MUŞ – Rosa Kadın Derneği ve TJA aktivistlerinin tutuklanmasına tepki gösteren HDP Muş Kadın Meclisi, “AKP’nin bu cinsiyetçi politikalarına, nefret politikalarına, ötekileştiren politikalarına asla sessiz kalmayacağız” dedi.

 

Hakların Demokratik Partisi (HDP) Muş Kadın Meclisi, 22 Mayıs günü Rosa Kadın Derneği üyeleri ve Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivistlerinin de aralarında bulunduğu 12 kişinin tutuklanmasına ilişkin basın açıklaması düzenledi. HDP Muş İl Örgütü binasında yapılan açıklamaya HDP Muş Milletvekilleri Gülistan Kılıç Koçyiğit ile Şevin Coşkun’nun yanı sıra birçok kadın katıldı. Kadınlar adına açıklamayı Gülistan Kılıç Koçyiğit yaptı.

 

‘AKP kurulduğundan bu yana baskı politikalarını devreye koymuştur’

 

Gülistan, AKP hükümetinin iktidara geldiği günden bu yana baskı politikalarını devreye koyduğunu belirterek, buna karşı mücadele yürüttüklerini kaydetti. 2002’den bu yana iktidara gelen AKP’nin Türkiye’de ayakta kalmak için zor yöntemlerini devreye koyduğunu söyleyen Gülistan, “Tabi bu zor politikalarına karşı, bunun en büyük muhattapları HDP partisi ve onun temsilcileri olmak üzere, özellikle son süreçte kadınlar, kadın özgürlük mücadelesi yürütenlerin AKP şiddetinin hedefi olduğunu görüyoruz” dedi.

 

‘AKP Kürdistan’da kadın kazanımlarına yönelik saldırı gerçekleştirmiştir’

 

Özellikle bölgede HDP belediyelerine atanan kayyımların ilk icraatlarının kadın müdürlüklerinin kapatılması olduğuna dikkat çeken Gülistan, bu müdürlük bünyesinde açılan sığınma evlerinin de kapatıldığını söyledi. “AKP Kürdistan’da kadın kazanımlarına yönelik büyük bir saldırı gerçekleştirmiştir. Kadınların bütün kazanımlarını gasp etmeye çalışıyor” diyen Gülistan, “Tabiki biz kadınlar kesintisiz bir mücadeleyi her alanda sürdürüyoruz. Bu anlamda özellikle Diyarbakır’da kayyım süreci ardından kadın mücadele alanında doğan boşluktan kaynaklı açılan Rosa Kadın Derneği’nin geçtiğimiz günlerde basılması, başkanı dahil olmak üzere aktivistlerinin gözaltına alınması ve tutuklanması da AKP’nin kadına yönelik şiddetinin bir yansımasıdır” sözlerini kullandı.

 

 ‘Rosa Kadın Derneği üyelerinin tutuklanmasına tek gerekçe itirafçının beyanıdır’

 

Rosa Kadın Derneği’nin hem Diyarbakır’daki, hem bölgedeki bütün kadınların şiddetten korunması için kadınlar ile dayanışma işinde olduğunu ifade eden Gülistan, “Yaklaşık bir yıldır şiddet mağduru kadınlara hem hukuksal, hem de psikolojik olarak destek sunuyordu. Rosa devletin yasal kurumlarıyla birlikte çalışıyordu. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve ŞÖNİM’lerle çalışıyordu. Ama buna rağmen gece yarısı, sabaha karşı kapısı kırılarak, hiçbir yöneticisi orada olmadığı halde, arama yapıldı. Evraklarına el konuldu. Ve hiçbir suç unsuru bulunmadığı halde, tamamen uyduruk itirafçının beyanına yaslanarak, gerekçe olmadan da Rosa Kadın Derneği’nin başkanı dahil olmak üzere üyeleri tutuklandı” dedi.

 

‘Kadınsız bir toplumsal düzen oluşturulmaya çalışılıyor’

 

Yine aynı şekilde TJA’ya yönelik yapılan baskılarda da birçok arkadaşlarının tutuklandığını söyleyen Gülistan, “İktidar bu baskı politikalarıyla Türkiye ve bölgede kadın özgürlük mücadelesini geriletmek, kazanımlarımıza el koymak, kadınsız bir toplumsal düzen, kadının köleleştiği, kadının biat ettirildiği, bir toplumsal düzen kurmak istiyor” şeklinde konuştu. 

 

‘İstismar yasasının hazırlığı yapılıyor’

 

Meclisin önümüzdeki günlerde açılacağını belirten Gülistan, çocuk istismarı failleri için çıkarılmak istenen yasaya işaret ederek, “Biz biliyoruz ki; AKP şuan da çocuklara istismar eden kişileri, çocuklarla evlendirilmek üzere bir yasa tasarısı hazırlıyor. Yani çocukları taciz edenler, çocukları istismar edenleri onları ömür boyu yanında tutacakları ‘eş’ olarak tutacakları, bir istismar programını, yasasının da hazırlığını yapıyor. Bu AKP’nin nasıl bir toplumsal düzen kurmaya çalıştığının açık net gösteriyor” şeklinde konuştu.

 

‘AKP’nin cinsiyetçi politikalarına karşı sessiz kalmayacağız’

 

Gülistan son olarak, “HDP’li kadınlar, TJA’lı kadınlar, Rosa Kadın Derneği üyeleri ve Türkiye’de bulunan kadın özgürlük mücadelesi yürüten kadınlar olarak AKP’nin bu cinsiyetçi politikalarına, nefret politikalarına, ötekileştiren politikalarına asla sessiz kalmayacağız.  İstanbul Sözleşmesine, 6284 koruma, nafaka hakkımızı korumaya devam edeceğiz ve bunlardan hiçbir şekilde geri adım atmayacağız” dedi.