Kayıp yakınları 483'üncü haftada katledilenlerin faillerini sordu

  • 14:01 12 Mayıs 2018
  • Güncel
DİYARBAKIR - Kayıp yakınlarının 483'üncü haftasındaki eylemde, 1992'de Silvan'da fail meçhul cinayete kurban giden bir yakınının cenaze törenine katılan ve dönüş yolunda katledilen Abdussamet Çiçek'in failleri soruldu. 
 
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ile kayıp yakınları, kaybettirilenlerin akıbetini sormak ve faillerin açığa çıkarılması talebiyle "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" sloganıyla düzenledikleri eylemin 483'üncü haftasında bir araya geldi. İHD binasında yapılan eylemde, kayıp fotoğrafları taşındı. Eyleme, İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, şube yönetici ve üyeleri, kayıp yakınları ile insan hakları aktivistleri katıldı. 
 
 Eylemde konuşan Raci, baskı ve engellemelere rağmen insan hakları ve adalet mücadelesinden vazgeçmeyeceklerini söyledi. Raci, geçmişle yüzleşme olmadan, kayıpların akıbeti sorulmadan adaletin gelmeyeceğini ifade etti. 
 
Failler serbest
 
Eylemde bu hafta, bu hafta Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde 15 Mart 1992'de kaybedilen Abdussamet Çiçek'in hikayesi anlatıldı. İHD Diyarbakır Şubesi Kayıp Komisyonu üyesi Hasan Yalçın hikayeyi anlattı. Abdussamet'in, faili meçhul cinayete kurban giden Hanefi Kutlu için Silvan'da düzenlenen cenaze töreninden döndükten sonra 3 kişi tarafından takip edildiğini hatırlatan Hasan, "Tam bu esnada arkadan gelen 3 kişi, Şeyhmus'u iterek yere düşürürler ve Abdussamet Çiçek'e silahla ateş ederler. Silahlardan çıkan kurşunlardan yaralanan Abdussamet, olay yerinde hayatını kaybeder. Halk, failleri kovalar ve yakalar. Ancak olay yerine gelen emniyet görevlileri failleri halkın elinden linç edilmekten son anda kurtarır, karakola götürülen failler 3 gün sonra delil yetersizliğinden dolayı serbest bırakılırlar" dedi. 
 
'Failler bulunamadı' 
 
Tüm bu yaşananlara rağmen ailenin üzerinde baskıların devam ettiğini dile getiren Hasan, "Ailenin üzerindeki şiddet ve tehditler bundan sonra da artarak devam eder. Abdussamet'in oğlu okuldan dönerken kimliği belirsiz kişilerin satırlı saldırısına uğrar ve yaralı olarak hastaneye kaldırılır. Saldırganlar çocuğun ölmediğini öğrenince hastaneye giderler, doktor çocuğu ancak kadın doğum bölümüne saklayarak saldırganlardan korur. Emniyet, memur olan Abdussamet'i 'örgüt üyesi' olarak kayıtlara geçirir. Olaya ilişkin failler bir türlü bulunamaz" diye belirtti.