Verem hastası tutsak tedavi edilmiyor: Bir leğen kan kusmazsa inanmıyoruz

  • 13:23 19 Mayıs 2018
  • Güncel
İSTANBUL - Bakırköy Cezaevi’nde tutulan verem hastası Süreyya Bulut’un durumu her geçen gün ağırlaşırken, tedavisine de izin verilmiyor. Süreyya’nın tedavi edilmesi için cezaevi idaresine dilekçe yazan tutsaklara, “Bir leğen kan kusmazsa inanmıyoruz, bir leğen kussun. Biraz daha dursun hepinize bulaştırsın hepiniz verem olun sonra onu alıp götüreceğiz” yanıtı verildi. 
 
Cezaevlerindeki siyasi tutsaklara yönelik baskı, hak ihlalleri ve saldırılar her geçen gün artıyor. Özellikle hasta tutsakların tedavisine izin verilmezken, her geçen gün durumlarının ağırlaşmasına da göz yumuluyor. İstanbul Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi'nde tutulan Süreyya Bulut, Tüberküloz (verem) hastası ve tedavi olmasına izin verilmiyor. 18 yaşında tutuklanan ve 23 yıldır tutuklu bulunan Süreyya, her gün kan kusuyor ve hastalığı bulaşıcı. Süreyya’nın durumuna ilişkin kamuoyuna bir mektup gönderen cezaevindeki tutsak Esma Başkale, gardiyanların ve cezaevi yönetiminin arkadaşlarını ölüme terk ettiğini vurguladı. 
 
Esma, mektubunda yaşananları şöyle anlattı: "Süreyya yoldaş 41 yaşında, 23 yıldır cezaevinde. Arkadaş Tüberküloz hastası ve tedavi görmesi gerekiyor ama cezaevi yönetimi buna izin vermiyor. Hastalığı bulaşıcı olduğu için biz de kendisiyle çok sık yakın temas kuramıyoruz ve tedavi sürecinde moral vermekten başka bir şey gelmiyor elimizden. Gardiyanlar yoluyla cezaevi yönetimine her gün haber gönderiyoruz, dilekçe yazıyoruz fakat olumlu hiçbir dönüş yapılmıyor. Gardiyanlara 'Arkadaşımız kan kusuyor, tedavi olması gerekiyor' diyoruz, onlar da bize 'Bir leğen kan kusmazsa inanmıyoruz, bir leğen kussun. Biraz daha dursun hepinize bulaştırsın hepiniz verem olun sonra onu alıp götüreceğiz' diye cevap veriyorlar. Biz siyasi tutsaklara yönelik ciddi bir baskı ve yıldırma politikası var ama biz asla boyun eğmeyeceğiz."
 
İnsan hakları savunucuları ve kamuoyuna çağrı 
 
Arkadaşlarının tedavi edilmemesi durumunda tutsaklar olarak farklı direniş yollarını seçeceklerini ifade eden Esma, "Biz bugüne kadar hiç bir baskıya boyun eğmedik. Arkadaşımızın tedavisi geciktikçe durumu ağırlaşıyor ve bunun tüm sorumlusu devlet zihniyetini bu duvarlar arasına sokmaya çalışan cezaevi yönetimidir. Bu zihniyeti dışarıda da kabul etmedik içeride de kabul etmeyeceğiz. Cezaevlerinde yaşanan olaylara toplumun duyarlı olması ve cezaevleri ile dayanışma içerisinde olması gerekiyor. Hasta tutsakların durumuna dikkat çekilmelidir. Biz de bu mektup aracılığı ile sesimizi basın yoluyla duyurmaya çalışmak istedik. Avukatlar, basın, İHD ve halk yaşananları gündemleştirmelidir. Gardiyanların bize verdiği cevap tüm yaşananların özetidir" dedi.