Cumartesi Anneleri: Emanetleriniz emanetimizdir

  • 12:58 12 Mayıs 2018
  • Güncel
İSTANBUL - Cumartesi Anneleri'nde bu hafta evlatlarını ararken yaşamını kaybeden annelere dikkat çekilirken,  İlkbal Eren, "Annemin mesajını getirdim size. Evlatlarını ararken yaşamını kaybeden annelerimiz var. Emanetleriniz emanetimizdir" dedi. 
 
Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerden hesap sormak için 685'inci kez Galatasaray Lisesi önünde bir araya geldi. "Failler belli kayıplar nerede?" yazılı pankart ve karanfilleri ile oturma eylemi yapan Cumartesi Anneleri'ne, bu haftaki eylemde HDP milletvekili Hüda Kaya ve CHP'li kadınlar da destek verdi. Eylemde ayrıca, pankartın üstünde çocuklarını ararken yaşamını kaybeden Cumartesi Anneleri'nin fotoğrafları ve beyaz tülbentler de konuldu.  Bu hafta 1992 yılında gözaltında kaybedilen Hüsamettin Yaman ve Soner Gül'ün hikayesine yer verilirken, evlatlarını ararken yaşamını kaybeden Cumartesi Anneleri de unutulmadı. 
 
'Asla oğlumdan vazgeçmeyeceğim'
 
Eylemde ilk olarak Cumartesi Anneleri'nden İlkbal Eren konuştu. İlkbal annesi Elmas Eren'in "26 yıldır emek verdim büyüttüm oğlumu bu topluma faydalı insan olarak yetiştirdim. Ama Hayrettin'in tarzı bu ülkenin işine gelmedi ve devletten tarafından katledildi. 38 yıldır oğlumu arıyorum 38 yıldır Hayrettin Eren nerede diye sordum. Bugün aranızda değilim. Sağlığım yerinde değil. Asla oğlumdan vazgeçmeyeceğim" şeklindeki mesajını paylaştı. İlkbal, "Annemin mesajını getirdim size. Yaşamını kaybeden annelerimiz var. Evlatlarını ararken yaşamını kaybeden annelerimiz var. Emanetleriniz emanetimizdir" dedi. 
 
'Anneler Günü'nü ağızlarına almasınlar, yakışmıyor'
 
Daha sonra söz alan 1995 yılında İzmir'de gözaltında kaybedilen Murat Yıldız'ın annesi Hanife Yıldız, "Oğlum kaç yıldır Anneler Günü'mü kutlamıyor" diyerek başladı.  Hanife devamında şöyle konuştu: "Seçimde geliyor yeni yeni adaylar var. Kimse bizden söz etmiyor. Biz Berkin Elvan'ın duruşmasına gittik orada tam bir tiyatro vardı. Bunlar birbirlerini tanımıyorsa ülkeye ne kadar faydalı olacaklar. Yüreklerimizi yakanlar bu acıyı bize yaşatanlar o 'Anneler Günü kutlu olsun' demeyi ağızlarına almasınlar. Ağızlarına yakışmıyor." 
 
'Cemile'yi buzdolabında saklayan anneyi mi?'
 
Ardından konuşan Hanım Tosun ise, "Yarın herkes annelerinin elini öpmeye gidecek. Bazı analar var bazı çocukları yok, çocukları yaşayanların da anneleri cezaevinde. Ere. Dayikae roje u Kurdistanı cihani piroz be. Biz burada oturan analar, hep kayıp yakınlarıyız kayıp eşleri kayıp babaları burada oturuyoruz. Ülkeyi yönetenler yarın 'Anneler Günü kutlu olsun' diyecek. Hangi anaların gününü kutlayacaklar. Bebekleri ile cezaevine giren analar mı? Cemile'yi buzdolabında saklayan o anne mi? Taybet Ana'yı mı anacaklar?" dedi. 
 
Hanım son olarak, "Biz bu katillerin peşini bırakmayacağız. Meydanlarda olan biziz, acı çeken biziz. Bize bir gün mutlaka ve mutlaka o hesabı verecekler" dedi. 
 
'Annelere cehennemi yaşatıyorsunuz, cehennemliksiniz'
 
Eylem HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya konuşmasıyla devam etti. Hüda, "Annelere cehennemi yaşatıyorsunuz"  sözlerini şöyle sürdürdü: "Kadınların acısının inancının kimliği yoktur. İnancım adına şunu tekrar teyit etmek istiyorum öyle cennet ayaklar altında sahte inanç söylemlerine girmesin. Siz bir insanin yüreğini cehenneme çevirdiğiniz kadar cehennemliksiniz. İnançların tümünün özü budur. Bundan gayrisi yalandır, erkekçidir, erildir iktidarcıdır. Bizim analarımızın acısına sahip çıkmaya, yolunu takip etmeye adaletini gerçekleştirene kadar mücadeleye devam edeceğiz."
 
'Herkes için adalet'
 
Haftanın basın metnini ise Cumartesi Anneleri'nden Maside Ocak okudu. Yaşamını kaybeden Cumartesi Anneleri'ni saygı ile andıklarını belirterek konuşmasına başlayan Maside, "Bu toprakların en uzun hakikat arayışçıları olarak Galatasaray'dayız. Devletin gözaltında kaybetme politikasını deşifre etmek için İstanbul'un dört bir yanından gelerek Galatasaray'dan geliyoruz. Talebimiz açık ve net. Gözaltında kaybedilen yakınlarımıza ne olduğunu merak ediyoruz. Mezarlarına ulaşmak istiyoruz. Anneler Günü nedeni ile sesleniyoruz. Bizi mezarsız bırakanlara karşı sessiz kalmayın. Bu toprakların bütün evlatlarının adil, eşit yaşayabilmesi için herkes için adalet diyerek itiraz edin" diye belirtti. 
 
'Sorumlular yargılansın'
 
"Kötülüğün sıradanlaştığı bir ülkede kimsenin çocuğu güvende değildir" diyen Maside, "685'inci haftada Hüsamettin ve Soner'in sesine ses katmak için buluştuk. Alaattin Çakıcı, Soner ve Hüsamettin'i İstanbul'da kaybettiklerini söyledi. Her ikisinin de son sözünün, 'İnsanlık onuru işkenceyi yenecek' olduğunu belirtti. Uzun yıllardır onlar için adalet aranıyor. Mahkemeler gerekeni yapmadı. Türkiye devletine, her ikisinin akıbetlerini açıklama ve sorumluların yargılanması çağrısı yapıyoruz" dedi.