
Beylikdüzü’nde mor kurdelelerle insan zinciri eylemi
- 17:08 12 Kasım 2021
- Güncel
İSTANBUL - Beylikdüzü’nde mor kurdelelerle insan zinciri oluşturan TJA ve HDP Genç Kadın Koordinasyonu, 25 Kasım’da tüm kadınları Taksim Tünel’e çağırarak, “Biz kadınlar mücadelemizi büyüteceğiz. Özgürlük iddiamızla yeni yaşamı kuracağız” diye seslendi.
Tevgera Jinên Azad (TJA) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Genç Kadın Koordinasyonu, "Savaşa, şiddete, yoksulluğa, istismara karşı Kadın Özgürlük Zamanı" şiarıyla Beylikdüzü Meydanı'nda bir araya gelerek mor kurdelelerle insan zinciri oluşturdu. Buluşmaya HDP İstanbul Milletvekili Dilşat Canbaz, Barış Anneleri İnsiyatifi, HDP Beylikdüzü İlçe Eş Başkanı Adalet Ünlü, TJA aktivistleri, HDP Genç Kadın Koordinasyonu üyelerinin yanı sıra çok sayıda kadın katıldı.
"Savaşa, şiddete, yoksulluğa, istismara karşı Kadın Özgürlük Zamanı" pankartının yer aldığı buluşmada, kadınlar Hevrin Xelef, Aysel Tuğluk, Deniz Poyraz, Ayşe Gökkan, İpek Er, Gülistan Doku, Çilem Doğan, Garibe Gezer ve Nadira Kadirova fotoğraflarının bulunduğu dövizleri taşıdı.
Etkinlikte sık sık “Savaş insanlık suçudur”, “Hasta tutsaklara adalet”, “Hepimiz Ayşe Gökkan’ız”, “Kadın kırımına dur de”, “Jin jiyan azadî”, “Adalet olmadan barış olmaz”, “Biji berxwedana zindanan”, “Jin jiyan azadi” ve “Biji tekoşina jinan” sloganları atıldı.
‘Sokaklardan da meydanlardan da vazgeçmiyoruz!’
Buluşmada ilk olarak HDP İstanbul Milletvekili Dilşat Canbaz konuştu. 25 Kasım Kadına Şiddetle Mücadele Günü’nün yaklaştığını belirten Dilşat, “Sokaklarda, alanlarda, parlamentodayız. Her gün bir kadın cinayetiyle karşı karşıyayız, öldürülüyoruz ve kadınlar olarak tam da bunlar olarak meydanlardayız. TJA ve HDP olarak sokaklardan da meydanlardan da vazgeçmiyoruz” diye konuştu.
10 Kasım’da İstanbul’da Can Göktuğ Boz’un Başak Cengiz’i katlettiğini anımsatan Dilşat “Samuray kılıcıyla katlediliyoruz çünkü savunmasız olarak görülüyoruz, bizi katleden katiller cezasızlık politikasıyla, iyi halle, kravatlarla 3 yıl ile yargılanırken özsavunma yapan kadınlar ağır cezalara maruz kalıyor” dedi.
‘Ölmek istemiyoruz dediğimiz için katlediliyoruz’
“Yaşamak için, ölmek istemiyoruz dediğimiz için katlediliyoruz” diyen Dilşat, bölgede yaşanan özel savaşa değindi. Erkek egemen sistemle mücadele eden örgütlü kadınların cezalandırıldığının altını çizen Dilşat, TJA Dönem Sözcüsü Ayşe Gökkan,’a verilen hapis cezasına tepki göstererek “Erkek iktidarın, yargının bize 25 Kasım öncesi bir mesajıydı, eğer sokaklarda olursanız sözünüzü söylerseniz cezanız bu olur dedi. Siyasette sözümüzü söylediğimiz için çıplak aramayla cezaevindeyiz, F Tipleri yapılırken ‘lüks oteller yapıyoruz’ demişlerdi, bugün yaşadığımız süreç Gebze’de kadın arkadaşımıza cinsel saldırıda bulunuyorlar, bu politika, sokakta mücadele yürüttüğümüz için cezaevlerinden farksız mı” ifadelerini kullandı.
‘Kürdistan’da ve Türkiye’de savaşsız bir hayat istiyoruz!’
Mücadele ettikleri için kadınların katledildiğini, tecavüze uğradığını ve tüm bunların normalleştirildiğini kaydeden Dilşat, “Topyekün bir saldırı varken Mecliste kadına yönelik bütçe çalışması yürütüyoruz. Bütçede, ekonomik krizde, cezaevlerinden parlamentoya, bulunduğumuz her noktada bize uygulanan politika var, bu da özel savaş politikasıdır ve bu Kürdistan’dan bağımsız değil” diye seslendi.
Dilşat ayrıca 25 Kasım’da Taksim Tünel’de yapılacak olan kitlesel eyleme çağrıda bulunarak, “Önce cezaevine, sonra sokaklara, Meclise tüm alanlara sözümüz olsun ki ölmek istemiyoruz, 6284’ü savunuyoruz, biz de kadınlar olarak 25 Kasım’da şunu söyleyelim, Kürdistan’da ve Türkiye’de savaşsız, sömürüsüz bir hayat istiyoruz” dedi.
Ardından kadınlar “Jin jiyan azadi” sloganı ve zılgıtlarla karşılık verdi.
‘Mücadele ile 25 Kasım'ı karşılıyoruz’
Daha sonra açıklamayı okuyan TJA aktivisti Türkan Karadağ, “Bizler Özgür Kadın Hareketi (TJA) olarak 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’ne doğru giderken ‘Savaşa yoksulluğa, şiddete, istismara karşı kadın özgürlük zamanı’ şiarıyla her zaman olduğu gibi mücadelemize olan bağlılık ile direnişimizi büyümeye devam ediyoruz. Açık-örtülü yürütülen tüm kadın kırımı politikalarına ve bu politikalar uygulanırken kadına yönelik şiddetin sürekli bir araç olarak devrede tutulmasına karşı tek bir kadının bile şiddetin herhangi bir şekliyle karşılaşmaması, kendi özgürlüğü ve iradesiyle varoluşunu gerçekleştirmesi için sürdürdüğümüz bu mücadele ile 25 Kasım'ı karşılıyoruz” açıklamasını yaptı.
‘Özgürlük iddiamızla yeni yaşamı kuracağız’
Ayşe Gökkan’a verilen cezaya değinen Türkan, ahlaki politik toplumu inşa etme mücadelesi veren kadınların haksız ve hukuksuz bir şekilde cezaevlerine konulması ve ağır cezalar verilmesi iktidarın kadın mücadelesine olan korkusunun göstergesi olduğunu aktardı. Türkan, “Kadına yönelik şiddetin ortadan kaldırılması da demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü eş yaşam içinde mümkün olacaktır. Biz kadınlar mücadelemizi büyüteceğiz. Özgürlük iddiamızla yeni yaşamı kuracağız” şeklinde konuştu.