
‘Cezaevinde yaşam mücadelesi veren hasta tutsaklar bir kenara itildi’
- 09:06 1 Haziran 2020
- Güncel
ANKARA - İHD MYK üyesi Nuray Çevirmen, cezaevlerinde bin 604 hasta tutsak bulunduğuna dikkat çekerek, “Bunca insan cezaevinde yaşam savaşı verirken, bunların sorunlarına inmek yerine bir kenara itildi. Toplumun tüm kesiminin cezaevlerine kulak vermesini ve seslerini durmasını istiyoruz” çağrısında bulundu.
Cezaevlerindeki hak ihlallerinden kaynaklı Kırşehir ve Konya’da birçok siyasi tutsak açlık grevine başladı. Koronavirüs (Covid-19) salgınından kaynaklı birçok ülkede tutuklu ve hükümlüler serbest bırakılırken, Türkiye’de sadece adli suçluları kapsayan yasa çıkarıldı. Adalet Bakanlığı sadece siyasi tutsaklara “görüntülü görüşme” getirileceğini söylemek ile yetindi. Görüntü sistemi hala uygulanmazken tutsaklara yönelik ihlaller ise gündemdeki yerini koruyor. İnsan Hakları Derneği (İHD) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Nuray Çevirmen cezaevlerinde son duruma ilişkin ajansımıza bilgi verdi.
‘Tutsakların görüşme olanakları telefi edilmiyor’
Ceza ve İnfaz Kurumlarının Yönetimi Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfaz Hakkında Yönetmelikte, “Hükümlülerin ve tutukluların 30 dakika görüntülü konuşabileceği ve görüşme sisteminin odalara, koğuşlara veya idarece görülecek yerlerde kurulacağının” belirtildiğini ve bu uygulamanın alt yapısının hazır olduğunu belirten Nuray, ancak hala uygulamaya geçilmediğini aktardı. Tutsakların tek bir numarayı arayabildiklerini söyleyen Nuray, “20 dakika boyunca o numarayı aramak zorunda kalıyorlar ve bu da bir hak ihlali yaratıyor. Görüntülü görüşme uygulanmasının gerçekleştirilmemesi ayrı bir hak ihlalidir. Pandemi süreci boyunca ne açık ne de kapalı bir aile görüşü yapılmıyor. Pandemi süreci için gerekli bir durum ama görüntülü konuşma bunu telefi edecekti ama ne yazık ki, bu durum telefi edilmedi. Mahpuslar üzerinde bu durumun olumsuz yanları var” dedi.
‘Sincan’daki zehirlenme ile ilgili soruşturma açılacağı belirtildi’
Geçtiğimiz günlerde Sincan Kadın Kapalı Cezaevinde 6 kadın tutsağın gıdadan zehirlendiğini hatırlatan Nuray, “Görüşmek için giden avukat arkadaşlarımıza, numunelerin incelenmesi için gönderildiği ve gerekli eksiklikler sonucu soruşturma açılacağı belirtildi. Bir kadın arkadaşının durumu sıkıntılıydı ve 14 gün boyunca karantinada tutuldu. Sağlık açısından bir sorunları yok ama yemeklerin besleyici olması, hijyen ve sıcak su noktasında halan sıkıntılar var. Kantinde çeşitlilik konusunda eksiklikler var. Neredeyse Türkiye’nin bütün cezaevlerinde bu sorunlar ve şikâyetler geliyor. Yemek miktarları azalmış günde iki öğüne düşürülmüş. Bir insanın beslemesine yetemeyecek bir düzenleme mevcut. Sorunlar çözülmek yerine katmerlenerek devam ediyor” diye belirtti.
‘Cezaevleri askeri kışla değildir’
Ayakta sayımlarının yeniden başladığını ve bu muameleyi kabul etmedikleri için Konya ve Kırşehir’de tutsakların açlık grevine başladığını aktaran Nuray, şöyle devam etti: “İnsanlık onuruna aykırı, rencide edici bir uygulama. Cezaevleri askeri kışla yerleri değildir, mahpusları avluya koyarak sağ baştan sayarak gibi bir uygulama, yapılması gereken bir uygulama değildir. Koğuşta kaç kişi olduğunu biliyorsunuz zaten. Kırşehir’de karantina altına alınan 4 mahpusa dahi avluya çıkararak ayakta sayım dayatmasını yapamazsınız. Dört kişiyi saymanın neresi zor da böyle bir uygulamaya yapılıyor.”
‘An be an ölüme gidişini gördük’
Osmaniye Cezaevinde yaşamını yitiren hasta tutsak Sabri Kaya ve Edirne Cezaevinde yaşamını yitiren Vefa Kartal’ın durumuna dikkat çeken Nuray, “An be an o mahpusun ölüme gidişini gördük. Defalarca hastane ve cezaevi arasında mekik dokuduk. Yaşamaya dair bütün olanakları ortadan kaldırdılar. Hastanede bir heyet oluşturulmadı ve bir rapor tutulmadı, ATK tarafından ‘cezaevinden çıkarın hastanede tutun’ denilmesine rağmen hastane kabul etmedi ve yaşamını yitiren hasta tutsak, hapishane ve hastane arasında bir gelgit yaşadı. Cezaevlerinde hasta mahpusların durumu çok kötü. Maltepe Cezaevi’nde durumları ciddi olan hasta mahpuslar var bu hasta mahpusları Afyon Cezaevi gibi küçük ve sağlık erişim olanakları çok kısıtlı olan bir yere getirdiler. Orada tedavi süreçleri devam ediyordu. Afyon’da cezaevi idaresi bile bu konuda şaşırmış durumda” sözlerini kaydetti.
Bin 604 hasta tutsak yaşam savaşı veriyor
“Son çıkardığımız rakamlara göre bin 604 mahpus cezaevinde yaşam savaşı veriyor” diyen Nuray, şunları dile getirdi: “Pandemi gibi öldürücü etkisi olan bir salgın alt hatalıkları olan yaşam riskinin az olduğunu sağlık bakanlığı tarafından dile getirilmesine rağmen bir tedbir alınmadı. Bu insanlar tek başına hastaneye gitmek istemiyorlar. Kendine bakamayan insanlar tek bir hücrede kendisine nasıl bakacak. Bunlara ilişkin tek bir çözüm geliştirilmedi. Yeni infaz düzenlemesinde de adaletsizliğe ve eşitlik ilkesi çiğnendi. Neredeyse kişilere göre özel af yasası çıkarıldı bunca insan cezaevinde yaşam savaşı verirken, bunların sorunlarına inmek yerine bir kenara itildi. Toplumun tüm kesiminin cezaevlerine kulak vermesini ve seslerini duymasını istiyoruz. Meclis, bakanlıkların bu konuya çözüm üretecek herkesin kesin çözümler üretmesi gerekiyor.”