaki mezarlıklarında da anıldılar.
İHD İstanbul Şubesi
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi de, 10 Ekim Ankara Katliamı’nda yaşamını yitirenler için İstanbul’da bulunan Çağlayan Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamaya, HDP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri ve çok sayıda yurttaş katıldı. Açıklamanın yapıldığı alanda katliamda hayatını kaybedenlerin fotoğraflarının yer aldığı “Unutmadık unutturmayacağız” yazılı pankart serilerek, karanfiller bırakıldı. Katılanlar adına açıklamayı Gülseren okudu.
‘Göstere göstere gelen ama engellenemeyen bir katliam’
Gülseren, 10 Ekim 2015 tarihinde, barış isteyen insanların, DAİŞ üyesi oldukları, bağlantıları ve kimlikleri emniyet/istihbarat tarafından bilinen iki canlı bomba ile gerçekleştirilen katliamda yaşamlarını yitirdiklerini hatırlattı. Gülseren, “Göstere göstere gelen ama engellenmeyen bir katliama maruz kaldık. Katliamı seyreden emniyet güçleri yaralılara müdahaleyi geciktirdi, yardım etmek isteyenleri gaz sıkarak engelledi. 103 kişinin öldüğü, 391’i ağır 500’e yakın kişinin yaralandığı ve orada olan olmayan binlerce kişinin etkilendiği 10 Ekim Ankara Katliamı, kara bir sayfa olarak tarihe eklendi” diye konuştu.
‘Buradayız ve taleplerimizin arkasındayız’
Katliamın üzerinden üç yıl geçtiğini belirten Gülseren, halktan gelen emek, barış ve demokrasi talebini yok etmeyi amaçlayan bu katliamın amacına ulaşamadığını ancak arkasında büyük bir acı bıraktığını söyledi. Bu katliamının amacına ulaşamama nedenin ise emekçiler, barış isteyenler, demokrasi isteyenler olduğunu dile getiren Gülseren, “Cumartesi Anneleri, gazeteciler, siyasetçiler, sanatçılar, yazarlar, akademisyenler, 3. Havalimanı işçileri ve tüm emek mücadelesi verenler, insan hakları savunucuları, özetle toplumun tüm emek barış ve demokrasi diyenler olarak baskı altındayız. Davalarla, tutuklamalarla susturulmaya çalışılıyoruz. Ama buradayız ve taleplerimizin arkasındayız” ifadelerini kullandı.
Gülseren son olarak katliamda yaşamlarını yitirenleri anarak, “Söz veriyoruz, tüm suçlular yargı önünde hesap verinceye kadar bu davanın peşini bırakmayacağız. Emek, barış ve demokrasi için mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz. Unutmadık unutturmayacağız“ dedi.
Hatay
İHD İskenderun Şubesi, Ankara Katliamı'nda yaşamını yitirenleri andı. İskenderun eski bit pazarında düzenlenen eylemde, yaşamını yitirenlerin fotoğrafları taşındı. İHD İskenderun Şube Başkanı Coşkun Selçuk, “Kamu görevlilerinin 10 Ekim katliamındaki sorumluluğu apaçık ortadadır ve bu durum mahkeme tarafından tespit edilene kadar davanın takipçisi olacağımız bilinmelidir” diye konuştu.
Urfa
Ankara Gar Katliamı'nda yaşamını yitiren Yılmas Elmascan Suruç ilçe mezarlığında, Nilgün ve Sidar Çevik ise ilçeye bağlı Küçük Sergen (Midêba Biçuk) mahalle mezarlığındaki mezarları başında HDP ve DBP'liler tarafından anıldı. Mezarlıkta kısa bir açıklama yapan HDP Urfa Milletvekili Ayşe Sürücü, Diyarbakır ve Suruç katliamlarının faillerinin açığa çıkarılmamasının Ankara katliamının yaşanmasına neden olduğunu dile getirdi.
HDP Urfa il binasında da, katliamda yaşamını yitirenler HDP, TJA ve DBP'liler tarafından yapılan açıklamayla anıldı. Açıklamaya çok sayıda yurttaşın yanı sıra HDP PM Üyeleri İzzet Karadağ ve Hidayet Enmek de katıldı. Saygı duruşundan sonra açıklama yapan DBP İl Eşbaşkanı Sema Aişeoğlu, ayrım gözetmeksizin, eşit haklar çerçevesinde barışı ve yaşamı savunmaya devam edeceklerini belirterek, "Bizleri korkutmaya, yıldırmaya, sindirmeye çalışanlar, ne kadar saldırırlarsa saldırsınlar yılmayacağız. 10 Ekim Katliamı’nda kaybettiğimiz canlarımıza sözümüzdür" dedi.