İSTANBUL - Polisin attığı gaz fişeğinin başına isabet etmesi sonucu yaralanarak 269 gün boyunca yoğun bakımda kaldıktan sonra hayatını kaybeden Berkin Elvan davasında mahkeme, sanık F.D.'nin tutuklanma talebini reddederek, davayı 19 Eylül' erteledi. 

 

Gezi eylemleri sırasında İstanbul Okmeydanı'nda 16 Haziran 2013 tarihinde polisin attığı gaz fişeğinin başına isabet etmesi sonucu yaralanarak 269 gün boyunca yoğun bakımda kaldıktan sonra hayatını kaybeden Berkin Elvan'ın katledilmesine ilişkin açılan davanın 6'ncı duruşması, Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi 17. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya Berkin'in ailesi ve avukatları ile tanık polisler katıldı. 

 

Ali: ZET kullandım 

 

Duruşmanın ilk iki bölümünde 10'u aşkın polis SEGBİS ile bağlanarak, olay günü yaşananları hatırlamadıklarını belirtti. İkinci aranın ardından ise SEGBİS ile polis memuru Aytaç Kaplan Muş'tan bağlandı. Daha sonra aynı yerden tanık polis memuru Ali Kaban'ın dinlenilmesine devam edildi. "ZET kullandım ama olayın yaşandığı gün orada değildim" diyerek sözlerine başladı ve sanık polis F.D.'yi tanımadığını söyledi. Yine Muş'tan dinlenen bir diğer tanık Emrah Başer ise, ZET silahı kullanmadığını ve F.D.'yi tanımadığını söyledi. 

 

Ardından SEGBİS ile polis memuru TOMA operatörü Mahmut Arslan FETÖ'den dolayı tutuklu olduğu cezaevinden bağlandı ve tanık olarak dinlenildi.  Mahmut da, olay günü TOMA'nın içinden kamerayı çeken kişi olduğu halde hiçbir şey görmediğini ifade etti. 

 

Daha sonra söz alan savcı, Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınmasını istediğini söyledi.  

 

Duruşma, Silivri Cezaevi'nden polis memuru Zafer Kuloğlu'na SEGBİS ile bağlanılması ile devam etti. Okmeydanı'ndaki gruba gazla müdahale ettiklerini anlatan Zafer, o gece eylemlere müdahale eden ekipleri kendisinin yönlendirdiğini söyledi. 

 

Berkin'in ailesinin avukatı Çiğdem Akbulut, Zafer'e olayları detaylandırması için bazı sorular sordu ancak Zafer, "Kadir Eyüp Hambaloğlu'nu tanıyorum. Ona eşlik eden grupları hatırlamıyorum" dedi.

 

'Dosyanın Adli Tıp'a gönderilmesine gerek yok'

 

Duruşmanın devamında söz alan Berkin'in ailesinin avukatı Can Atalay,  jandarma tarafından gönderilen raporun önemli olduğunu ATK'dan tekrar bir rapor istemenin bir anlamı olmadığını belirterek, "Jandarma raporunda polislerin göstericileri görecek düzeyde bir ışık olduğu belirtiliyor. Burası olası kasıt değil gördüğü kişiyi kasten vuran bir sanıktan söz ediyoruz" dedi. Can, dosyayı Adli Tıp Kurumu'na göndermeye gerek olmadığını dile getirdi.  

 

'Delil karartma görüyoruz'

 

Dosyada sanığın kuvvetli suç şüphesi barındırdığını ifade eden Can, "Daha fazla tutuksuz yargılanmasın. Bu sanığın tutuklanması gerekir. Emniyet Müdürlüğü tarafından tayin edilen avukatlar savunuyor, müdürlük delilleri karartıyor. Tanıklar olayın nasıl olduğuna dair konuşuyorlar. Bu tanıkları Emniyet Müdürlüğü'nde bir odada topluyorlar ve görüntüler izlettirip konuşuyorlar. En alasından delil karartma görüyoruz. Tanıklar olayın nasıl olduğu ile ilgili haberleşiyorlar. Hammaloğlu, ifadesini değiştirdi Sanık olabilir Hammaloğlu. Biz bu davada 14 yaşındaki bir çocuğun cebinden çıkan kız kaçıranları konuşuyoruz, bu konuda sadece temin edilmiş tanıklık var. Bugün burada konuşan memur 4-7 diyor. Çünkü bu ona söylenmiş. Koskoca bir devlet 14 yaşındaki çocuğun cebinden çıkan bir şeyle ilgili bize yalan mı söylüyor? Hemşirelerin bize titreye titreye ifade verdiğini gördük" dedi. 

 

'Sanık tutuklansın' 

 

Berkin'in ailesinin bir diğer avukatı Ezgi Çakır da, "Sanık gelsin hukuki ve insani çerçevede sanık burada olsun. Bu olmadı. Sanık avukatları geliyor korumaları ile birlikte, aileye sataşıyor sonra da dönüyorlar, 'Biz ailenin öfkesi muhatabı değiliz' diyorlar. Geçen celse ailenin karşısına geçip güldüler" diye konuştu. 

 

Jandarma raporuna da değinen Ezgi, "Bölüklerdeki görevlilerin fotoğraflarını çekelim, tüm sorumluları tespit edelim. Bu dosyanın avukatı Oya Aslan aranıyor. Çünkü Dilek Doğan'ın avukatı Soma'nın avukatı ama siz bu sanığı tutuklamıyorsunuz? Tutuklanmamasının nedenin siyasi olduğu açıktır. Bununla yüzleşmek gerekir. Sanığın tutuklanmasını istiyoruz" dedi. 

 

Sanık avukatları ise, jandarma raporunun gerçeği tam anlatmadığını ve Berkin'in vurulma anının sadece beyanlarla ifade edildiğini belirtti. 

 

Duruşma sonunda mahkeme heyeti, sanık F.D.'nin tutuklanması talebini reddederek, savcının dosyanın Adli Tıp Kurumu'na gönderilmesi talebini kabul etti. Mahkeme heyeti bir sonraki duruşmayı 19 Eylül'e erteledi. 

 

'Devlet yine katilini korudu'

 

Karara tepki gösteren Berkin'in ailesi, adliye önünde bir açıklama yaptı. İlk olarak söz alan Berkin'in babası Sami Elvan, "Devlet yine katilini korudu. Yalancı tanıklarla bu davayı sonuçsuz bırakmaya çalışıyorlar. Biz yine de adalet istiyoruz" diye konuştu. 

 

'Adalet istyorum ve T A M A M' diyorum'

 

Ardından konuşan annesi Gülsüm Elvan ise, "Bu davayı izlerken sinirlerim bozuldu. Gerildik ama yalancı tanıkları dinledik. Hepsi yalan söylüyor. Ben bu olup bitenleri  kabul etmiyorum. Her şeye rağmen dimdik ayakta duruyorum. Adalet istiyorum ve 'T A M A M' diyorum" ifadelerini kullandı. 

 

Son olarak konuşan avukat Çiğdem Akbulut ise, "Bu davada jandarmadan gelen raporla bu kişilerin mutlaka tutuklanması gerekiyordu. Bizim adalet talebimiz ve F.D.'nin tutuklanması talebimiz devam edecek" dedi.