DENİZLİ - Tutsak oğlunun tedavi hakkının engellenmesi nedeniyle açlık grevine başlamasının ardından Denizli Cezaevi önünde oturma eylemini üçüncü gününde sürdüren Songül İlker, jandarma komutanının kendisini sözlü olarak taciz ettiğini belirterek herkesi hasta tutsakların sesi olmaya çağırdı.

 

Cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri her geçen gün ağırlaşırken, Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) verdiği “Cezaevinde kalabilir” raporlarıyla hasta tutsaklar adeta ölüme terk ediliyor. Yaşam hakkıyla eş değer olan sağlık hakkına erişemeyen binlerce hasta tutsaktan biri de Ekim Can Polat. İstanbul İkitelli’de, 2016 yılında gözaltına alınarak tutuklanan ve şu anda Denizli T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Ekim kalp, KOAH ve kemik erimesi hastası. Hipofiz hormon dengesizliğinden (büyüme hormonu) ötürü kanser ve felç riski yüksek olan Ekim, yürümekte dahi zorluk çekiyor. Ekim’in annesi Songül İlker, oğlunun tedavisinin engellenmesi nedeniyle daha önce tutsak yakınlarının sürdürdüğü Adalet Nöbeti’ne de katılmıştı.

 

Oğlu açlık grevinde, annesi direnişte

 

Tedavisinin engellenmesi nedeniyle 15 gündür açlık grevinde olan Ekim, Akromegali (vücudun kemik ve dokularını etkileyerek anormal bir şekilde büyümesi) hastalığı ile de mücadele ederken, beynindeki tümörden dolayı ameliyat olması gerekiyor. Tedavi koşullarının sağlanmaması, artan baskı ve işkencelere karşı 2 Ağustos’ta açlık grevi eylemine başlayan Ekim, sağlık hakkına erişinceye kadar eylemini sürdüreceğini belirtmişti. Ekim’in annesi Songül de, başta oğlu olmak üzere tüm hasta tutsakların sağlık hakkına erişebilmesi ve insanca koşullarda yaşayabilmesi için 10 Ağustos’ta Denizli Cezaevi önünde oturma eylemine başlamıştı. Songül, Ekim’in talepleri karşılanana dek eylemini hafta içi her gün cezaevi önünde sürdürmekte kararlı olduğunu ifade etmişti.

 

‘Hasta tutsaklara sahip çıkılmalı’

 

Songül, yaşadıklarını ve taleplerini ajansımıza anlattı. Oturma eyleminin ikinci gününde cezaevi önünde beklerken, yöneticiler ile görüşmek için içeriye alındığını söyleyen Songül, jandarma komutanının kendisine “Yaşasın Türk askeri” diye bağırarak taciz ettiğini dile getirdi. Songül, yine ziyaretçi bölümünde bulunan bir personelin de kendisine hareketlerde bulunduğunu aktardı. Ekim’in 15 gündür sağlık hakkına erişmesi için açlık grevinde, kendisinin de üç gündür cezaevi önünde oturma eyleminde olduğunu anımsatan Songül, Ekim’in tedavisi sağlanıncaya dek eylemini sürdüreceğini yineledi.

 

Kamuoyuna çağrı

 

Tüm kamuoyuna, hasta tutsakların sesi olması çağrısında bulunan Songül, “Herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor. Hasta tutsakların tedavi haklarının önündeki engel kaldırılıncaya kadar herkesin bu çağrıya kulak vermesi gerekiyor” sözleriyle seslendi.