Babası ve kardeşinin akıbetini soran Feryal: 3 kuşaktır adaleti arıyoruz

  • 13:34 7 Temmuz 2018
  • Güncel
İSTANBUL - Cumartesi Anneleri eyleminin 693'üncü haftasında Feryal Çelik, 1994 yılında "faili meçhul" bir şekilde kaybettirilen babası İbrahim Çelik ve kardeşi Edip Çelik için gönderdiği mektupta, "Ben bir cumartesi çocuğuyum, her cumartesi, 'babam nerede?' diyerek Galatasaray'dayım. Ben bir cumartesi kardeşiyim her cumartesi 'Kardeşim nerede?' diyerek Galatasaray'dayım" dedi.
 
Cumartesi Anneleri, kayıpların akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle eylemlerinin 693'üncü haftasında da Galatasaray Meydanı'nda bir araya geldi. Eylemde üzerine beyaz tülbent ile karanfiller bırakılan, "Failler belli, kayıplar derede" yazılı pankart açılarak,  gözaltında kaybedilenlerin fotoğrafları taşındı. Eyleme, felç olan yönetmen Çayan Demirel'in tekerlekli sandalye ile katılması dikkat çekti. Bu haftaki eylemde, Batman'da 1994 yılında Hizbullah tarafından kaçırılan 19 yaşındaki Edip Çelik ve babası İbrahim Çelik'in soruşturmasının etkin bir şekilde yürütülmediği ve faillerin yargı önüne çıkartılmadığına işaret edildi. 
 
Eylemde, Feryal Çelik'in babası İbrahim ve kardeşi Edip için gönderdiği mektup okundu. Cumartesi Anneleri'nden Maside Ocak'ın okuduğu mektupta Feryal, "Ben bir cumartesi çocuğuyum, her cumartesi, 'babam nerede?' diyerek Galatasaray'dayım. Ben bir cumartesi kardeşiyim her cumartesi 'Kardeşim nerede?' diyerek Galatasaray'dayım" diye seslendi. 
 
Feryal mektubunun devamında babası ve kardeşinin gözleri önünde yüzleri maskeli kişiler tarafından kaçırıldığını dile getirerek, şu ifadelere yer verdi: 
 
"Babam da kardeşim de işlerinde güçlerinde insanlardı. Hiçbir suçları yoktu. Kürt olmalarını suç saydılar. 24 yıldır feryat ediyoruz duyan yok. Her yere gittik ama sonuç alamıyoruz. Babamı, kardeşimi aradığımızı söylediğimizde karakoldakiler bizimle alay ettiler. 'Buraya bir daha gelmeyin' dediler. 24 yıl geçti ama hiçbir şey çıkmadı ortaya.
 
3 kuşaktır kayıplarımızı ve adaleti arıyoruz
 
Babamın ve kardeşimin izini önce annem aradı, sonra ben aradım, simdi benim kızlarım arıyor. Bizim ailenin kadınları 3 kuşaktır kayıplarımızı ve adaleti arıyoruz. Babamın ve kardeşimin mezarını istiyoruz. Adalet istiyoruz, barış istiyoruz. Bunları istemek bizim hakkımız değil mi? Biz hakları olan vatandaşlar değil miyiz? Babamı ve kardeşimi aramaktan asla vazgeçmeyeceğiz."
 
'693 haftadır Galatasaray'dayız'
 
Mektubun okunmasının ardından haftanın açıklamasını İnsan Hakları Derneği'nden Cumartesi İnsanı Hatice Onaran okudu. "Edip Çelik ve İbrahim Çelik'in akıbeti açıklansın" diyerek sözlerine başlayan Hatice, baskı rejimlerinin farklı düşüneni ezen yöntemler izlediğini hatırlattı. Hatice, bu rejimlerin ürettiği cezasızlık ve unutma kültürünün toplumun hakikatle bağını kesintiye uğrattığına dikkat çekerek, "Bu gerçekten hareketle topraklarımızda yaşanan insanlığa karşı suçların en acımasızı olan gözaltında kaybetmelerin unutulmasını engellemek, hakikatle bağımızı korumak ve geçmişle hesaplaşmadan demokratik ve barışçıl bir toplum olamayacağımızı kamuoyuna anlatmak için 693 haftadır Galatasaray'dayız" dedi. 
 
'Hizbullahçılar hiçbir engel ile karşılaşmadı'
 
"Bu hafta Batman'da Hizbullah tarafından evlerinden alınarak kaybedilen bir baba oğlun inkar ve cezasızlıkla karanlıkta bırakılan akıbetlerini sormak için buluştuk" diyerek sözlerini sürdüren Hatice, "90'lı yıllarda Batman, özel harp stratejisi temelinde faaliyet gösteren Hizbullah'ın merkezi halindeydi. Devletle bağlantısı TBMM Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma Komisyonu'nun Raporunda da geçen Hizbullah, çok sayıda Batmanlıyı gündüz vakti herkesin gözü önünde infaz etti. Evlerinden aldıkları insanları, kendilerine tahsis edilmiş işkence köylerinde vahşi yöntemlerle sorgulayıp katletti, kaybetti. Bütün bu vahşi eylemleri gerçekleştirirken devletin hiçbir engeli ile karşılaşmadı" ifadelerini kullandı.
 
Başvuruları sonuçsuz kaldı
 
50 yaşındaki İbrahim Çelik'in Batman'ın Soğuksu Mezrası'nda yaşadığını ve tarımla uğraştığını söyleyen Hatice,"10 Temmuz 1994 gecesi maskeli ve silahlı 4 kişi, Çelik ailesinin kapısını çaldı. İbrahim Çelik'i yer göstermek bahanesiyle evinden alarak yanlarında götürdü. 19 yaşındaki Edip Çelik de babasını yalnız bırakmamak için onların peşinden gitti. Baba-oğul eve dönmeyince endişelenen aile, jandarmaya ve emniyete başvurdu. Olayla ilgili Hizbullahçı Talat Rüzgâr, Aziz Önlük, İlhan Önlük, Resul Güneş ve Çetin Dursun isimli kişiler hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunuldu. Ancak ailenin bütün başvuruları sonuçsuz kaldı. İbrahim ve Edip Çelik'ten bir daha haber alınamadı" dedi. 
 
Merese Çelik'in, oğlunun ve eşinin bulunması için yaptığı bütün başvuruların sonuçsuz kaldığını kaydeden Hatice, 24 yıldır İbrahim ve Edip'in faillerinin bilinmesine rağmen akıbetlerinin karanlıkta bırakıldığını ve onları kaybedenlerin cezasızlıkla korunduğunu söyledi.  
 
"Kaybedilişlerinin 24. yılında devleti yönetenlere sesleniyoruz" diyen Hatice, şöyle dedi: "İbrahim ve Edip Çelik'in akıbetlerini açıklama ve faillerini cezalandırma yükümlülüğünüzü yerine getirin. Adli makamlara sesleniyoruz, İbrahim ve Edip Çelik dosyasındaki cezasızlığa son verin, yasalardan kaynaklanan görevlerinizi yerine getirin.  Kamuoyuna sesleniyoruz; İbrahim ve Edip Çelik şahsında kaybedilmek istenen adalet ve hakkaniyet duygumuzdur. Herkes için adalet, herkes için hukuki güvenlik diyerek buna izin vermeyin. İbrahim ve Edip Çelik için adalet istiyoruz."
 
Açıklamanın ardından eylem sona erdi.