
Binler barışı haykırıyor: Tecrit sona ererse savaş da sona erer
- 18:00 2 Eylül 2018
- Güncel
İSTANBUL - Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda düzenlenen Barış mitinginde konuşan HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, savaşın PKK Lideri Abdullah Öcalan’a uygulanan tecritle doğrudan ilgisinin olduğunu belirterek, “Tecride karşı çıkmak savaşa karşı çıkmaktır. Tecrit sona ererse savaş da sona erer” dedi.
Bakırköy Özgürlük Meydanı'nda , "Barış tecrit edilemez" sloganıyla 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla düzenlenen ortak miting, binlerce kişinin katılımı, barış ve direniş mesajlarıyla devam ediyor. Özgürlük, demokrasi ve barış mücadelesinde yaşamını yitirenler için yapılan saygı duruşunun ardından tertip komitesi adına açılış konuşması yapıldı. Ardından Cumartesi Anneleri adına Hanım Tosun, Barış Anneleri adına Bedia Gökdeniz, Suruç Aileleri adına Murat Budak, Gezi Aileleri adına ise Volkan Kesanbilici birer konuşma yaptı. İlk olarak söz alan Hanım, Kürtçe olarak yaptığı konuşmasında, barışı savunmaya devam edeceklerini belirtirken, Bedia Gökdeniz de, “Alana girerken elimizde ‘Savaşa geçit vermeyeceğiz?’ Yazılı pankart vardı. Polis, ‘Türkiye’de savaş mı? Var’ diye sordu. Türkiye’de savaş olmasa çocuklarımız ölür mü? Savaş olmasa, ormanlarımız yakılır mı? Önderliğimiz hapiste olur mu? Savaş olduğu için bütün bunlar oluyor. Biz, barış istiyoruz. Savaş bitene kadar mücadele edeceğiz. Mutlaka barış kazanacak” dedi.
‘Acılarımızı ayrıştıranlar barışın düşmanıdır’
Daha sonra Suruç Aileleri’nden Murat Budak kısa bir konuşma yaptı. Murat, konuşmasında, dünyada halkların barış umudunu yenecek hiçbir silahın üretilmediğini belirtti. Son olarak Gezi Şehitleri Aileleri ve Gazileri adına konuşan Volkan Kesanbilici, “Hep birlikte tüm alanlarımızı özgürleştireceğimizi umuyoruz. Burada olmak çok önemli. Bizim acılarımızı ayrıştırmaya çalışanlar var. Onlar aynı zamanda barışın da düşmanlarıdır. Bizim acılarımızı ayrıştıranlar bizim düşmanımızdır, barışın düşmanıdır” vurgusu yaptı.
Kadınlar öz savunmada bulundu
Daha sonra Grup Vardiya, Kürtçe ve Türkçe ezgilerini seslendirdi. Vardiya şarkılarını seslendirdiği sırada kitlenin içindeki bir erkek, bir kadını tacize maruz bıraktı. Olayın fark edilmesi üzerine kadınlar erkeğe karşı özsavunma haklarını kullandı. Fail erkek daha sonra gözaltına alındı.
‘Diz çökmeyeceğiz’
Daha sonra sahneye Zeytinburnu Belediyesi’ndeki işine dönmek için direnen Kenan Gündördü konuştu. Kenan, “Ey iktidar bu meydandan gelen sese kulak verin. Bugün KHK’larla muhalifleri susturmaya çalışanlara sesleniyoruz. Sizden korkmuyoruz. Size diz çökmeyeceğiz. Çökmedik, çökmeyeceğiz” dedi. “Biz korkmuyoruz” diyerek sözlerine devam eden Kenan, burjuvazinin korktuğunu belirterek, “Biz de ona göre yaşayacağız” mesajı verdi.
‘Barış mücadelesini sahiplenelim’
Daha sonra HDK Eş Sözcüsü Prof. Dr.Onur Hamzaoğlu konuştu. Sözlerine alanda bulunanları selamlayarak başlayan Onur, 1 Eylül’ün neden başladığını, anlattı. Barış Günü’nün Birleşmiş Milletler tarafından 2 kez değiştirildiğini belirten Onur, “Barışa halklar sahip çıkacak. Barış, bilgisayar oyunu değildir. Barış bizim çabamızla geçecek. Tek bir gün savaş olmasa da dünya bakın neler olacak? Bir gün silahları susturabilsek 2 bin 400 insanın sakat kalmasına engel olacağız savaş nedeni ile. Binlerce insanın evlerinden göç etmesini engelleyeceğiz. Savaş böyle bir şey. Bu nedenle savaş tam tamlarını durduramıyoruz. Barış talebi mücadelesi, savaş karşıtlığı 21’inci yüzyıl insanının bir niteliği, insan olmanın bir özelliğidir” dedi.
‘Barış emek istiyor’
Sınırların halkları birbirinden ayırdığını belirten Onur, Suriye savaşına biran önce son verilmesi gerektiğini belirtti. Biran önce oradaki savaşın sona erdirilmesi için söz söylemek gerektiğini söyleyen Onur, “Oradaki barışı da bizler ortak mücadele ile almalıyız” dedi. Savaşın sadece silahla değil, eşitlilikle de alakalı olduğunu belirten Onur, “herkes kendi cinsiyet, inancı ve etnik kökeni ile birbirinden bir adım geri kalmadan, eşitlik içinde yaşadığında bu topraklara barış gelecek. Toplumsal barış için de mücadele bizlerin bir görevidir. Barış emek istiyor” diye konuştu. “Cumartesi Anneleri’ne, Barış Anneleri’ne verilen sözler tutulmadan bu topraklara barış gelmeyecek” diyen Onur, “Kadınlarımız barışı doğuracak” dedi.
