'Barışı kökleşmiş bir ağaç haline getireceğiz'

  • 20:34 1 Eylül 2018
  • Güncel
İZMİR - Emek ve Demokrasi Güçleri, savaşın emperyalizmin sömürü ilişkilerini sürdürmek için çıkarıldığı vurgusunu yaparken, barışı kökleşmiş bir ağaç haline getirme sözü verildi.
 
İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü için Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya CHP ve HDP'li yöneticiler, demokratik kitle örgütleri, ve çok sayıda yurttaş katıldı. Açıklamayı İzmir İl Koordinasyon Kurulu Dönem Sözcüsü Melih Yalçın yaptı. Yannis Ritsos'un şiirinden bir parça olan "Çocuğun gördüğü düştür barış/ Ananın gördüğü düştür barış/ Ağaçlar altında sevdalıların gördüğü düştür barış …" yazılı pankartın taşındığı basın açıklamasında "Savaş değil eğitime bütçe", "İş aş özgürlük istiyoruz" ve "Barış hemen şimdi" sloganları atıldı.
 
'Barış uğruna mücadele edilmesi gereken politik bir mücadeledir'
 
Melih, barış uğruna mücadele edilmesi gerektiğini ifade ederek, "AKP için 'barış'; muhaliflerin ses çıkaramadığı, 6 milyon oy almış bir parti eş başkanının, muhalefet milletvekillerinin hapse atılabildiği, Cumartesi Anneleri'nin 700 hafta sürdürdükleri çocuklarını arama eylemine polis saldırısının doğal karşılandığı; bir oy daha fazla alabilmek için dinci gericiliğin sosyal yaşamın her yanını kapladığı; halklar arasında gerilim ve düşmanlık tohumlarının ekilmeye çalışıldığı; ekonomik kriz karşısında yandaş şirketlerin borçları yapılandırma adı altında kamunun sırtına yıkılırken, işini isteyenlerin sokağa atıldığı, yasal hak olan grevlerinin ertelendiği, yasaklandığı; 'geçinemiyoruz' diyenlerin terörist, vatan haini olarak ilan edildiği bir ortamın hâkim kılınmasıdır. AKP iktidarı için 'Barış'; milyonlarca emekçi ve muhalifin kendileri için yaratılan yeryüzü cehennemine ses çıkarmadan boyun eğmesi, iktidarla bu koşullarda uyum içinde yaşamasıdır" ifadelerini kullandı.
 
'Savaş sömürü ilişkilerinin sürdürülmesi içindir'
 
Barışın başta Ortadoğu olmak üzere dünyanın her bölgesinde sömürü ilişkilerini sürdürmek anlamına geldiğini kaydeden Melih, "ABD ve emperyalizm için 'Barış'; yüz milyonlarca yoksulun kaderine razı edildiği, emperyalizm işbirlikçisi yerel iktidarlar aracılığıyla sömürü düzeninin devam ettirilmesidir. Oysa, emekçiler için, kadınlar için, ezilen halklar için 'Barış'; emeğinin karşılığını alabilmektir. Halkların eşit ve özgür birlikteliğinin sağlandığı, demokratik taleplerinin karşılandığı bir toplumsal mutabakattır. Halkların kardeşliğidir. Sadece bugünü değil geleceği de savunan ekolojik bir yaşamı hakim kılmaktır. Ötekileştirmenin ortadan kalkmasıdır. Derelerin özgür akmasıdır. Kadın-erkek eşitliğidir. Çocuğun da hakları var diyebilmektir. Türcülüğü reddetmektir. Göçmenleri düşman görmemek, dayanışmayı büyütmektir" diye konuştu. 
 
Her şeye rağmen barışı savunmaya kararlı olduklarını söyleyen Melih savaşlarda, çatışmalarda yitirilen milyonlarca insanın anısı önünde saygıyla eğilerek emekçilerin ve ezilen halkların kendi hakları için yürüttükleri mücadelenin en temel başlığının 'barış' olduğunun altını çizdi. Melih, "Örgütlü ve kararlı bir mücadele ile barışı bu topraklarda kökleşmiş bir ağaç haline getireceğimize söz veriyoruz" dedi.