Gezi Direnişi yedinci yılında: Direnmekten başka yol yok
- 20:09 1 Haziran 2020
- Güncel
İZMİR - İzmir Emek ve Demokrasi Cephesi’nin Gezi Direnişi’nin yedinci yılında gerçekleştirdiği anmada, “Tekçi söylemle birlikte artan baskı, yasak ve sindirme politikalarına karşı örgütlü ve kitlesel mücadeleden başka çıkar yol görünmemektedir” denildi.
İzmir Emek ve Demokrasi Cephesi öncülüğünde Gündoğdu Meydanı’nda Gezi Direnişi’nin yedinci yıldönümü dolayısıyla anma düzenlendi. Anmada “Karanlık gider gezi kalır” pankartı taşınırken “Gezide düşene dövüşene bin selam”, “Her yer Gezi her yer direniş”, “Gezi şehitleri ölümsüzdür” sloganları atıldı. Anma etkinliği, Gezi Direnişi’nde katledilenler anısına bir dakikalık saygı duruşu ile başladı. Basın açıklamasını KESK Dönem Eşsözcüsü Veysel Beyazadam okudu.
‘Hiç bir araya gelmemiş kesimleri buluşturdu’
Ekonomik, toplumsal, siyasal alanda yaşanan sorunların arttığı, iktidarın emek ve demokrasi güçlerine karşı çok yönlü olarak saldırılarını yoğunlaştırdığı bir dönemde Gezi Direnişi’ni yeniden hatırlamanın önemli olduğu belirtilen açıklamada, “Daha öncesinde hiçbir platformda bir araya gelmemiş kesimlerin dahi demokrasi, barış, eşitlik, özgürlük, ekolojik dengenin korunması talepleriyle günlerce dayanışmanın en saf halini yaşamalarının adıdır. Ölümcül, yıkıcı polis şiddetine karşı her şehirde yankılanan barışçıl haklı tepkinin dışa vurumudur. ‘Sağlıklı kentleşme ve yaşanılır kent’ talebinin kısa sürede ülkemizin dört bir yanında yankılanmasıdır Gezi” denildi.
‘İktidar Gezi’den sonra da saldırmaya devam etti’
Gezi Direnişi sürecinde kullanılan ayrımcı ve kutuplaştırıcı ifadeler ve nefret söyleminin, Cumhurbaşkanı ve siyasi iktidar temsilcileri tarafından son dönemde daha yoğun kullanıldığı kaydedilen açıklamada, “Salgının devam ettiği koşullarda dahi AKP iktidarını sürdürmek için baskıcı politikalarını ve uygulamalarını sürdürmektedir. Belediyelere atanan kayyumlardan; muhalif belediyelerin çalıştırılmamasına varan çok sayıda uygulamaya tanıklık ettik bu dönemde. Geniş toplumsal kesimler, salgına karşı dayanışmayı büyütme çağrısı yaparken, siyasi iktidar salgın dönemini muhalifleri tasfiye etmenin aracına dönüştürmeye çalışmaktadır. Gözaltılar, soruşturmalar ve yandaş medya aracılığıyla hedef göstermeler hız kesmeden devam etmektedir” ifadeleri kullanıldı.
‘Nefesimizin kesilmesine sessiz kalmayacağız’
Açıklamada, hegemonyaya karşı topyekun direnileceği vurgulanırken, şunlar dile getirildi: “George Floyd’un boynuna çöken diz dünyanın her yerinde emekçilerin, yoksulların, dışlanmışların, egemene muhalefet edenlerin boynundadır. Ali İsmail’i öldüren el ile boynumuza çöken diz aynı vücuda aittir. Sermayenin ve egemenin vücududur o. Derisinin rengi, konuştuğu dil, etnik kökeni farklı olanı, kendisi gibi düşünmeyeni, yaşamayanı, inanmayanı yok ederek varlığını sürdürmeye çalışan bu yaklaşıma karşı ısrarla ve inatla eşitlik ve özgürlük mücadelemizi sürdürdük, sürdüreceğiz. Nefesimizin kesilmesine sessiz kalmayacak haklarımız için ayağa kalkacağız.”
‘Mücadeleyi sürdürmekten başka çıkar yol yok’
Gezi Parkı’nda başlayan direnişin AKP iktidarının demokratik tepkiler karşısında sürdürdüğü ayrımcı tutumuna karşı güçlü ve tarihi bir yanıt olduğu belirtilen açıklamada, “Gezi Direnişi’nin 7’nci yılını geride bıraktığımız bugünlerde, meydanlarda korku duvarını aşarak, birbiriyle dayanışma içinde direnmenin ve kazanmanın tadına varmış olan, bu uğurda evlatlarını yitiren Türkiye halklarının demokrasi, barış ve kardeşlik taleplerindeki ısrarı ve mücadelesini kesintisiz bir şekilde kararlılıkla sürdürmekten başka çıkar yol görünmemektedir” denildi.
‘1980 sonrasında örülen korku duvarı yıkıldı’
Gezi Direnişi’nin 1980 sonrasında örülen ve AKP iktidarında yoğunlaşan korku duvarını yıktığına dikkat çekilen açıklamada, “Son dönemde tekçi söylemle birlikte artan baskı, yasak ve sindirme politikalarına karşı örgütlü ve kitlesel mücadeleden başka çıkar yol görünmemektedir” mesajı verildi.
Anma denize karanfiller atılmasının ardından sona erdi.