Kobanêli kadınlar: Sandığa giderken Sur'u, Cizre'yi, Efrîn'i unutmayın

  • 09:11 18 Mayıs 2018
  • Güncel
Ruhenda Amed 
 
KOBANÊ - 24 Haziran’da sandık başına gitmeye hazırlanan Türkiye halklarına çağrı yapan Kobanêli kadınlar, “Sandığa giderken Sur, Cizre, Nusaybin ve Efrîn'i unutmayın” dedi. 
 
Kobanêli kadınlar, 24 Haziran’da sandık başına gitmeye hazırlanan Türkiye halklarına çağrı yaptı. Tayyip Erdoğan’ın tek adam iktidarını mutlaklaştırılmak istediğini söyleyen Kobanêli kadınlar,  Türkiye halklarına, “Sandığa giderken Sur, Cizre, Nusaybin ve Efrîn'i unutmayın” çağrısı yaptı. 
 
Demokratik Toplum Hareketi (TEV DEM) yöneticilerinden Ayşe Efendi, sözlerine Kuzey Kürdistan ve Türkiyeli kadınları selamlayarak başladı. Yaklaşan seçimlere değinen Ayşe Efendi, Tayyip Erdoğan iktidarının Türkiye halkları ve kalıcı demokrasi için büyük bir tehdit oluşturduğunu söyleyerek, “DAİŞ ile mücadelemiz 7 yıldır devam ediyor. Bütün dünyanın başına kara bir gölge gibi düşen DAİŞ 'in canlı kalmasına sağlayan Erdoğan, Türkiye halkları ve kalıcı bir demokrasi için çok büyük bir tehdit” dedi. 
 
'Oyunuzu özgürlüğe verin'
 
“Sandığa giden her vicdan sahibi seçmen yaşanan Kobanê başta olmak üzere Sur, Cizre, Nusaybin ve Efrîn'i unutmamalı” diyen Ayşe Efendi, “Efrîn'de şuanda olup bitenden haberdarız. Erdoğan Efrîn halkına DAİŞ vari pratikler sergiliyor. Kadınlar kara çarşaf giymeden, yanında erkek olmadan dışarı çıkarılmıyor. Her gün sayısız infazlar yapılıyor. Efrîn'de bütün dünyanın gözü önünde DAİŞ canlandırılırken kimseden ses çıkmıyor” diye konuştu. “Olan biten her şeyden haberdarız ve buradan vicdan sahibi her insana sesleniyoruz” diyen Ayşe Efendi, kadınlara şöyle seslendi: “24 Haziran' da bu karanlığa son verin. Dört parça Kürdistan, Türkiye’den kadınlar olarak el ele verip bu iktidarı yıkmalıyız. Şimdiye kadar çok bedel ödedik ve her gün ödemeye devam ediyoruz. Lakin bu bedeller karşılıksız değil. Bu bedeller karşılığında Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın fikri ve felsefesiyle özgürlüğün tadını aldık, kokusunu hissettik. Bu saatten sonra özgürlüğün olmadığı bir yaşamı kabul etmiyoruz. Özgürlüğün peşini bırakmayın. Erdoğan'a oyunuzu vermeyin. Oyunuzu kendinize, özgürlüğe verin.”
 
Tayyip Erdoğan'a verilen her oy katliamı meşrulaştırır'
 
Kongra Star üyelerinden Sara Xelil ise, oy kullanmaya hazırlanan kadınlara, “Oylarınızı birlikteliğe, kendi iradenize ve sesinize verin. Erdoğan'a oy vermeyin. Erdoğan'ın sistemi göz önünde, açık ve nettir. Erdoğan'ın fikrinde katliam, talan, işgal ve göç ettirme var. Herkes bu gerçekliği görüp oyunu kendine vermeli. Erdoğan'a verilen her oy katliamı, talan ve viranı meşrulaştırır. Erdoğan tek adam olursa Türkiye karanlığa boğulur. Biz umut ediyoruz ki herkes bu gerçekliği görüp Erdoğan'ın iktidar zihniyetini yıkar " dedi. 
 
'Bugüne kadar ben insanım diyen kim mezarlıklara saldırmış?'
 
Kürdistan’daki mezarlıklara yönelik saldırılara dikkat çeken Hedle Baki ise, "Erdoğan DAİŞ'in kardeşidir. Biz Kuzey Suriye kadınları olarak 7'den 70'e herkese sesleniyoruz. Erdoğan'a oyunuzu vermeyin. Yaptığı katliamları herkes biliyor. Ben insanım diyen kim mezardaki kemiklere kadar saldırmış, tahrip etmiştir? Bu insanlığın hangi kuralıdır. Hangi vicdana sığar. Biz sormak istiyoruz. Bu mu kardeşlik, bu mu birliktelik? Erdoğan her geçen gün insanlığa bela oluyor. Bu sebeple herkes Erdoğan'ın gerçek yüzünü görüp oylarını vermemeli” ifadelerini kullandı. 
 
'Önderliğimizi tutsak ederek bizi yıldıramazlar'
 
Aslen Van Ercişli olan ve 30 yıldır Kobanê'de yaşayan Xanım Hepo ise,  PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride dikkat çekerek, “Kürt Halk Önder'i Abdullah Öcalan'ın üzerindeki  tecridi kınıyoruz ve kabul etmiyoruz .Biz Kürt kadınları olarak özgür kadın çizgisini, varoluşumuzu Önderimize borçluyuz. Ne yaparsak yapalım her zaman minnet ve borçlu olacağız. Fikri ve düşüncesiyle bütün dünyaya ışık olan bir lideri tutsak etmekle, yok saymakla bizi yıldıramazlar” dedi.  
 
'Bütün halklar Tayyip Eroğan iktidarına dur demeli'
 
Konuşmasına, “Geliye Zilan’ı, Dersim'i unutmadık” diyerek devam eden Xanım, “Bunu Sur, Cizre, Nusaybin de yine yaşadık.  En yakın zamanda Efrîn' de yaşananlar hala yüreğimizi yakıyor. Söz konusu Kürtler olunca katliam herkesin gözü önünde yapılıyor ve kimseden ses çıkmıyor. Özellikle ben Kürt’üm diyen kimse bunları unutmamalı. 24 Haziran'da sadece Kürtler değil ‘ben insanım’ diyen herkes oyunu kendine vermeli.  24 Haziran'da Kürt, Türk, Çerkez, Asuri, Arap bütün halklar ‘katliamlara son’ demeli ve Erdoğan iktidarını başına yıkmalı. Aydınlık bir yarın için, birliktelik, özgürlük ve barış için herkes oyunu kendi sesine vermeli” diye konuştu.