‘Asla boyun eğmeyeceğiz’
Onur’un ardından HDP Eş Genel Bakanı Sezai Temelli konuştu. “Merhaba, kadınlar, gençler, yoldaşlarım” diyerek sözlerine başlayan Sezai, “Dünya 1 Eylül Barış Gününüz kutlu olsun. Dün Amed’deydim. Size Botan’dan, selamlar getirdim, direniş getirdim” dedi. 1 Eylül’ün Nazi Almanyası’nın Polonya’yı işgal günü olduğunu söyleyen Sezai, o yıldan beri barış mücadelesi sürdüğünü belirtti. Sezai, barış mücadelesinin Kürdistan’da da Türkiye’de de devam ettiğini belirterek, “Dost ve düşman herkes bilsin ki mutlaka kazanacağız” dedi. Bu ceberut rejimin çaresizlikten ne yapacağını bilmediğini söyleyen Sezai, “Sanıyrolar ki annelerimizin alanlarını işgal ederek bu mücadeleyi durduracak. Selam olsun annelerimizin mücadelesine” ifadelerini kullandı. Cumartesi Anneleri’nin ve Barış Anneleri’nin mücadelenin tam da kendisi olduğunu söyleyen Sezai, “Amed’den Cumartesi Meydanı’na selam olsun. Barış emektir, sevgidir. Gelecektir. Bizim emeğimizi, sevgimizi çalmak istiyorlar. Vermeyeceğiz. Dün Vedat Aydınlar, Ape Msualar, Sakine Cansızlar bu mücadeleye sahip çıktı, bugün biz sahip çıkacağız. Asla boyun eğmeyeceğiz. Diz çökmeyeceğiz. Bunu da böyle bilsinler” ifadelerini kullandı.
‘Kararlı mücadelemiz sürecek’
1 Eylül’de savaştan ve baskıdan konuşulduğunu sözlerine ekleyen Sezai, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride değindi. Sezai, sözlerini şöyle sürdürdü: “Savaş tecritle başladı. Bu tecride son verdiğimiz gün bu savaşa da son vereceğiz. Sayın Öcalan’a uygulanan tecrit savaşın da başlangıcıdır. Türkiye iki fotoğrafa bakmalı. Birincisi Sayın Öcalan’ın başlattığı çözüm dönemidir. İkinci fotoğraf ise Suruç’ta başlatılan savaş dönemidir. Bu iki fotoğrafa iyi bakın. Ya savaş ya barış. Biz barış diyoruz. O nedenle bu tecride son verilmesini istiyoruz. Tecrit sürdüğü sürece tüm yaşam kuşatılacak. Savaş aşımızı, işimizi, çocuklarımızı çalıyor. Buna dur deme zamanıdır. Tecride karşı çıkmak savaşa karşı çıkmaktır. Hak gaspına karşı çıkmaktır.”
Tutsaklara selam
Tutsak siyasetçileri hatırlatan Sezai, “ Binlerce yoldaşımız savaşa karşı çıktıkları için bugün tutsaklar. Siyasi tutsaklar, onurumuzdur, yoldaşımızdır. Siyasi tutsaklar özgür kalana kadar hiçbirimiz özgür değiliz. Buradan selamlarımızı, Edirne’ye Selahattin Demirtaş’a, Figen Yüksekdağ’a, Gultan Kışanak’a, Sebahat Tuncel’e iletiyoruz. Onlar serbest kalana kadar bu mücadeleyi bırakmayacağız. Bu bizim boynumuzun borcudur” dedi.
‘Bunun adı faşizm’
Hasta tutsakların durumuna da değinen Sezai, Koçer Özdal’ı hatırlatarak, “İktidar hasta tutsaklar üzerinden intikam alıyor. Bu insanların sağlığına kavuşması için elimizden geleni yapmak da bizim boynumuzun borcu olsun. O kadar gözleri şiddetten kanlanmış ki artık cenazelere bile saldırıyorlar. İnsanların cenazelerini istedikleri defin etmesine izin vermiyorlar. Bunun adı faşizmdir” diye konuştu.
‘Omuz omuza verelim’
Efrîn’deki savaş politikalarının Türkiye’nin farklı bölgelerinde halkları bulduğunu söyleyen Sezai, barışı inşa etmenin ortak yaşamda yan yana yaşamayı savunmak olduğunu belirtti. İktidarın halk sağlığını düşünmediğini belirten Sezai, son olarak şunları söyledi: “Gelin yan yana duralım. Gelin omuz omuza verelim. Gelin sokağımıza, iş yerimize sahip çıkalım. Biz aramızdaki nefret tohumlarını söküp attıkça, biz önyargıları yıktıkça bunun önüne kim durabilir? Hangi iktidar bunun önünde durabilir. Gelin yerel seçimler bu işin ikinci turu olsun.”
Sezai, “Barışın elçisi İmralı’dadır”, “Siyasi tutsaklar onurumuzdur” sloganları ile eşliğinde konuşmasını sonlandırırken, miting türküler ile devam ediyor.