Evrim Kepenek  

 

İSTANBUL -"Kadın kadının kurdudur” ezberine karşı,  “kadın kadını savunur” diyerek yola çıkan Kadın Savunma Ağı, “Kadınlardan kadınlara çağrımız var. Kadın kadını dinler, kadın kadını anlar. Hiçbir kadın yalnız ve çaresiz kalmasın, her defasında kadınları savunalım” çağrısında bulunuyor. 

 

“Kadın kadının kurdudur” ezberini bozmak için yola çıkan üniversite öğrencileri Çağla Akdere ve Gökçiçek Korkmaz, bir grup kadınla birlikte Kadın Savunma Ağı’nı kurmak için kolları sıvadı. Kadın Savunma Ağı’nın yapısal anlamda çalışmaları sürdüren ve “Daha yeni başlıyoruz” diyen her iki kadın da, “Kadınlar yalnız ve çaresiz hissetmesin. Yanında bir kadın varsa ve başına bir haksızlık durumu geldiyse yaygarayı kopar, mücadele et. Mutlaka kadınlar senin yanında olacaktır. Yanınızda bir kadın varsa güvendesiniz” diyor. 

 

“Kadın kadının kurdudur” tartışmasını “kadın kadını savunur”a evriltmek için yola çıktılarını belirten Çağla, yaklaşık 1 yıldır Kadın Savunma Ağı’nın kurulması için hareket ettiklerini söylüyor. Kadınların hem kamusal alanda hem de bedenen tehdit altında olduğunu söyleyen Çağla, bu anlamda kadınların neredeyse en temel haklarını dahi savunmak zorunda bırakıldığına dikkat çekiyor. 

 

Başka eylemlerden ilham aldılar 

 

İstanbul’da bir kafede kadına yönelik cinsel taciz sonrası ortaya çıkan eylemin ve yine kadınların birbirini savunduğu başka eylemlerin kendilerine ilham verdiğini anlatan Çağla, kadınların birbirini savunmasının önemine vurgu yapıyor. Çağla, “Gündelik pratik bir kadınların birbirini savunduğu ağa ihtiyacın yanına bir de bunun feminist bir öz savunma olmasını istedik. İdeolojik olarak da bunun alt yapısını bu şekilde feminist yollardan yapmak istedik çünkü toplumsal cinsiyet normları ile ilgiliydi çatışmalar ve şiddetin kaynağı” diyor. 

 

‘Kadınların taleplerini dinledik’

 

Kadın Savunma Ağı’nın kurulmasına karar verdikten sonra Türkiye’nin birçok ilinde, “Kadınlar ne ister?” araştırması yaptıklarını anlatan Çağla, “Kadınlara kartlar dağıttık ve o kartlara taleplerini yazmalarını istedik. Bunu sadece Kadıköy’de yapmadık, Bağcılar’da da yaptık, Kastamonu’na da yaptık. Orada çok ilginç talepler çıktı. Mesela bir kadın boşanmak istiyorum yazmıştı. Ama mahkemeler onu 2 yıldır boşamıyordu. Bu taleplerden de kadınların birbirinin savunmasının önemi ortaya çıktı” diye konuştu. 

 

‘Birbirimizden başka bizi anlayacak kimse yok’

 

“Kadınlardan kadınlara bir çağrı uzatmak istiyoruz”  diyen Çağla,  “Kadın kadının kurdudur diyen, bir hayatı zindan etmeye çalışan sisteme karşı kadın kadını dinler, kadın kadını anlar demek istiyoruz. Hiçbir kadın yalnız ve çaresiz kalmasın, her defasında kadınları savunalım. Bunu çok büyük cümlelerle yapmaya gerek yok. Yan komşumuz şiddete mi maruz kalıyor ona destek olalım, otobüste bir kadın tacize mi maruz kaldı onun yanında olalım. Bizi birbirimizden başka anlayacak kimse yok, derman olacak kimse yok” ifadelerini kullanıyor. 

 

'Geceler Bizimdir' eylemine ilgi yoğun

 

Gökçeçiçek Korkmaz ise,  özellikle otobüslerdeki tacizlere karşı eylemler yaptıklarını, renkli eylemlere çevredeki yurttaşların da destek verdiğini söylüyor. “Geceler Bizimdir” sloganıyla bir dizi eylemlilikler başlattıklarını ve geçtiğimiz günlerde Sultanahmet’te gece yürüyüşü yaptıklarını söyleyen Gökçeçiçek, “Alternatif kadın tarihi anlatılıyor. İnanılmaz bir deneyim oluyor. Bizi genelde turist sandılar. Çünkü gece sadece turist kadınlar sokağa çıkar yaklaşımı var. Biz bu gece gezmelerine devam edeceğiz” mesajı veriyor. 

 

‘Erkek zihniyete karşı hep birlikte mücadele edelim’

 

Gökçeçiçek de tıpkı Çağla gibi,  “Gelin beraber olalım. Kadın Savunma Ağı’nı birlikte geliştirelim. Bu erkek zihniyete karşı hep birlikte mücadele edelim”  diyerek tüm kadınları, Kadın Savunma Ağı’na çağırıyor.