
AKP’ye İsrail çağrısı: Anlaşmalardan vazgeçersen yas anlamına kavuşur
- 09:07 17 Mayıs 2018
- Güncel
ANKARA - 14 Mayıs’ın Filistin halkına dönük saldırılar nedeniyle tarihe “Kanlı Pazartesi” olarak gececiğini belirten SYKP Eş Genel Başkanı ve Ortadoğu uzmanı Tülay Hatimoğulları, Türkiye’nin 3 günlük yas ilanının ise sembolik olduğunu kaydetti. AKP’ye çağrıda bulunan Tülay, “İsrail ile derhal bütün askeri, siyasi ve ticari anlaşmalardan vazgeçin. Bu çağrıya kulak verilirse ilan edilen yas gerçek anlamına kavuşur” dedi.
Türkçe karşılığı “felaket günü” olan Arapça Nakba kelimesi, Filistinliler açısından “büyük felaket” olarak tanımlanır. İsrail’in, Filistin’in başkenti Kudüs’ü 14 Mayıs 1948 tarihinde işgal etmesiyle başlayan “büyük felaket”in 70’inci yılında direnişe geçen ve "Büyük Geri Dönüş Yürüyüşü" düzenleyen Filistinlilere yönelik saldırılarda onlarca kişi yaşamını yitirdi. İsrail’in saldırılarına tepki gösteren Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Eş Genel Başkanı ve Ortadoğu uzmanı Tülay Hatimoğulları, “Bu katliam doğrudan ABD’nin İsrail ile ortaklaşarak yapmış olduğu bir katliamdır” dedi.
Her yıl 15 Mayıs tarihinde çeşitli eylem ve etkinliklerle Filistinlilerin Nakba’ya karşı eylemler düzenlediğini vurgulayan Tülay, “Bu sene gerçekleştirilen protestoların başka bir boyutu da vardı. ABD Başkanı Trump’ın seçim vaatlerinden biri de Tel Aviv’de bulunan Büyükelçiliği Kudüs’e taşıması idi. Ortadoğu’nun bu kadar gergin olduğu bir dönemde Trump’ın bu kararı hayata geçirmesi ve Büyükelçiliğin Kudüs’e taşınması, ABD tarafından Kudüs’ün İsrail’in başkenti kabul edilmesinin göstergesidir” diye konuştu.
‘Katliam ABD-İsrail ortaklığıdır’
Filistin halkı tarafından “Toprak Günü” olarak kabul edilen ve 30 Mart’tan başlayarak 15 Mayıs’a kadar devam eden eylemlerin çığ gibi büyüdüğünün altını çizen Tülay, şöyle dedi: “14 Mayıs günü Filistin halkına dönük saldırılar nedeniyle tarihe ‘Kanlı Pazartesi’ olarak geçecek. Bir yanda Trump’ın kızı ve damadının katılımıyla Büyükelçiliğin taşınması etkinliklerin de gülüp, eğlenip, kadeh tokuşturanlar öte yandan İsrail polisi ve askerleri tarafından Filistinli insanlar keskin nişancılar tarafından katledildi. O yüzden bu katliam doğrudan ABD’nin İsrail ile ortaklaşarak yapmış olduğu bir katliamdır, biz bunu böyle kabul ediyoruz”
‘Kudüs Filistin’in başkentidir’
Filistin halkı ve Ortadoğu halklarına baş sağlığı dileyen Tülay, “En ağır biçimiyle bu saldırıları gerçekleştirenleri kınıyoruz. Kudüs Filistin’indir, Kudüs Filistin’in başkentidir. Çeşitli medeniyetlere beşiklik etmiş Kudüs, Filistin halkı için özel bir anlam taşır ve aynı zamanda kutsaldır. Bunun yanı sıra özellikle Ortadoğu’da bulunan Arap ülkeleri başta olmak üzere tüm Ortadoğu halklarının, İsrail’in Filistin halkına yönelik başlattığı bu kanlı katliama tek vücut olarak karşı durması gerekir. Saldırılara Arap ülkelerinin ortak bir biçimde tavır koyması gerektiği kanaatindeyiz ancak ne yazık ki Arap ülkeleri bu konuda yeterli tavrı gösteremiyor. Bu anlamda başta Arap ülkelerini göreve davet ediyor ve ardından tüm halkların Filistin’in kanayan yarasını hep birlikte örmeye davet ediyorum” ifadelerini kullandı.
‘ABD’nin ‘asrın barışı’ Filistin halkına yönelik saldırı’
ABD’nin “asrın barışı” olarak vaat ettiklerinin Filistin halkına yönelik saldırılar olduğunu vurgulayan Tülay, “Filistin’e yapılan yardımları kestiler. Filistin’e ait banka hesaplarını dondurdular ve Filistinlileri açlığa mahkûm ettiler. ABD bir ‘büyük barış’tan’ bahsediyordu fakat geriye dönüp baktığımızda onların ‘asrın barışı’ dediği şey Filistin halkına açlığı dayatarak, savaşı ve şiddeti dayatarak ve son olarak da ‘Kanlı Pazartesi’ şeklinde ifade ettiğimiz 14 Mayıs tarihinde gerçekleştirilen katliamı dayatarak devletler açısından aslında ‘asrın barışını’ gerçekleştirmenin olmadığını bir kez daha görmüş olduk” dedi.
‘Ulusal yas sembolik’
Türkiye’nin Filistin’e yönelik saldırılar karşısında ilan ettiği 3 günlük yası sembolik olarak gördüklerini belirten Tülay, yas ilan ederek ABD-İsrail işbirliğinin engellenemeyeceğinin altını çizdi. Tülay, “Türkiye tarafından ilan edilen 3 günlük ulusal yasın kamuoyuna dönük olduğunu ve ‘sembolik’ olarak görmekteyiz. Çünkü daha önce Türkiye’nin bir Mavi Marmara deneyimi ve ‘One Minuet’ söylemi vardı. Dönüp baktığımızda Türkiye’nin uzun yıllardır İsrail ile yürüttüğü askeri ve ticari anlaşmaların hiçbirini feshetmediği görülmektedir. Yine ABD’nin İsrail’e sağladığı imkânlar karşısında da Türkiye tavır sergilememiştir. Dolayısıyla 3 günlük yas ilan etmekle oradaki iş birliği engellenemez, engelleyemediği içinde bir anlam taşımaz. O bakımdan buradan AKP iktidarına bir çağrıda bulunmak istiyorum; İsrail ile derhal bütün askeri, siyasi ve ticari anlaşmalardan vazgeçin. Bu çağrıya kulak verilirse ilan edilen yas gerçek anlamına kavuşur” diye konuştu.
‘Safları sıklaştırmak dışında başka bir seçenek yok’
Filistin halkıyla dayanışma çağrısını yinelediklerini kaydeden Tülay, “Saldırılar karşısında Filistin halkıyla beraber olduğumuzu belirtmek için Ankara’nın çeşitli yerlerinde gerçekleştirilen eylemler devam ediyor. Bütün Ortadoğu halklarının emperyalizme, İsrail siyonizmine karşı safları sıklaştırmak dışında başka bir seçeneği yoktur” diye belirtti.