VAN- KESK Van Şubeler Platformu Van Şubesi, milyonların sorunu haline gelen ve kadınları yaşam alanından  koparan kreş sorununa dikkat çekerek, "Kadınlara en az üç çocuk baskısı yapılırken; çocukların bakımı noktasında politika üretilmemesi kurnazlık değil de nedir? Buna uygun politikalar üretmek hükümetin görevidir" dedi.  

 

Kamu Emekçiler Sendikası Konfederasyonu ( KESK )Van Şubeler Platformu, kamusal bir sorun olan kreşe dikkat çekmek için şube binasında basın toplantısı gerçekleştirdi. toplantıda konuşan Büro Emekçiler Sendikası(BES) Van Şubesi Başkanı Behçet Erçağ,  kreş talebinin milyonların talebi olduğuna dikkat çekti. Geçen yıl toplu iş sözleşmesinde imzalanan konfederasyon ile imzalanan mutabakatın 41.'inci maddesinde "Kamu kurumlarında olanaklar dahilinde kreş açılmalı" denilerek tartışmaların açıldığına ve Aile Sosyal Politikalar Bakanı (ASPB) Fatma Betül Sayan'ın 1 yıl önce yaptığı açıklamada tüm kamu ve kuruluşlarda kreşlerin açılmasının takipçisi olacaklarını söylediğini, o günden bu yana hiçbir adım atmadıklarını hatırlattı. 

 

'Kreşler milyonların bütçesini zorlaştırıyor'

 

Türkiye'de kreş ve diğer çocuk bakım olanaklarının son derece sınırlı olduğunu kaydeden Behçet,  kreşlerin ücretlerinde yükselmelerin olduğunu, bundan kaynaklı niteliğin düştüğü belirtti.  Behçet  şöyle devam etti: "Türkiye'de 0-6 yaş döneminde bulunan çocukların yüzde 86,7'sine anneleri bakmaktadır. İş gücü piyasasına hiç girememiş ya da çocuk olduktan sonra ayrılmış kadınlar sosyal hizmetlerin ucuz ikamesi olarak değerlendirilmektedir.3-5 yaş arasında MEB'e bağlı kurumlarda okul öncesi eğitim alan çocukların toplam içerisinde oranı yüzde 35 olduğu düşünüldüğünde; 3-6 yaş aralığında yaklaşık 4 milyon çocuk okul öncesi eğitim almamaktadır. Çocuk bakım hizmetlerinin niteliği düşük ama ücretler son derece yüksektir. Ortalama kreş ücretleri bin TL civarındayken MEB'e bağlı anaokullarında beslenme, etkinlik ve servis giderleri yoksullaştırılan milyonların bütçesini zorlamaktadır."

 

'Hükümet uygun politikalar çıkarmalı'

 

Yasaların ve hükümetin politikalarının çocuk bakımını cinsiyetçi bakış açısıyla ele alındığını ifade eden Behçet,  kadınların doğum oranlarını yükseltmek için kadınların bedenleri üzerinde tahakküm kurmak istendiğini dile getirdi. Behçet, "Kadınlara esnek, yarı zamanlı, kısmi süreli, ev eksenli gibi son derece güvencesiz istihdam biçimleri dışında seçenek bırakılmıyor. Kadınlara en az üç çocuk baskısı yapılırken; çocukların bakımı noktasında politika üretilmemesi kurnazlık değil de nedir? Buna uygun politikalar üretmek hükümetin görevidir. Hem kadınlar çalışma yaşamına daha rahat katılacak, hem çalışan kadınlar daha üretken olacak hem de kreş eğitimi alan çocuklar daha donanımlı büyüyecektir" dedi.