Kadın Savunması'ndan 10 maddelik çözüm önerisi
- 16:51 7 Temmuz 2018
- Güncel
İSTANBUL - Beşiktaş'taki Kartal Meydanı'nda çocuklara yönelik cinsel istismarları, iktidarın önerisi "hadım" ve "idamı" protesto eden Kadın Savunması üyesi kadınlar, 10 maddelik çözüm önerisi sundu.
Kadın Savunması'na üye kadınlar, çocuğa yönelik cinsel istismarın önlenmesinde iktidarın önerdiği "hadım" ve "idam" önerilerinin bir çözüm olmadığını belirterek, AKP'nin politikalarını Beşiktaş Meydanı'nda düzenledikleri basın açıklaması ile protesto etti. "İdamla, hadımla olmaz çocuğun üstün yararını gözeten yasalar yapılsın" yazılı pankart açan kadınlar, "İstismara sessiz kalma suça ortak olma" sloganlarını attı. Grup adına açıklamayı Kadın Savunması'ndan Sena Çenkoğlu okudu. Sena, Ensar Vakfı'nda yaşanan istismar, Aladağ'da kız çocuklarının yanarak yaşamlarını yitirmesinin ve 'Çocuklarınıza çığlık atmayı öğretin' diyen Aile Bakanlığı'nın ardından Türkiye'nin çocuklar için güvensiz bir yer haline dönüştüğünü kaydetti.
'Son 9 yılda 104 bin 531 çocuk kayıplara karıştı'
Sena, sadece Haziran ayında 24 çocuğun istismara uğradığını, Türkiye'nin kayıp çocukları adlı raporuna göre Türkiye'de son 9 yılda 104 bin 531 çocuğun kayıp olarak kayıtlara geçtiğini vurguladı. AKP iktidarının tüm bunların karşısında önerdiği idam, hadım gibi çözümlerin sadece olayı hastalık gibi göstermeye yaradığına değinen Sena, idam ve hadım söylemlerinin çocukları değil toplumsal çürüme ortamını yaratan iktidarı korumayı amaçladığına dikkat çekti.
'Hadım ve idam istismarın kaynağını ortadan kaldırmayacak'
Hadım veya idamın istismarın kaynağını ortadan kaldırmadığını ifade eden Sena, cinsel istismarın, bir cinsel dürtü ürünü değil, kendinden güçsüz olan üzerinde kurulan bir tahakküm yöntemi olduğunu söyledi. Hadım gibi cinsel dürtünün ilaçla baskılanması uygulamasının şiddeti, istismarı, tecavüzü bitiremeyeceğini söyleyen Sena, aksine bu yöntemlerin, suçu örtbas edeceğini belirtti.
Kadın Savunması olarak cinsel istismarla mücadele için 10 adım önerdiklerini belirten Sena, o maddeleri şöyle sıraladı:
*Şiddet suçlarını salt bir eylem olarak kabul etmek doğru değildir. Çünkü cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar, şiddet uygulamasının ve başkası üzerinde iktidar ve güç kullanımının göstergesidir. Cinsel suçların faili her bireyin ruhsal bozukluğu olduğu (hasta, deli vb) varsayımı doğru değildir. Cinsel şiddet suçunu işleyen her failin ruhsal bozukluğu olduğu varsayımı, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçların toplumsal ve ideolojik boyutunun göz ardı edilmesine sebep olur ve bu sorunun sağlıklı bir biçimde çözülebilmesini engeller.
*Ruhsal rahatsızlığı olan kişilerin cinsel dokunulmazlığa dönük bir suç işlemesi halinde ise tıbbi uygulamanın ne olacağı ve nasıl olacağı insan hakları, hekimliğin evrensel değerleri ve tıbbın bilimsel değerleriyle olmalıdır.
*Hadım ve idam gibi popüler tartışmaların cinsel suçları önleyici bir yönü yoktur. Bu tartışmalar sadece suç işlendikten sonrasına yönelik üstelik sağlıksız tartışmalardır.
*Cinsel istismar suçlarını önleyici politikalar şarttır. Bu yüzden çocukla teması olan tüm kesimlere (öğretmen, servis şoförü, okul personeli, aile vb) dönük farkındalık çalışmaları yürütülmelidir.
*Cinsiyet eşitliği, üreme ve cinsel sağlık dersleri eğitim müfredatında yer almalıdır.
*Mağdura ve faile yönelik veri ve kayıt sistemleri oluşturulmalıdır. Mağdurun ikinci ve daha fazla kez mağdur edilmesini önlemek amacıyla Çocuk İzleme Merkezleri, Adli Görüşme Odaları ve Çocuk Koruma Merkezlerinin sayısı arttırılmalıdır.
*Çocuk istismarının engellenebilmesinin yollarından biri kadın ve çocuk hakları konusunda çalışan örgütler, dernekler, barolar ve uzmanların görüşünün alınmasıdır.
*Cinsel istismarın engellenmesi ve koruyucu-önleyici politikaların üretilmesi kadınların eşitlik mücadelesi ve dayanışması ile mümkün hale gelir.
Sıralanan çözüm önerilerinin ardından eylem, sloganlar eşliğinde sona erdi.