
DÖKH'ten KJA'ya: Kadın özgürleşmeden toplum özgürleşmez
- 09:05 31 Mayıs 2020
- Güncel
Beritan Canözer
DİYARBAKIR - "Kadın özgürleşmeden toplum özgürleşmez" şiarıyla DÖKH’ten KJA’ya uzanan süreçte önemli çalışmalara imza atan Kürt kadınları, KJA’nın kapatılmasıyla TJA olarak yoluna devam ediyor.
Bölgede Kürt halkına yönelik saldırıların yoğun olarak yaşandığı 1990'ların başında, hedefte en fazla kadınlar vardı. Devrimci mücadelede gözaltına alınan, tutuklanan, işkencelerden geçirilen, katledilenler arasında Kürt kadınları da bulunuyordu. Mücadelenin bir parçası olarak ön saflarda yerini alan Sakine Cansız ve Gültan Kışanak gibi birçok kadın maruz kaldıkları işkencelere ve baskılara rağmen Kürt kadınlarının mücadelesinde birer çizgi oldu. Kürt kadın hareketi de dünya kadın mücadelesi ve kendi deneyimlerinden yola çıkarak kendini yaratma mücadelesi yürütmeye başladı, örgütlenme ve bilinçlenme çıtasını sürekli yükseltti.
Cins mücadelesi ve bilinci gelişti
O yıllarda ‘en olmaz’ denilen yerlerde bile kadınlar evden çıkartılarak, alanlarda, parti içinde, belediyelerde, kurumlarda yer almaları sağlanır. Çok eşlilik, şiddet, berdel, kuma, çocuk evlendirmeleri gibi kadın sorunlarına karşı ilkesel kararlar alınır ve mücadele edilir. Yerel yönetimlerde cinsler arası eşitliğin sağlanması, kadın kurumları ve meclislerinin kurulması için çalışmalar yürütülür. Beraberinde cins mücadelesi ve cins bilinci de gelişir. Kitleselleşen kadın katılımı ile birlikte özgün örgütlenme gerçekleşir ve ideolojik, politik gelişme sağlanır.
Kadın örgütlenmesinde yeni bir aşama: DÖKH
2003 Eylül ayında Kürt kadınlarının örgütlenmesi yeni bir aşamaya yükselir ve Demokratik Özgür Kadın Hareketi (DÖKH) kurulur. 20 örgütlü kadın kurumunun bir araya gelerek oluşturduğu DÖKH (2003-2015) ilk konferansını İstanbul'da yaparak kuruluşunu ilan eder.
DÖKH'ün kurulması önemli gelişmelere yol açtı
Kadınların, kadın kimliği ile bir araya gelmesini ve genişlemeyi önüne hedef olarak koyan DÖKH, kadın meclislerini kurma kararı alır. DÖKH aynı zamanda Kürt kadınlarının birikimlerini, dünya kadın mücadelesinin deneyimleri ile birleştirmeyi amaçlar. DÖKH’ün kurulması ve kadın bakış açısıyla siyasete aktif müdahalesi önemli gelişmelere yol açar. Gerek toplumda gerekse siyasal partide kadınlar artık erkeklerin yedeği olmaktan çıkarak asıl unsur olarak yer almaya başlar. DÖKH, 21'inci yüz yılın en temel çelişkisini cins çelişkisi olarak görerek, ırkçılığa, milliyetçiliğe, militarizme, cinsiyetçiliğe, doğanın tahrip edilmesine, emeğin sömürülmesine ve erkeğin kadın üzerindeki egemenliğine karşı çıkar.
Ortadoğu Kadın Konferans'ı 3 fidana atfedildi
DÖKH, yıllar süren mücadelesinin ve örgütlenme çalışmalarının ardından yüzlerce kadının katılımı ile Diyarbakır'da 1'inci Ortadoğu Kadın Konferansı'nı gerçekleştirir. Konferans, 9 Ocak 2013 tarihinde Paris'te katledilen Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez'e atfedilir. Kadınların, 3 ay önce hazırlıklarına başladığı ve aralarında Kuzey Afrika, Hindistan, Pakistan gibi ülkelerin de bulunduğu 26 ülkeden kadınların katıldığı konferans büyük bir heyecan ve coşkuya sahne olur. Kadınlar konferansta "Ne yapmalı" ve "Nasıl yapmalı" sorularını tartışırken, en sık ise "Buradan kendi geleceğimizi tayin etmeye yönelik bir kadın kurtuluş manifestosu çıkaracağız” sözü dile getirilir.
Konferans 3 gün sürdü, birçok konu tartışıldı
Kadınlar, 3 gün süren konferansın birinci gününde, "Ortadoğu'da kadına dayalı toplumsal tarih ve toplumsal cinsiyetçiliğin inşası" başlığı altında tartışmalar yürütürken, ikinci gününde ise "Ortadoğu kadın hareketleri deneyimleri ve son siyasal değişimlerdeki rolü" konusu ele alınır. Öte yandan "Ortadoğu’da kadın hareketlerinin ortak mücadele sorunları ve çözümleri" ana başlıkları altında Ortadoğulu kadınlar deneyimlerini paylaşarak, İslamafobik yaklaşımlardan, kadına yaklaşımına kadar birçok noktaya eleştiri getirilir. Konferansta PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın "Kadın özgürleşmeden toplum özgürleşemez" sözü mücadele hattı için şiar edinilir.
Konferansın son gününde sonuç bildirgesi açıklanırken, Ortadoğulu kadınlar olarak ortak mücadele hattının güçlenmesi için çok sayıda çalışmayı hayata geçireceklerine bildirgede yer verilir. Aynı zamanda 9 Ocak ise "Siyasi cinayetlere karşı ortak eylemlilik günü" olarak deklare edilir.
Kongreleşme kararı alındı
DÖKH, 31 Ocak ile 1 Şubat 2015'te "Özgürlüğe yürüyen kadınla demokratik ulusa" şiarıyla Diyarbakır'da 501 delegenin katılımıyla birinci kongresini gerçekleştirir. DÖKH sonlandırılarak yenilenen örgütlenme modeliyle Kongreya Jinên Azad (KJA) ile yola devam edilmesine karar verilir. Açıklanan sonuç bildirgesinde, enternasyonal kadın dayanışmasının, güçlü örgütlenme modelleriyle büyütüleceği vurgusu yapılır. Sonuç bildirgesinde "Örgütsüz tek bir kadın kalmamalı" mesajı verilir. 29 Mayıs 2015’te tüzel kişiliğe kavuşma kararı çerçevesinde dernek açılışını gerçekleştiren KJA, ekoloji, yerel yönetimler, ekonomi, diplomasi, basın, kültür-sanat, emek ve benzeri ihtiyaca göre alanlar temelinde faaliyet yürütür. KJA’nın 501 delegesi, 101 kişilik meclisi, 45 kişilik yürütmesi vardır.
TJA ile devam eden mücadele
KJA’nın Kasım 2016’da çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılması üzerine Kürt kadınları 10 gün sonra Tevgera Jinên Azad'ı (TJA) kurarak baskı ve saldırılara yanıt verdi. Bugün Kürt kadınları hala TJA çatısı altında mücadeleye devam ediyor.