Jinnews’ten film seçkisi

  • 09:10 30 Mayıs 2020
  • Güncel
HABER MERKEZİ - Karantinanın son haftasında 5 film önerisini sizlere sunuyoruz.
 
Sinemanın hikâyeyi izleyicisine yaşatan yanına sığınarak, sizleri yakın coğrafyada farklı hikayeler içide aynı sona ulaştıracak klasikler arasında yer almış 5 film yolculuğuna davet ediyoruz. Salgın sonrası başlayan karantinanın son haftasını keyifli ve bir o kadarda bakış açınızı değiştirecek filim seçkimizde, Savaş gerçekliğine, ön yargılara, ihanete, direnişe ve aşka tanıklık edeceksiniz. Ayça’nın yolculuğunda kendinize yol alırken,  Beritan’ın zılgıtında teslim olmayan kadına uyanacaksınız.
 
Karantinanın son haftasında 5 filim önerimizi sizlere sunuyor, iyi seyirler diliyoruz.
 
Gitmek: Benim Marlon ve Brandom
 
Yönetmen: Hüseyin Karabey
 
2007 Yapımı politik dram türündeki film,bir film setinde tanışan, İstanbul’da yaşayan tiyatro oyuncu Ayça ile Kuzey Iraklı Kürt  tiyatro oyuncusu olan Hama Ali’nin aşkı üzerine kurulmuş olsa da, Ayça’nın ABD’nin Irak müdahalesinden sonra, Hama’yı aramak için İstanbul’dan Süleymaniye’ye uzanan 6 bin kilometrelik yolculuğunu ve sevgilisini arayan kadının savaş ve kendi iradesi ile tanışma serüvenidir.
 
Kaplumbağalar da Uçar
 
Yönetmen: Behmen Kubadi
 
Kaplumbağalar da Uçar, 2004 yapımı 2001 Irak Savaşı'ndan sonra çekilen ilk Irak filmi olma özelliğine sahip drama türüdür. Türkiye-İran sınırında bulunan bir Kürt mülteci kampında geçen film, Mayın toplayarak geçimlerini sağlayan çocukların savaş gerçekliği karşısında ki olgunlukları üzerine kurulmuş. Film, 52. San Sebastian Film Festivali’nde En İyi Film seçilmiştir. En İyi Senaryo dalında da Jüri Özel Ödülü’ne layık görülmüştür. Ve bir de Berlin Film Festivali’nde Barış Ödülü kazanmıştır.
 
Gelecek uzun sürer
 
Yönetmen: Özcan Alper
 
Gelecek Uzun Sürer 2011 yılı Almanya, Fransa ve Türkiye ortak yapımıdır. Film,üniversitede müzik araştırmaları yapan Sumru'nun, tez çalışması için birkaç aylığına gittiği Diyarbakır'da izini sürdüğü ağıtların öykülerini ararken ertelediği kendi acısıyla da yüzleşmesini konu ediniyor.
 
Büyük Adam Küçük Aşk
 
Yönetmen: Handan İpekçi
 
2001 yılında Uluslararası Antalya Film Festivali'nde 5 dalda aday olmuş ve tamamında ödül almış olan,Büyük Adam Küçük Aşk, konusu bakımından da güçlü bir politik eleştiri içeriyor.Kürt kızı Hejar ile cumhuriyetçi emekli yargıç Rıfat beyin ilişkilerini Kürt ve Türk ilişkileri, bakış açısı ve ön yargılarıyla işleyen filim sansüre uğradı.
 
Beritan
 
Yönetmen: Halil Uysal
 
Berîtan filmi, Kürdistan dağlarının olanaksızlıkları içerisinde çekilen bir gerilla filmi. Çalışmanın tamamı, senaryo, oyunculuk, teknik, yönetim ve güvenlik koşullarının sağlanması gibi bütün yanlarıyla bir gerilla üretimi özelliğini taşıyor.Nisan 2008'de bir çatışmada yaşamını yitiren yönetmen Halil Uysal, filmde Gülnaz Karataş’ın (Beritan) hayatını konu alıyor. 'Beritan' filmine ilişkin olarak yönetmen Halil Uysal, "filmi ihanetçi, işbirlikçi ve tasfiyeci çizgiye karşı bir cevap olmak amacıyla çektim" demişti.Filmde, 1992’de Türk ordusu ile KDP ve YNK'nin ortak düzenlediği bir operasyonda, teslim olmamak için uçurumdan atlayarak hayatını kaybeden Beritan ve gerilla arkadaşlarının dağdaki yaşamlarından bir kesit sunuluyor. Gerilla yaşamı, kadın-erkek ilişkileri, kollektif yaşamın anlatıldığı filmde, devrim ve ihanet çelişkisi de işleniyor. Türk ordusunun yanısıra, KDP ve YNK peşmergelerine karşı verilen savaş kadar doğa şartlarına karşı da ölümcül bir mücadele veriliyor.